Buz

6.7K 430 40
                                    

Chris'i ambulansa taşımışlardı.Ben hala ağlıyordum.Ambulansın içinde ne yaptığımı bilmeden sallanıp duruyordum.Akademinin hastanesine gidiyorduk.Çünkü bir tek akademinin hastanesinde bize göre tedavi uygulayabiliyorlardı..

''Ne olur Tanrım.Ne olur onu koru...''

İçimden onun için sürekli dua ediyordum.En sonunda akademinin hastahanesine gitmiştik hemen ameliyata alındı.Çok değişikti ameliyathanenin penceresinden içeriyi izleyebilme gibi bir lüksümüz vardı.Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.Doğru ya biz normal değiliz bunlar neden normal olsun ki?..Daha fazla dayanamayıp ameliyathanenin penceresinden baktım.Chris'in yaralarını yakıyorlardı.Her yakılan yer kendiliğinden kapanıp gidiyordu.Çünkü Chris Ateş'e sahipti.Onun gibi bir çok ateş olsa da o benim gözümde ayrı bir yerdeydi.Çünkü ona aşık olmuştum.Bu sadece bir hoşlantı değildi..Ve benim yüzümden bunlar başına gelmişti.Ben ona ısrarla gitmesini söyleseydim bunların hiç biri olamayacaktı.Hepsi benim yüzümden.Aptal kafam yüzünden olmuştu..Yavaş yavaş sevdiklerimi kaybediyordum bir de Chris olursa buna asla dayanamazdım.Ona anlam verilemeyecek kadar değer veriyordum.Onun için ölüme bile gidebilirdim...Birden monitörden sesler geldi.Ölümün habercisi ses...Başımı iki elimin arasına almış ağlıyordum..Sonra içeriden doktor çıktı.

''Hastayı kaybediyoruz.Duyduğuma göre siz Su elementine sahipsiniz hasta ile temas haline geçerseniz bu ona şok etkisi yaratır.Acilen giyinip gelmelisiniz.''

Hemen üstüme ameliyathaneye girmek için bir şeyler girdim ve otomatik kapıyı aceleyle açtım.Hemen Chris'in yanına gelip elini sıkı sıkı tuttum.Gözlerimi kapattım ve gücümü dışa vurmaya çalıştım.Yavaş yavaş gözlerimi açtım.Chris'in yarası iyileşiyor ve nabzı yerine geliyordu.Chris'in elini bıraktım ve birden gözlerini açtı.Gözünü açmasıyla boğazımı sıkması bir oldu.

''Chris,Chris kendine gel.Lütfen.Canımı yakıyorsun!''

Daha fazla dayanamadım ve kendimi toplayıp uzun bir çığlık attım.Ses odanın içinde son derecesine kadar eko yaptı.Bütün malzemeler yere düştü.Doktorlar ise kulaklarını tıkıyorlardı.Chris boğazımı hızlıca bıraktı.Çığlık atmayı kestiğimde etrafa baktım her yer dağılmıştı.Ben-ben anladım ki tehlikeliydim.Bunları yapacak kadar sinirli ve öfkeliydim.Niye bu kadar öfkeliydim?.Bundan 2 sene önce odasında müzik dinleyen bir kızdım ben..Şimdi ise ölümcül bir yılan..Chris'in gözlerine odaklandım ve gözümden bir damla yaş düştü.Aceleyle odadan çıktım.Kendimi dışarı attım.Yere çömelip duvara vurmaya başladım.

''Aptal!Aptal Christina Tanrım lanet olsun neden neden böyle olmak zorunda neden neden neden!!!?''

Gözyaşlarım çoğalıyordu.Elime düşen yaşlara baktım.Sonra elimi göz altlarıma götürdüm.Her düşen yaş bir buz kristali oluyordu.Başım dönüyordu.Her şey karmakarışıktı.Artık ne olduğunu anlamayacak duruma gelmiştim.Gözlerim karardı ve kendimi soğuk asfalta bıraktım.

-4 HAFTA SONRA-

Uyandığımda kendi odamdaydım başımda ise Tris,Ashley ve Chris vardı.Chris elimi tutmuştu.Benim ona hastanede yaptığım gibi.Elimi kaldırdım ve avucumun içine baktım.Kıpkırmızı olmuştu.

''Ben-ben ne zamandır burada yatıyorum ?Yani kaç saat oldu ??''

Ashley: Saat mi ? Christina 4 haftadır yatıyorsun tatlım.''

''Ne ? Ne oldu bana ? O zaman bunu söyleyin.''

Tris:Chris'i götürdüklerinde hastane birbirine girmiş.Attığın çığlıktan sonra yani.Seni siren zannetmişler hatta.İnanabiliyor musun?Neyse sonra ağlaya ağlaya dışarı çıkmışsın.Gözyaşların..buna-buna inanamıyorum ama buz kristaline dönüşmüş.Yani bunun olması imkansız..

''Neden-neden imkansız?Tris taksit taksit anlatma zaten zor konuşuyorum.Düzgünce anlat şunu.''

Tris: Sen suya sahipsin.Su ve buz yan yana gelemez.Yani içinde olması bile imkansız..Bu bu gerçekten olağan dışı.İçindeki su buza dönüşüp seni dondurabilirdi.Hemde belki sonsuza dek..

''O zaman neden dönüştürmedi ? Of Tanrım.Ben biraz dinlensem iyi olacak sanırım.

Ashley ve Tris odadan çıkmıştı.Chris ise başını iki elinin arasına almış,soluyup duruyordu.

''Chris ben-ben özür diliyorum senden.Ameliyathane de olanlar için.Yani aslında bütün her şey için.Benim yüzümden ölebilirdin.Göğüsünden bıçaklandın...Ben gerçekten üzg-''

Chris: Tamam.Tamam Christina sakin ol.4 Hafta oldu ben iyileştim.Ve de senin tarafından.Sen olmasaydın asıl ben ölürdüm.Hep son dakika bir şeyler oluyor ve senin tarafından.Sen-sen sanki melek gibi..-derin bir nefes aldı-Her ihtiyacım olduğunda yanımda oluyorsun.Sanki her zaman içimde bir yerlerdesin....

*İçimden:Buna aslında aşk deniyor ama neyse...*

''Chris ben.. bir şey fark ettim ben tehlikeliyim.Benden uzak durman kendin için yapacağın en iyi şey olur.Yakınımda olmanı istesem de benden olabildiğince uzakta durman gerek.Özür dilerim..''

Chris bağırarak:

''Christina anlamıyor musun ben-ben seni bildiğin seviyorum ya seviyorum.Sen beni düşünmüyorsun!Düşünseydin benden uzak dur demezdin.!Sen sadece bir bencilsin!!.!!''

Bağırırken hançerlendiği yeri tuttu.Elini çektiğinde yaralandığı yer kanıyordu.Odadan hızlıca çıktı ve kapıyı sertçe kapattı.Derin bir nefes aldım ve yüzümü yıkamak için lavaboya gittim.Aynada kendime bir göz attım göz altlarım çökmüş.Gözlerim kızarmıştı.Yüzümde ise çökükler vardı.Ne olmuştum ben böyle.?Kafamı eğdim ve yüzümü yıkadım.Yüzümü yıkadıktan sonra kremimi sürüp lavabodan çıktım.Gargara bardağımı aldım ki bir anda karşımda bir kadın gördüm.Çığlık atacaktım ki elini kaldırdı ve sesimi içine çekti.

''Ben Nyssa.Seni sadece uyarmak istedim.Daha fazla bu akademide kalamazsın yoksa ilk önce sevdiklerin sonra da sen ölürsün.Tabi yavaş yavaş...En sevdiğinden başlarım.Chris'in den yani.Şu uzun boylu kaslı tatlı çocuktan!..En kısa zamanda seni almaya geleceğim.Hazır olmalısın.Gücünden haberin bile yok ve de sen bunları hak etmiyorsun!Hiç kimseyi hak etmiyorsun!Buz'u bile!!''

Bunları söyledi ve pencereden çıkıp gitti kendime hakim olamadım ve elimdeki bardağı yere atıp kırdım.Bardak parça parça olmuştu.İçim gibi...Paramparça..Yere oturdum.Kırılan camdan bir parça aldım ve elimi kestim.Elimi büyük yaralarla doldurdum.Canım acıdıkça ağlıyordum.Bu bana iyi geliyordu.Sonra diğer elimi kesmeye başladım.Akan kan karşısında daha fazla dayamadım ve başımda hafif bir acıyla olduğum yerde bayılıp kaldım.

**Arkadaşlar okul olduğu için sadece hafta sonları yazabileceğim...Ve hafta sonları elimden geldiğince uzun yazacağım.Yazamamamın sebebi bu seni Teogumun olması.. :) Malumunuz ders çalışıyorum.. :)) Neyse bu bölümü beğendiyseniz Vote ve yorumu unutmayın.Öpüldünüz. Hoşçakalın.! :)**


ELEMENT AKADEMİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin