F i n a l // ∞

2.1K 204 69
                                    

Medya; Skylar Grey // Words 

-

''Sana her şeyimi vereceğim. Sana söz veriyorum.''

Sehun kollarının arasında ki bedenin sırtını okşarken onun kulağına doğru, her zaman söylemek isteyip söylemediği o sözleri fısıldadı.

''Bana zaten her şeyini verdin Luhan, benim her şeyim sensin. Seni özledim, seni çok özledim ve daima seni sevdim. Daima.''

-

Sehun, hayatı boyunca aldığı en güzel hediyeymiş gibi bakıyordu Luhan'a. O, Tanrı'nın bahşettiği en güzel hediyeydi Sehun için. Belki de Luhan'ın henüz bundan haberi bile yoktu. Yayının yorgunluğunu atlattıkları gün bitmeye yakınken, Luhan Sehun'u gizlice evine getirmeyi başarmıştı, elbette ki menajerinin payı bu konuda çok büyüktü.

''Gidişinin ardından, çok fazla zayıflamış görünüyorsun Luhan. Seni böyle görmeyi beklemiyordum.''

Sehun elinde ki sıcak kahveyi yudumlamadan önce söylediğinde, Luhan tek kelime etmemek için direniyordu adeta.

''Yaptığım sürprize de sevinmiş görünmüyorsun.'' Sehun söylediğinde sözlerini, Luhan'ın vereceği tepkiyi ölçmek için bir an olsun gözlerini onun üzerinden ayırmıyordu.

''Ben... sevindim buna. Sadece biraz ani oldu, karşımda seni görmeyi beklemiyordum.'' Luhan soğukkanlılığını korumak için direniyordu adeta.

Sehun derince bir nefes alarak aralarında ki bu soğuk teması yok etmek için, oturduğu yerden kalkıp, karşı koltuğa, onun yanına oturduğunda Luhan gerilmiş hissediyordu. Bu onun için çok ani olmuştu, ne söyleyeceğini ya da ona nasıl davranacağını bilmiyordu.

''Uzun zamandan sonra yine seninle aynı dört duvar arasında olmayı özlemişim Luhan, seni çok özledim. Lütfen, bana bu kadar mesafeli davranma.''

Sehun adeta ona aciz bir şekilde yalvaracak duruma geldiğinde Luhan bir süre gözlerini onun gözlerinden alamadı. Belki de almak istemiyordu, o biçimli kaşların sertliği ortadan kaybolmuş gibiydi.

''Çok zayıf görünüyorsun Luhan, sahte gülüşlerini ekrandan izlerken git gide zayıfladığını fark edebiliyorum. Benim tanıdığım Luhan, beni, arkadaşlarını bırakıp gidemezdi. Hatırlamıyor musun sen, ben bu durumdan sıkılıp vazgeçme durumuna geldiğimde, bana her zaman destek olan sendin.''

Luhan onun bakışlarının kıskacından kaçamadığında başını hafifçe salladı. Ona gerçeği söylemek istese de bir yanı, bunu saklamak istiyordu.

''Neden gittin, Luhan? Neden bıraktın? Neden vazgeçtin? Beni kandırma, bana dürüst ol.'' Sehun'un yumuşaklığı biraz olsun geri plana atılırken, sohbetlerini ciddileştirmişti. Luhan daha fazla kaçabileceğini düşünmüyordu, özellikle Sehun'un eli onun elini kavradığında.

''Yalvarırım Luhan, yalvarırım söyle bana.''

Luhan, karşısında ki küçüğün gözlerine bakmaktan çekiniyordu. Bir yılın sonunda, onun küçüğünün olgun bir erkek olduğunu anlayabiliyordu. Sehun parmaklarını onun parmaklarının arasına geçirip, parmak boğumlarını nazikçe okşadığında, Luhan ağlamamak için direniyor gibiydi.

''Bekledim Sehun, bir gün beni anlayacağın günü bekledim. Sebebimi idrak edebileceğin günü bekledim, gitmeliydim. Bencil değilim ben, herkes benim öyle olduğumu düşündü ama değilim. Gitme sebebim... hastaydım Sehun. Bir daha şarkı söylemeyi bırak, konuşacak bir durumum bile kalamayacağı kadar hastaydım.''

✈ HunHan R'P Vers. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin