-6-

64.1K 3K 101
                                    

Gözlerini yavaş yavaş açarken etraftaki ışığa alıştırmak istercesine hafifçe kıstı.

"Defne? Beni duyabiliyor musun?"

Arslan'ın sesiydi. Genç kız, güçlükle yutkunup kendine gelmeye çalıştı. "Defne?"

"Üşüyorum." dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle.

"Geçecek güzelim, geçecek."

Üzerinden akan suyu hissettiğinde asıl içini titreten Arslan'ın kucağında oluşuydu. Kocası, onunla birlikte suyun altında ıslanırken bir yandan da sürekli saçlarını okşuyordu.

"Özür dilerim. Hepsi benim suçum. Seni yalnız bırakmamalıydım."

Arslan kendi kendine söylenirken ona cevap verecek gücü kendinde bulamıyordu. Birkaç dakika daha suyun altında kaldıktan sonra Arslan musluğu kapatıp duşakabinden çıktı.

Ayakları yere temas ettiğinde dengesini kurmaya çalışırken vücuduna sarılan havlu onu biraz rahatlatsa da hâlâ üşüyordu. Genç adam, karısını tekrar kucağına aldıktan sonra odaya geri dönüp kenardaki koltuğa oturttu. Havluyu çıkardıktan sonra tüm itirazlarına rağmen kızın üzerindeki kazağı çıkarıp kenara fırlattı.

Soğuktan donup kalmamıştı ancak biraz daha ıslak kıyafetlerle oturursa zatürre olacaktı. Defne, üzerinden çıkan her bir parça için, "Bırak, ben hallederim." diyordu.

"Defne şimdi sırası değil. Bırak yardım edeyim."

Bavuldan kuru iç çamaşırı ve pijama aldıktan sonra kızın yanına geri döndü. "Sakin ol tamam mı? Sadece yardım etmeye çalışıyorum. Bakmayacağım sana."

Genç kız, istemsizce gülümserken gözlerini aralamaya çalıştı. "Bu konuda ne kadar profesyonel olduğunu ispatlamana gerek yok."

Arslan da içli bir nefes alıp gülümsedi.

"Yapacak bir şey yok ekşi surat. Ben de böyleyim işte."

Arslan, onun üzerindekileri çıkarırken Defne, gerçekten gözleri kapalı mı diye yüzüne bakıyordu. Sutyenin kopçasını tek eliyle açınca şaşırmadı. Kim bilir bunu bir gecede kaç defa yapıyordu. Elbette tek seferde bakmadan açabilecekti.

Kuru çamaşırı kollarından geçirdikten sonra kopçasını bağlamak için bu kez iki elini kullanmak zorunda kaldı.

Kollarını kızın beline sarıp sutyenin kopçasına uzandığında teni çıplak vücuduna değmişti. Genç kız içinin ürpermesine engel olamasa da ona belli etmemeye özen gösterdi.

Son olarak eli bacaklarının arasına doğru ilerlerken istem dışı kendimi geri çekme isteği duydu.

"Bebeğim emin ol çok daha iyilerini gördüm."

"Şu an gücüm olsa kafana vururdum Arslan!"

"Tamam, o zaman şöyle yapalım. Sen bir an evvel iyileş ben de bana vurmana izin vereyim. Nasıl fikir?"

Tüm güçsüzlüğüne rağmen gülümsedi. Pijamalarını da giydirdikten sonra örtüyü beline kadar örttü.

"Birazdan ilaç getirecekler ama önce yemek yiyeceksin."

Eline aldığı baş havlusuyla saçlarını kurulamaya başladığında gözlerini zorla aralayıp Arslan'a baktı.

Onu incitmekten korkarcasına havluyu yavaş yavaş saçlarının arasında gezdiriyordu.

Bir an için gözleri birbirini bulduğunda sanki zaman durmuştu ve ikisini de bilmediği bir zamanda hayat, gözlerinde akmaya devam ediyor gibiydi.

Senden Başka Yok || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin