Çocukluk - 3.Bölüm - Eğitime Giriş

2K 146 12
                                    

Yn: Bölümü aslında uzun zaman önce bitirmiştim. Ama anlamadığım bir şekilde kafamda hikayenin gidişatıyla ilgili bir dönüm noktası oldu ve bazı şeyleri gözden geçirmek için bu güne beklettim.


...

Eren dışarıda yere oturup annesinin dışarı çıkmasını beklerken yukarıya, gökyüzüne baktı. Dışarıdan bakan biri için sadece gökyüzüne bakan küçük bir çocuk olarak görülebilirdi. Ama, Eren canını acıtan anıların içinde tekrar kaybolmuştu. Ruhunda, ölüp yeniden dirilmiş olsa bile asla temizlenemez bir leke taşıyordu ve bu leke her boş vaktinde içini kemiriyordu. Onu güvensiz ve zayıf biri yapıyor, korkutuyordu.

 Eren arkasından gelen annesini fark etmeyecek kadar bulanık gözlerle kendini kaybetmişti. Ama annesinin sesini duyduğunda sonunda gerçekliğe dönebildi. Gözlerini gökyüzünden ilk başta istemeden ayırırken sonradan elementler aklına geldi ve hemen heyecanlandı.

 "Sonunda eğlenceli bir şeyler olabilir."

 Annesinin elinde bir kitap vardı. Erenin yanına, yere oturup kitabı açmadan kucağına koydu. Erene bakarak sordu. "Sence bu dünya ne kadar büyük Han, ah pardon Eren?" Yuzu gülümseyerek hatasını düzeltti ve cevabı bekledi.

 Küçük çocuk biraz düşündü ama kısaca "bilmiyorum" dedi. Gerçekten hiç bir fikri yoktu.

 "Eren, bu sorunun cevabını bilmemen normal. Çünkü bu sorunun cevabını neredeyse kimse bilmiyor. Mesela şu an köyün merkezindeki kuyuların olduğu yerde bir harita var. O harita sadece şu an yakınımızdaki bazı yerleri gösteriyor ve o haritanın tüm dünyanın 20 de birinden az olduğunu düşünüyorum. Bazıları daha bile büyük bir dünya olduğunu düşünüyor tabi."

 Eren eski yaşadığı Dünyanın yüzeyinin yaklaşık 500 milyon kilometre kare olduğunu biliyordu. Bu dünya da eğer orası kadar büyükse annesinin gerçekten doğru bir tahmin yaptığını düşünüyordu. Küçük ve profesyonellikten uzak o küçük haritayı görmüştü. Ne krokisi ne de gezegenin şekline göre ayarlanan enlem ve boylan çizgileri belliydi. Ama tabi Erenin kafasında iyi bir fikir de oluşturduğu için iyi bir referanstı.

 "Eren, bu dünyanın pek çok bölgesinde farklı türler yaşıyor. Yaklaşık olarak dünyanın 5 de 3 ü canavarlar ve hayvanlar tarafından sarılı durumda. Bize kalan güvenli kısımlarında sadece yarısını dolduracak kadar insan var. İnsanlar geniş bir bölgeye yayılamıyorlar. Güvenlik sebepleri yüzünden insanlar zaten az olan askeri gücünü dağıtıp bir de yeni bölgelere yayılamaz. Bu yüzden Kelewan Krallığı içinde yaşayan bizler bu ormanda huzur içinde yaşayabildiğimiz için çok şanslıyız. Bu köyün yeri ve haritadaki tam konumu sadece aşağımızdaki kasabadaki birkaç kişi tarafından bilinir. Çok fazla insan buraya gelmez, gelenler de şans eseri bulurlar."

"Anne artık şu elementler ...-

"Eren anlamalısın bunlarda çok önemli şeyler. Ve.." Yuzu oğlunun yüzündeki ifadeyi görünce asıl eğlenceli konuya geçmesi gerektiğini anladı. Daha bu tarz şeyleri anlatmak için çok zamanı vardı.

"Tamam neyse. Şimdi senin tüm elementlere yatkınlığın olduğunu biliyoruz. Sanırım yeterince iyi ve rahat bir geleceğin olabilecek elementlerden birinden başlayabilirsin. Başlamak derken elementi kullanmak ve kendini geliştirmekten bahsediyorum. Ve eğer yeterinde gelişirsen en azından bir okula girebilecek kadar gelişebilsen bile bu ülkede fazlasıyla yüksek pozisyonlara çıkman mümkün. Bir ustalık okuluna girebilmek çok zor. Ben zamanında bunu denedim ama yakınımızdaki kasabanın küçük element okuluna bile giremedim. Ustalık okullarına girmek zaten benim için imkansızdı."

SimbiyoZ- Ölümsüzlük MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin