'Tehlikedesin.' İç sesimi dinledim ve en iyi kararı verdim.

Gözlerimi tekrar ona çevirdim ve ayağa kalktım. Pantolonumdaki olmayan tozları silkelerken ben sakinim mesajı veriyor, ona hediye vermek istemiyordum.

Tekrar ona baktığımda ayağa kalktı ve bana yaklaştı. Elimi göğsüne doğru dayadım ve onu durdurmaya çalıştım. Durduğunda ise elimi indirdim ve ona bakmayı sürdürdüm ardından "Sizi ilgilendirmez. Adımı nasıl bildiğinizi sormayacağım. İkimizde birbirimizi meşgul etmeyelim bu kadar yeterli," Dedim. Ardından ekledim. "Teşekkürler."

Yanından sıyrıldım ve başımı eğerek basamakları çıkmaya devam ediyordum ki bileğimi tuttu ve ona bakmamı sağladı.

Şeytanice gülümsedi -ki bu hiç samimi değildi- ardından "İsmini nasıl bildiğimi başka zaman sorarsın, nasıl olsa tekrar karşılaşacağız. Mina," Dedi.

Bileğimi sinirle elinden kurtardım ve yukarı çıkmaya başladım. Mina'yı bilerek vurgu yapmıştı ve bu çok sinir bozucuydu. Gözlerimi kapattım ve sakinleşmeye çalıştım.

Kızlar yurdunun koridorundan tekrar geçtim ve odamıza doğru yöneldim. Ulaştığımda kapının önünde gülümseme antrenmanı yaptım bir süre.

Hepimiz harap haldeydik ve onlara birde yaşadıklarımı yansıtmak istemiyordum. İnsan bu kadar bencil olmamalıydı helede konu canın pahasına sevdiğin arkadaşların olduğunda.

Ardından yüzümdeki gülümsemeyi silmeyerek içeri girdim ancak karşılaştığım görüntü hiçte iç açıcı görünmüyordu.

Mulan dizlerini kendine doğru çekmiş cenin pozisyonunda yatakta boylu boyunca uzanıyor ve bir tek duvara bakıyordu.

Beryil ise müzik dinliyordu ve gözlerini kapatmıştı ancak yanaklarında akan gözyaşlarını farkedebilmiştim. Bu canımı çok acıtıyordu.

Ardından gözlerim Lenna'ya kaydı uyuyordu ve sürekli sağa sola dönüyor ben öldürmedim diye sayıklıyordu. Bu kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Neyden bahsediyordu?

'Herkesin sırları vardır grili kızım. Tıpkı senin de olduğu gibi.'

Gözlerimi kapattım ve ona susmasını söylemenin bir yolunu aradım ancak onu susturamazdım. Gözlerimi tekrar Lenna'ya doğru çevirdim ve kapıyı kapatarak ona doğru ilerledim. Yanındaki boşluğa oturarak kollarımı ona sardım ve yanağımı koluna yasladım. Kulağına "Şş sen öldürmedin" diyor ve alnındaki terleri siliyordum.

Çatılan kaşları düzeldiğinde ve nefesi normale döndüğünde yanından yavaşça kalktım ve Mulan'a doğru ilerledim.

Yanına oturduğumda, omzunun üstünden bana soğuk bir bakış attı ve tekrar bakışlarını duvara sabitledi.

Kulağına doğru eğildim; "Hadi, lütfen kalk. Bak, hiçbir şey yemedin çantamdaki abur cuburlardan ye." Gözümden bir damla yaş aktığında Mulan'a fark ettirmeden sildim ve ona umut dolu bakışlar attım. Bana bir kez daha omzunun üzerinden baktı ve "Ne yaşadığımı bilmiyorsun Mina lütfen zorlama yemek yemek istemiyorum," dedi soğuk çıkan sesiyle.

O kadar soğuktu ki soğukluğu içime işlemişti. Kafamı salladım sağa sola. Bu Mulan değil dedim içimden.

Tekrar kulağına doğru eğildim ve umutla "Anlatmak ister misin?" Dedim.

Ancak bu sefer yüzüme bile bakmadan soğukluğuyla beni ürpertti ve "Belki sonra, emin ol duymak bile istemezsin," Dedi ölüm kokan bir gülümsemeyle.

CELPS GEZEGENİ Where stories live. Discover now