20.Bölüm- Metafor , Anafor Ve Gölyazı

204 16 5
                                    

"Alo !"

"Kerem beni alırmısın buradan ?"
diyebiliyorum sadece gözlerimden düşen yaşların tuzlu tadını dudaklarımda hissederken

"Zeynep , Ağlıyormusun sen ? "

" Anafor'da boğuluyorum...." hıçkırıklarımın arasından " Lütfen gel Kerem " diyorum artık dayanamazken.

"Neredesin ?"

"Ağaçlardan geçmişimi seyrediyorum "

" Zeynep ,neredesin ? "

" Gün bu sefer önüme doğacak Kerem , bekliyorum az kaldı biliyorum... "

"Zeynep delirtme beni ,neredesin ? "

"Olmaktan korktuğum yerdeyim "

Ellerimin tersiyle gözlerimi siliyorum. Nefes almakta zorlanırken sinirle elimdeki telefonu karşımdaki ağaca fırlatıyorum.

"Bunları hak edecek ne yaptım ben" diye sayıklıyorum yeniden.

Yıllardır cevap bulamadığım soruları haykırıyorum

"Neden ben ? ... Neden... " sesimin bana geri dönüşünü dinliyorum

"Neden ben .. Neden .. Neden " yavaşça solup gidiyor

"Özledim ... " diyorum sessizce. Babamı özledim ben ;dert ortağımı ,ilk aşkımı.. Annemi özledim ; oyun arkadaşımı , dostluğumuzu... Gölyazı'yı..."Çok özledim "

-Kerem-

Gece boyunca text'e çalışmış saat 2 ye geldiğindeyse nihayet ezberimi bitirebilmiştim. Alarmı kurup yattığımda son kez ezberimi tekrar ediyordum ki uyuya kalmışım. Kiymetli uykumu delicesine çalan telefonumun melodisi böldü. Uyku mahmurluğundan arayanın kim olduğuna bakmazsızın " Alo ! " diyerek cevapladım

"Kerem beni alırmısın buradan ?" Karşılığında aldığım cevap beni bir hayli şaşırmış ve endişelendirmişti.

"Zeynep " diyorum oldukça tanıdık sesi duyduğumda ve emin olamadığım ağlamaklı sesi teyit etmek için soruyorum " Ağlıyormusun sen ? "

" Anafor'da boğuluyorum...." ben ne olduğunu anlamlandırmya çalışırken konuşmaya devam ediyor. " Lütfen gel kerem " gittikçe endişelenirken soruyorum ;

"Neredesin ?"

"Ağaçlardan geçmişimi seyrediyorum " duyduğum cevap karşısında şaşırıyorum

" Zeynep ,neredesin ? " Diyorum endişemin getirisi sinirle

" Gün bu sefer önüme doğacak Kerem , bekliyorum az kaldı biliyorum... "

Verdiği oldukça çetrefili cevaplar karşısında istemsizce odanın içinde volta atmaya başlıyorum.

"Zeynep delirtme beni ,neredesin ? "

"Olmaktan korktuğum yerdeyim " Ve ben cevap dahi veremeden telefon aniden kapanıyor.

Bilmem kaçınci kez Zeynep'e ulaşmak için arıyorum fakat aldığım tek bir cevap oluyor

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. The person you have called..."

sinir bozucu sese daha fazla katlanamayıp kapatıyorum. Elim tekrar arama tuşuna giderken düşünüyorum ;Ağaçlar,güneş,anafor,olmaktan korktuğu yer,geçmiş.... Aralarında bir bağlantı kurmaya çalışırken dudaklarımdan istemsizce bir küfür çıkıyor.

"S**tir"

Gölyazı'ya gitmiş olamaz değil mi ? Saat'e bakıyorum 5.58 gün doğumuna yarım saatten çok az bir zaman kalmış. Hemen internete giriyorum. Gölyazı ve İstanbul'da güneşin kaçta doğduguna bakıyorum. Bursa'da bir iki dakika daha önce doğuyor. Gerçekten Gölyazı'ya gitmiş olabilir mi ?

Kahve Makinesi kahvemin hazır olduğuna dair sesler çıkarırken araba anahtarlarımı cebime atıyorum. Kahvemi mug'a aktardıktan sonra ayakkabılarımı giyip soluğu arabada alıyorum.

Çevreyoluna girdiğimde kırmızıdan sarıya çalan gökyüzü güneşin doğmaya başladığna alamet ediyor. Zihnimde Zeynebin söylediği cümlelerle Bursa istikametini takip ediyorum.

-Zeynep-

Keremle konuştuktan sonra sakinlemiş onu endişelendirdiğim içn kendime kızmıştım. Verdiğim melankolik ve anlamsızca ipuçları barındıran cevaplarınin ardından ne hale gelebileceğini tahmin edebiliyordum. Belki içimdeki kararsızlık beni bu yola sürüklemişti çünkü bir yanım onun benim yanımda olmasını geçmişime karşı benimle mücadele etmesini isterken bir yanımda kimseye güvenmemem gerektiğini söylüyordu.

Ipod'umdan yükselen melodiye kulak vermiş ve hemen hemen her şarkısında kendimi bulduğum Teoman'a eşlik etmeye başlamıştım.

Kaçıyor musun aşktan hâlâ
Koşup insandan insana

Hayatı bırakıp tabağında
Boşver mi diyorsun kanasın

İçin acıyor mu hiç bazı bazı
Cesur musun gözünü kapadığında

Sımsıkılar mı kırpıyor musun
Boşver mi diyorsun kanasın

Biliyorum artık çok zor çok
Kuracak yeni bir hikayem yok

Yine de uğraşıyorum rastgele
Bu eskimiş kelimelerle

Yavaşlıyor ama durmuyor dünya
Zaman kimseden değilken yana

Gitmiş herkes evlerimiz bomboş
Boşver mi diyorsun kanasın

Batmadık ama su alıyoruz hâlâ
Hissetmeden basıp toprağa

Tuz basmadan yaralarıma
Boşver mi diyorsun kanasın

Biliyorum artık çok zor çok
Kuracak yeni bir hikayem yok

Yine de uğraşıyorum rastgele
Bu eskimiş kelimelerle

Alt üst olmuş coğrafyanla
Cebinde bozuk paralarınla

Kendi mezarına selam durup
Boşver mi diyorsun kanasın

Biliyorum artık çok zor çok
Kuracak yeni bir hikayem yok

Yine de uğraşıyorum rastgele
Bu eskimiş kelimelerle

-Kerem-

Şu kırmızı ışıklar bu kadar uzun sürmese ne olurdu sanki . Etrafıma bakınırken yan yoldaki sapak gözüme çarpıyor. Ben bunu nasıl akıl edemedim. Sinirle kafamı bir kaç kez direksiyona vuruyorum. U dönüşü yapıp sapağa giriyorum. Gaz pedalına biraz daha yüklenirken bunca zaman güneşe ters gittiğimin farkına varıyorum. İçimdeki ses doğru yolda olduğumu söylerken hızımı dahada arttırıyorum.

Zeynep' i geçen hafta getirdiğim ormanlık alana geldiğimde göle doğru yürüyorum.

Uzaktan ağaçta oturan bir silüet gördüğümde derin bir oh çekiyorum.

Ağaç ile aramda 20 mete mesafe kalmışken beni fark ediyor.

"Kerem" diyor ben ağaca çıkmak için bir oyuntu ararken.

Yanına oturduğumda sıkıca sarılıyorum.

"İyi misin ? Seni deli gibi merak ettim "
Kafasını sallamakla yetiniyor.

Yaşadığım korku ve endişe aklıma gelince sinirle konuşmaya başlıyorum.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Zeynep ! Sesini öyle umutsuz duyunca endişelendim ben Melankolik tavrın yüzünden kendine zarar vereceğini düşündüm. Peki ya o metaforlarına ne deme- " dudaklarımda hissettiğim baskıyla afallıyorum. Kendini geri çekiyor.

"Özü-" sözünü kesen bu kez ben oluyorum. Bana acemiyce karşılık verirken her şeyi bir kenara bırakıp anın tadını çıkarmaya başlıyorum.

Bu Nasıl Dizi ?Место, где живут истории. Откройте их для себя