Sì portami a ballare stasera

419 37 30
                                    



Multimedia: Thomas <33
Bölüm şarkısı: Maneskin-Shit Blvd

                               İyi okumalar

..

Ben daha şaşkınlığımı atıp cevap veremeden Thomas konuştu. "Şimdi hatırladım, sen havaalanındaki kızsın. Uçak boyu D'nin ko.." sona doğru sesi kısıldığı için ve aynı anda gerizekalı arkadaşım Nida konuşmaya başladığı için anlamamıştım.

"Ben unutmamıştım ama gene de söyleyeyim. Sen de grubun solisti Damiano'sun. Hani şu yakışıklı olan falan."

"Sus artık gerizekalı sus."

Türkçe konuşarak bana döndü. "Ne var kanka sanki. Ayıla bayıla çocuğu kesmiyor muydun daha geçen. Aha fırsat git yapış yakasına. Sevil teyzeme damat diye Türkiye'ye götür. Gerçi dövmelerini ve piercinglerin görünce bir tık geçirebilir ama tipini ve sesini görünce unutur."

"Ağzına sıçayım Nida kapa çeneni artık!" Yutkunarak Damiano'ya döndüm. İlgili bir şekilde konuşmamızı takip ediyordu. Ne diyeceğimi bilemeyerek bakışlarımı ortalıkta dolandırdım.

Neyseki çok sevdiğim Thomas kendisini daha da sevmeme neden olacak şekilde konuştu. Ve beni gergin ortamdan kurtardı. "Burda böyle dikilmeyelim. Gelin Vic ve Ethan'la da tanışın."

Nida direk sandalyeden atlayarak kalktı. "Kankeyim benim içeceği de al gelirken."

"Tamam siz gidin geliyorum ben birazdan."

Thomas bana başını sallayıp Damiano'ya döndü. "Geliyor musun? Shotları aldım."

Elindeki bardağı salladı. "Signori Rizzo'ya hazırlatıp geliyorum. Tadı olmuyor yoksa shotların." Thomas başını sallayıp yürüyen Nida'ya eşlik edince gergince yutkundum.

"Mercan! Güzel kız, hoşgeldin, her zamankinden günü mü bugün?"

Gülerek işini bitirip yanıma gelmiş yaşlı adama baktım ve kafamı salladım. Önce beni görmüştü ardından kafasını yanıma çevirince Damiano'yu gördü. "Evlat, Thomas az önce shotları götürdü bile." Elindeki bardağı gördü. "Anladım. Tamamdır, ikinize de birer Negroni o zaman."

Şaşkınca kafamı ona çevirdim onun da bana bakıyor olduğunu görünce utandım. Gerçekten mi? Zaten yeterince tuhaf bir ortam vardı. Bir de ismini bile söylemeden verdiğimiz siparişler de mi aynı olmak zorundaydı?

"Havaalanında ismini öğrenmek için o kadar üstelememden sonra sapık olduğumu düşünmüyorsun değil mi?"

Gergince konuşması ile yavaşça ona döndüm. "Bir an için düşünmedim değil. Sahi, neden?"

Duraksadı. "Sadece ismini öğrenmek istedim."

"Tekrar sapık olduğunu düşünmeme sebep olacaksın."

Deminki utangaç bakışları yerini sahnede takındığı kendinden emin içimi delip geçen bakışlara bıraktı. "Öyleyse neden hala yanımda duruyorsun?"

Kaşlarımı çattım. "İçeceğimi bekliyorum ve önce ben geldim. Sen benim yanımda duruyorsun."

Bana cevap vermeden yanımdaki sandalyeye çöktü. Sinirle nefes aldım. Nerde kalmıştı şu içecek?

Bana ölüm gibi gelen birkaç dakikanın sonunda Signori Rizzo'nun içecekleri uzatması ile ayağa kalktım. Bardakları bıraktıktan sonra üzgünce konuştu. "Çocuklar sizle kalıp sohbet etmeyi çok isterdim ama bugünlük beni affedin. Çiftliğe dönmem gerekiyor."

Gülümsedim. "Hiç sorun değil. Kendinize iyi bakın Signori Rizzo." Damiano'da başıyla selam verince kalktık ve locaların olduğu tarafa doğru yürümeye başladık. Köşedeki sessiz sakin locaların birinin önüne gelince durduk. Thomas ve Nida ile gülerek sohbet eden Victoria ve Ethan'a baktım. Bizim geldiğimizi görünce Victoria bize döndü.

CORALINEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin