51-Hisler♣️

346 14 8
                                    

Bölüm Şarkısı- Mehmet Erdem/Acıyı Sevmek Olur Mu?

Multimedya- Rüzgar

Bu bölümü, yaptığı kapakla çok çok yardımı olan @nureslemm e ithaf ediyorum. Bu güzel kapak için çok teşekkür ediyorum canım!

51. Bölüm

Zil sesiyle Emine Teyze kapıyı açarak misafirleri içeriye geçirdi. Yemekten sonra beni, oturma odasına hazırladıkları yatağa geçirmişlerdi.

"Lütfen güzelim." Abim beklentili gözlerle bana bakıp, gelenleri karşılamak için kapıya doğru ilerledi. Rüzgar'ın geleceğini tahmin ettiği için, abim huzursuzluk çıkmasını istemiyordu. Bu kadar yaşananlara rağmen Rüzgar'a çok fazla kin beslemiyordu ve bunun nedenini anlayamıyordum.

"Minnoş?" Düşüncelerimi sonraya atarak bütün içten gülümsememle Meriç Abime baktım. Bu güne kadar olan huysuzluğumdan o da fazlasıyla yararlanmıştı.

"Abicik? İfademi görünce gözlerini kocaman açarak baktı. Böyle bir şey beklemiyordu sanırım.

"Minnoş?" diye sordu tekrar tereddütlü sesiyle. İçimden geçen şeytana ayak uydurarak bir şaka yapmaya karar verdim. Bakışlarımı eski ifadesiz haline getirerek düz bir ifadeyle Meriç Abime baktım.

"Efendim?" diye sordum soğukça. Bakışları aniden değişip, yüzü düştü.

"Tüh ya hayal görmüşüm." Meriç Abimin cevabıyla kahkaha atarak kollarımı ona uzattım.

"Yine mi?" diye sordu kırık bir ifadeyle başını ovarak. Gülüşümü devam ettirerek kollarımı uzatmaya devam ettim.

"Eğer sarılmayacaksan sıradaki gelsin." diyerek Elif Teyzeme döndüm. O da gözleri dolu ama içten bir gülümseme ile bakıyordu. Meriç Abi hemen yanıma gelerek kollarını bana sardı. Kollarını fazla sıkmasıyla dişlerimi sıkarak ses çıkarmamaya çalıştım.

"Yavaş olsana!" Arkadan gelen Rüzgar'ın sesiyle Meriç Abi sarılmayı bıraktı.

"Ben bir heyecan ile gittim minnoş ya. Özür dilerim." Gülerek sorun yok anlamında başımı salladım.

"Allah'ım bu gerçek gülüşleri tekrar gösterdiğin için çok şükürler olsun." Ellerini havaya kaldırıp dua etmesiyle tekrar kahkaha atarak güldüm. Fazla gülmek fiziksel olarak acı verse de, ruhsal olarak güçlü hissettirmişti.

"Şu gülüşü birazda biz görelim." Melih Amca, oğlunu çekerek yanıma gelip, eski, ikinci baba edasıyla gelip, Meriç Abimin aksine hafifçe sarıldı.

"Eski Eylül'ü görmek güzel kızım." Melih Amcadan sonra Elif Teyze de gelip, göz yaşlarıyla beraber sarıldı. Beni gördüğü her an göz yaşları akmaya başlıyordu. Neden ağladığını bilmesem de.

"Tekrar geçmiş olsun. İyi göründüğüne sevindim." Hiç kimse ses çıkarmadan, Rüzgar'a vereceğim cevabı bekliyorlardı. Artık huzursuzluk olmayacaktı. Rüzgar'a bu zamana kadar olan sıradan arkadaşlarım gibi davranacaktım.

"Teşekkür ederim." diyerek hafifçe gülümsedim. O da hafifçe bir başını eğerek koltuğa geçip oturdu.

"Bizim daimi mülteciler nerede?" Meriç Abimin esprisiyle hafifçe güldüm. Bizimkisilerden bahsediyor olmalıydı ama onlar maalesef yoktu. Benim hatalarımdan dolayı gitmişlerdi ama tekrar aramızın düzeleceğine emindim. Onlardan af dileyip, aramızı düzeltecektim.

"Bugünlük böyle oldu." diyerek kaçamak bir cevap verdim.

"Bu arada kızım, Enes ve Ege aradılar. Nasıl olduğunu falan sordular ve sana haber vermememi istediler. Önemli olduğunu düşünerek, yine de sana haber verdim." Babamın göz kırpmasıyla gülümsedim. Bana ne kadar kızsalar da, hala beni düşünüyorlardı ve umarım yakın zamanda barışırdık.

DÖNÜŞWhere stories live. Discover now