-5-

515 50 2
                                    


Foto:Canan

Sevdiğinden uzak durmak zorunda kalabiliyordu insan. Sonuçta birinin kalbine zorla girilemezdi ya. O seni sevmiyor diye de aşktan, sevgiden, hayattan soğumak da doğru değildi. Nedendi o zaman bu gözyaşları? Tüm bu farkındalığa rağmen neden tüm bu olanları olgunlukla karşılayıp hayatına devam edemiyordu? Belki de kabullenmesi için üzerinden biraz zaman geçmesi gerekiyordu.

Bu kadar zaman bir adam için görünmez olmak ne kadar da zordu. Her zaman gördüğün ama onun için bir anlam ifade etmediğin bir adamı sevmek peki? Her şeyi olup da istediği sevgiyi alamamak gibi bir durumdaydı şimdi. Ne yapması gerektiği konusunda da hiçbir fikri yoktu.

Bir süre ortalıklarda boş boş gezindikten sonra sinemaya gitti. Filmdeki tüm sahnelere ağladı nerdeyse. Yine de içinde akmayı bekleyen bir göl vardı sanki. Tek başına bu acıya daha fazla dayanamayacağını düşündü. Birini araması gerekiyordu artık.

Telefonunun rehberine baktığında gerçek bir arkadaşı olmadığını düşünmeden edemedi. Sonunda abisini aradı. "Abi." dediğinde bir süre karşıdan ses gelmesini bekledi.

"Nerdesin sen?" dedi abisi sıkıntılı sesiyle.

"Ne?" diye sorsu şaşkın şaşkın. Abisinin ilk bunu sorması garipti.

"Canan sesin hiç iyi gelmiyor çabuk buraya gel." derken sesi endişeli geliyordu.

"Sen gelsen olmaz mı?" diye sordu birden.

"Rengin..."

"Doğru bugün onunla zaman geçirirsin sen." dedi sinirle.

Abisinin iç geçirdiğini duyunca ofladı. "Tamam geliyorum." dedi. Baka zaman olsa gitmeyi kabul etmezdi ama bugün gerçekten abisine ihtiyacı vardı. Gidecek başka da kimsesi yoktu zaten. Abisine sorabilirdi her şeyi. Üç yıl önce abisi bekarken ona koşmuyor muydu? Neden evlendiğinden beri ondan kaçıp Ömer'e sığınmıştı ki sanki? Belki de tüm sorun yengesiydi. Abisini sevmiyordu, biliyordu. Rengin'i bu yüzden asala sevmiyordu ve sevmeyecekti. Abisiyle parası için yaşıyordu o kadın. Kim ne derse desin bu düşüncesi de değişmeyecekti. 

***

Abisinin evine geldiğinde önceden burada mutlu olduklarını düşündü. Annesiyle ya da babasıyla kavga ettiğinde abisine koşar gece de burada kalırdı. Abisi onu şımartırdı. Abisi evlendiğinden beri şımaracak kimsesi yoktu. Ömer dışında. Bir süre anılarını hatırlayarak yerinde durdu. Sonrasında eve doğru ilerleyip kapıyı çaldı. Kapıyı abisi açtığında ona sarıldı.

"İyi misin sen, ne oldu?" diye sorarken Mert'in sesi fazlasıyla endişeliydi. 

Canan abisine bakıp başını iki yana salladı. "Değilim." diye fısıldadı güçlükle.

"İçeri geç hadi."

Salonda otururlarken Mert "Ne istersin, senin için ne getireyim?" diye sordu.

Canan başını iki yana salladı. "Hiçbir şey."

"O zaman ne olduğunu anlat."

Canan yerinden kalkıp abisinin yanına oturdu. "Canım yanıyor abi, hem de çok."

"Neden canım?"

"Sevdiğim adam beni sevmiyor." dedikten sonra abisine baktı. "Sen nasıl yapıyorsun? Her gün sevdiğin kadının gözlerine bakıp seni sevmediğini bilerek nasıl yaşıyorsun?" dediği anda gelen sesle ikisi de yukarı baktılar. Rengin bir şeyleri düşürmüştü.

Mert Canan'a bakıp "Bir dakika canım." dedi. "Rengin?" diye seslendiğinde yukarıdan Rengin "Efendim." diye yanıt verdi.

"İyi misin?" diye sorduğunda "Evet." dedi karısı. "Ben birazdan aşağı gelirim."

Kaderin Kırmızı İpi -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin