0.2

3.1K 335 126
                                    

''Sehun, Bubble Tea almaya git.'' Kyungsoo ona seslendiğinde IG hesabında paylaşım yapmaya devam etti, istifini bozmadan. ''Gitmiyorum, sen git Kyungie.'' Sehun ona seslendiğinde Kyungsoo elinde ki dergiyi kıvırıp onun kafasına vurdu.

''Seni velet, bana öyle seslenemezsin! Senin sevdiğin içecekte karar kıldık ama sen o koca poponu kaldırıp almaya gitmiyorsun bile.''

Sehun telefonunu yatağa bıraktığında sızlayan başını okşadı eliyle. ''Eskisi kadar sevmiyorum, almayacağım.'' Kyungsoo bu seferde onun kalçasına, kıvrılmış dergiyi geçirdi.

''Yah! Acıtıyorsun ama!'' Sehun kalçasını ovduğunda yatağından kalkarak odadan çıkarken Kyungsoo ona yetişmek için adımlarını hızlandırdı. ''Acıtsın diye vuruyorum zaten.''

''Ben gitmiyorum bir yere, Tao gitsin!'' Sehun merdivenleri inerken seslendiğinde Suho ona karşı çıktı. ''Tao ayağını incitti!'' Suho, Tao'nun ayağına üzgün bir yüz ifadesiyle baktığında usulca ona seslendi. ''Hala ağrımaya devam ediyor mu?'' Tao başını salladığında Sehun homurdandı. ''Maknae olmak ne zor iş!''

Kyungsoo'nun ona attığı zafer bakışlarına göz devirerek Suho'nun ona uzattığı parayı alarak evden çıkarak dükkânın yolunu tuttu.

Şapkası ve gözlüğü onu tanınmaz hale getirdiğinde Bubble Tea almak için sırada beklerken önünde ki kızların konuşmasına tanık oldu.

''Bak, Role Player'a yeni Luhan gelmiş.'' Kızlardan biri seslendiğinde, Sehun'un zihnine doluşan kelimeler canlandı. 'Luhan gelmişti, yeni bir Luhan. Role Player'a.'

Role Player oyunu, Kore'de bilindik bir oyundu. Kısa süre önce fanlarından biri ona kısaca bahsettiğinde, Sehun bu oyuna ilgi duymuştu. Birkaç ay olmuştu, oyuna geleli. Birçok sayfa vardı elbette ve o kendisinin boş olduğu bir RP bulduğunda dudaklarına bir gülücük konmuştu.

Oyunda ki insanların, canlanılan karakterin gerçekte o ünlüye ait olmaması ilk başlarda onu huzursuz etmişti. Fakat bir hafta içerisinde her şeyi kavramış, hatta bir couple'ı(sevgilisi/çifti) olmuştu. Zaman buldukça oyunda vakit geçiriyordu, hayranların onlar hakkında gerçek düşüncelere şahitlik ediyordu.

Oyuna başladığı anda, eski Luhan onunla ilgilenmiyordu. Onu oynatan kişi, kesinlikle Luhan'ın nasıl biri olduğunu tanımıyormuş gibiydi. Hadi ama Luhan nasıl masum biri olabilirdi ki? Sehun, Luhan'ın nasıl biri olduğunu belki de en iyi bilen kişiydi.

Eskiye dönecek olursak, çıkışlarından önce, ilk onunla konuşmuştu. Kesinlikle siyah saçlarıyla, hiç değilse şimdiye göre daha erkeksi görünüyordu. Fakat Sehun onun hyungu olduğunu kabullenmekte biraz zorlanmıştı.

Zamanla, Luhan sürekli Sehun'a yardım eder olmuştu. Sesini kontrol etmeyi, nefes alış-verişi sırasında nasıl şarkı söyleyeceğini ondan öğrenmişti. Belki rap yaparken, Chanyeol'ün yardımı da dokunmuştu. Luhan ile birlikte vakit buldukça Bubble Tea almaya giderler ve oyalanarak, sokaklarda eğlenerek yurda geri dönerlerdi.

Luhan dans etmeyi, Sehun sayesinde öğrenmese de, danstan keyif almayı kesinlikle ondan öğrenmişti. Sehun duygularını olaylar karşısında içine attığında Luhan ona sarılır ve uyuyana kadar şarkı söylerdi. İkisinin bağı belki de diğer üyelere göre daha kuvvetliydi. Ünlü olduktan sonra, sokaklarda pek dolaşamaz olduklarında, tanınmamak için kendilerini gizleyerek çıkar, haftanın iki günü muhakkak Bubble Tea alırlardı.

Zamanla hayranların Luhan'a olan ilgisi artmaya başladığında, Sehun biraz ilgisizlik hissetmişti. Luhan fazlasıyla hayranları için daha çok çalışmak ve onlara iyi hissettirmek istediğinde geç saatlere kadar pratik yapıyordu. Yurda döndüğünde Sehun onu ikisinin paylaştığı odada bekliyor, bazen ise uyuya kalıyordu.

Onların dostluğu giderek arttığında, bu hayranlara da yansımış olacaklar ki artık ikilinin adı ayrı ayrı değil de, tek bir çatı altında 'HunHan' olarak vurgulanıyordu. Sehun bu durumdan asla rahatsız olmamıştı çünkü videolarını izlediğinde, birlikte olan fotoğraflara baktığında mükemmel bir uyum içerisinde olduklarını görüyordu. Zamanla bu durum Luhan'ın canını sıkmış olacak ki, bir süre çekim sırasında Sehun'dan uzakta durmuştu. Sehun ona 'neden benden kaçıyorsun hyung' diye sorduğunda cevabını alsa bile, pek anlayamamıştı.

Fakat son zamanlarda geçmişte yaşanan bu durumun cevabını bulmuştu. Bazı hayranların 'HunHan' içerikli uygunsuz hikâyeler yazdığını ve hayran buluşmalarında Luhan'a söylediklerini, bunun hakkında sorular sorduğunu anlamıştı.

Luhan gitmeden önce Sehun, küçük bir çocuktan ibaretti. Fakat o gittikten sonra zamanla olgunlaştı duyguları, bedeni, istekleri. Onun gidişini kabullenmekte zorluk çekmişti, fakat Luhan ona bir söz vermişti ve ne olursa olsun o sözü tutacağını biliyordu.

Alışmaya başladığında, olgunluğunu sürdürürken biraz olsun ergenlik sürecinde ki halleri devam ediyordu. Luhan gittikten sonra Suho onunla daha fazla ilgilenir olmuştu. Tıpkı, Kris gittiğinde Tao ile ilgilendiği gibi. Sehun biliyordu, herkes seçimlerinde özgürdü. Ve bu özgürlüğe kimsenin karışma hakkının olmadığını.

Ne kadar istemese de olsa, Luhan'ı gitmişti. Uğraşacak bir şeyler arıyordu ve tüm odağını hayranlarına verdi. IG hesabında takılmaya daha fazla devam ettiğinde, ergenliğinin etkisiyle ilgisini Miranda'ya verdi. Grup yeniden toparlanmıştı, içerisinde ki çatlaklara rağmen. Yeniden bir bütün olmuştu ve bu sefer hayranlarının güvenlerini boşa çıkarmayacaklardı.

...

Sehun'un önünde duran kızlardan uzun saçlı olanı konuştu. ''Eski Luhan, Wufan ile couple olmuştu, umarım bu normaldir.'' Onun yanında ki kız, arkadaşını onaylarcasına başını sallarken gülümsüyordu. ''Onu kesinlikle benim yapmalıyım!''

Sehun, onlara sadece gülümsüyordu. 'Siz sahtesiyle idare etmeye bakın, ben ise onunla aynı odayı paylaşıyordum.' Sonra tüm gerçekler beyninde ki hücreleri yakıp, geçti. 'Geçmişte kaldı.' Belki de Sehun'un bu oyuna başlamasının en büyük sebebi, sahte Luhan ile vakit geçirme isteğiydi.

Sıra kendisine geldiğinde üyelere yetecek kadar Bubble Tea alarak bir an önce yurda geri döndü, yapması gereken bir şey vardı. Sahte Luhan'a mesaj atmak.

...

[Mesaj Kutusu]

Sehun→Luhan-ah.

Luhan→ Sehun-ah.

Sehun→Hoş geldin, Lulu.

Luhan→LULU?!

Sehun→Ne oldu? Beğenmedin mi?

Luhan→Seni bırakmadan öncesine kadar bana 'hyung' diyordun.

(Görüldü)

Belki ilk mesajlaşmaları istedikleri gibi gitmemişti ama Luhan, sahte Sehun'u beğenmemişti. Onun Sehun'u gibi davranmıyordu kesinlikle. Fakat, son mesajının üzerinden yarım saat geçtiğinde düşündü, onu kırmış mıydı?

Sehun→ Fakat bu, bizi bırakmadan önceydi. Değiştim, değiştik.

Luhan→ Ben...ne diyeceğimi bilemiyorum. Değiştiğini, görebiliyorum. O kadar değişmişsin ki, popon dünya gündemine giriyor.

Sehun'un kalbi biraz hızlanmıştı, Luhan onu mu takip ediyordu? Sonra, buradaki insanların gerçekte, o idol olmadıklarını anlayınca kalp ritmi biraz yavaşlamıştı.

Sehun→Popomu seviyorum, dünya gündemine girmeyi hak ediyor.

Luhan→Sevilecek tek bir yanın yok, Hunnie.

Hunnie? Bu sefer ki Luhan'ı benimseyecek gibiydi Sehun.

Sehun→Haklısın, sevilecek tek bir yanım yok, birden fazla yanlarım var.

Luhan→O 'yanlarını' al ve git Hunnie!!!

Sehun→Senin yaptığın gibi mi?


(Görüldü)

NOT: Öncelikle, hatalarım varsa affola. Bu hikayeyi şimdi yazmamamın nedeni, diğerini bitirmekti. Fakat içimde oluşan şevkle bu bölümü yazdım, biraz kırılmış olabilirsiniz fakat mazur görün. TT Anlamadığınız bir yer var mı? Varsa söyleyin lütfen, sağlıcakla kalın! 

✈ HunHan R'P Vers. Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum