1.Bölüm

1.1K 124 53
                                    

Komodinin üzerinde gürültü ile çalan saat ile araladım gözlerimi. Mutlu başlayan hikayelerdeki gibi güneş ışıklarıyla uyanmadım. Ya da sevgilimin tatlı masum Öpücükleri yoktu. Ben ve sefil yalnızlığım. Hep bu ikisi yok muydu zaten ? Tanrım!
Bir günlük olsada şaşırt beni. Lütfen !

Komidinin üzerinde çalan saati kabaca susturdum ve yanı başıma döndürdüm Yüzümü. Yani başımdaki yastığa. Yüzlerce kez gördüğüm yüz nasılda güzelleşmişti bir gecede. Onun resmini birkez daha çizmeliyim.

Titrek Parmaklarım ile uzandım yani başımdaki yastığa. Yüzlerce kez çizdiğim o yüz birkaç santim yakınımdaydı sadece. Titrek Parmaklarım ile kavradım siyah çerçeveyi. Fotoğrafta gülümsüyordu. O aklımda hep böyle kalmıştı. Kocaman, neşeli gülümsemesi ile. Fotoğraftaki saçlarını baş parmağım ile okşadım. Çatlak dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı.

" Günaydın Baek ' im."

Çerçeveyi dudaklarıma götürdüm ve küçük bir öpücük kondurdum yüzüne. Kokusunu bile vermeyen resimleri ona yakın hissetmemi sağlıyordu. Zaten bu zamana kadar ayakta kalmamı sağlayan bu değil miydi ?

Fotoğrafı son bir kez daha öptükten sonra ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım. Hayatım berbattı. Oysa 4 yıl önce ne kadar güzeldi tüm Sabahlarım.

Bedenimi yorgunca yataktan kaldırdım ve ayaklarımı yerde sürükleyerek banyoya attım kendimi. Yarım saatlik sıcak bir duş 'un ardından belimdeki havlu ile odama geldim.  Saçlarımdan akan su göğsümden aşağıya akıyor ve yer ile buluşuyordu. Islak ayaklarım ile bastığım her yerde dev ayak izimi bırakarak gardorabın önüne geldim.

Bugün ona güzel gözükmek istiyordum.

                   * FLASHBACK *

4 yıl önce.
* * * * * *

Nasıl bir histi bu ? Kırgınlık olamayacak kadar acı verici , öfke olamayacak kadarda üzücüydü.

Baekhyun büyük valize kıyafetlerini koyarken ben hızla o kıyafetleri sağa sola atıyordum. O ise inatla devam ediyor, benimle konuşmayı reddediyordu.

" Yapma şunu Chanyeol ! Yapma!! " Elindeki tişörtü öfke ile bana fırlatırken ağladığını biliyordum. Benim sevgilim öfkelendiğinde ağlardı. Ve bende her göz yaşını tek tek öperek temizlerdim yüzünden. Şimdi yapamamak canımı yakıyordu.

" Bana neden gittiğini söyle? Nereye gidiyorsun Baek ? " Ona doğru birkaç tereddütlü adım attım. Fakat o hemen geri çekilmişti. " Beni bırakma Baekhyun."

Olan herşey buydu. Baekhyun eve öfke ile gelmiş, tek bir açıklama dahi yapmadan toplanmaya başlamıstı. Beni terk mi ediyordu ? Benim yüzümden miydi ? Bu dünyada emin olmadığım bir sürü şey vardı. Ama onun bensiz gideceğine emindim.

Ne yapmıştım ki ?

Baekhyun toplaya bildiği kadar kıyafeti toplayarak büyük valizi zorla kapattı. Yatakta ki valizi kaldırdığında kolunu kavradım. Gidemezdi ki..

" Gitme."

Söylenecek o kadar çok şey varken bunu seçmek en iyisi olurdu değil mi ? Beni bırakmayacağını bilmeliydi.

Belkide zaten biliyordu.

" Üzgünüm Chanyeol." Bir damla gözlerinden süzülüp dudaklarına karışırken fısıldadı. " Gitmek zorundayım."

Ben kendi Yüzümdeki ıslaklığın ne olduğunu çözemeden Baekhyun büyük valizi ile inmeye başlamıstı aşağıya. Bende sahibini takip eden bir köpek yavrusu gibi takip ediyordum onu. Merdivenlerden zorlukla inerken gözlerim bedeninde delikler açabileceğim kadar sabitlenmişti ona. Bencilliği yüzünden o kadar öfke doluydum ki , o kadar kırgındım ki...
Ama elindeki valizi fırlatıp boynuma atlasa düşüncelerimin değişeceğine emindim.

Another LoveWhere stories live. Discover now