-5-

14.1K 751 26
                                    


Düzenlenmiş bölümdür.  İyi okumalar dilerim

Ege Karayel

Dünya karanlıktı. İki yüzlü davranıyordu. Bir bakarsın sana istediğini veriyor. Dünya’nın en mutlu insanı sen oluyorsun. Sonra beğenmiyor. Alıveriyor elindeki mutluluğu. Bir bakmışsın elinde bir hiç kalmış. Kumara benziyordu. Elinde bir zar . atıyorsun altılı gelmezse kaybedersin. Beşli bile kurtarmaz seni. Ya hep ya hiç misali oynuyor senle. Çocukluğumda verdi anlık mutlulukları elime. Hak etmediğime inandı aldı elimden ailemi. Şimdi de meleği mutluluğum olarak gördü dünya. Uğraşıyordu elimden almaya. Ama bir kişinin daha benim yüzümden gitmesine izin vermeyecektim. Bu sefer savaşacak , ben alacaktım elinden.
Üç gün, üç gündür bir yaşam belirtisi arıyorduk . ama yoktu . uyanmıyordu. Bekledim sabırla başında. Niye yaptım ? neden bekledim ? artık sorularla boğuşmak istemiyordum. Cevaplara ihtiyacım vardı. Ve ben onları söke söke alacaktım. Kollarıma yığılmıştı. Korkmuş ve endişe etmiştim. Sonuçta o bana sığınmıştı o anda ve ben bu emanete iyi bakamamıştım. Adamlarıma şerefsizleri almalarını söyleyip getirmiştim kızı hastaneye. Kriz demişti doktor. Astımı varmış ve bu kız bunu bile bile ölümüne koşmuştu. Uyanamayabilir demişti doktor kılıklı herif. Bünyesi çok zayıfmış. Haklıydı da . minicik bir şeydi. Dua etmiştim. Benim gibi bir şeytanın dualarının kabul olmayacağını bilsem de bir ümit beklemiştim. Kendime yakıştıramadığım duyguyu bu kız bana üç günde hissettirmişti. Günlük beşer dakika yanında kalıyordum. Konuşmuyordum. Sadece susup onun sessizliğine eşlik ediyordum. Konuşsam onun sustuklarına ihanet edecektim. O küçücük ellerini tuttum. Ona geçmişimi anlattım. Yetimhanede ki anılarımdan bahsettim. Kemal babanın beni almasını, bu işlere bulaştığım ilk günleri. Belki gözlerini açarda benle konuşur , sohbet eder diye ummuştum. Olmadı. Kesmedim ümidimi . bekledim sabırla, yılmadan.
Biraz dalsam meleğimi görüyordum. ‘gelmedin ‘  ‘ almadın beni bu yerden ‘ diyordu bana. Sıçrıyordum. Yanımda uyuyan melek ve yetimhanede ki meleğim farklıydı ama bir o kadar da aynıydı. Çok yakınımdaydı. Hissedebiliyordum. Belki gerçekten de öyleydi ama bu saatten başka bir işe yaramazdı. Ne ben onu bu hayata sokabilirdim ne de onun girmesine izin verebilirdim.  Yanımda yatan meleği düşman diklerim öğrenmişti . ve o kadar beyinsizler ki bu kızı benim zayıf noktam olarak görüyorlardı. Bu kızı korumamda ki amaç masum bir canın son bulmamasını istemememdendi. Sevgilim sanıyordu. Ama bunda bu kızın hiçbir suçu yoktu. O gün adamların yanında öyle savunmasız görünüyordu ki onu koruma isteğiyle dolup taşmıştım. Ve bu isteğim beni sonu olmayan bir yola sokmuştu.
Başımda bu belalar yokmuş gibi bir de akşama balo varmış. Karanlık balo . melek buraya geleli iki gün olmuştu. Durumu da günden güne iyiye gidiyordu. Ama bu balo sıkıntılıydı. Eş getirmem gerekiyordu. Sevgili ali beyimiz özellikle meleği getirmem konusunda ısrar etmişti. Karta da ayriyeten yazmıştı. Yer altının adamları da orada olacaktı. Ve bu iş bizim başımıza bir sürü bela açacak gibi görünüyordu. Kemal abi ısrar etmeseydi gitmeyecektim. Araya hatır konusu girince bu cemiyette akan sular dururdu.
Ve bir sorunum daha vardı. Hayat benle oynamayı hobi edinmişti. Ha bire önüme taşları diziyordu. Ve ben bu taşları devirmeden oyunu bitirmem gerecekti. Çünkü bir taş devrilirse domino taşları gibi hepsi birden yıkılacaktı ve bu  enkazın altında kalan tek kişi ben olacaktım. Nişan. Ne de güzel bir kelime gibi duruyor . sevenleri kavuşturacak bir kelime . ama ben ve melek için ölümün diğer ismi.

Bizi nişanlıyorlardı. neden ? niçin ? çok sormuştum bu soruları onlara. Dedikleri tek cevap ‘ bu sizin iyiliğiniz için gerekli ‘ . kızın hayatını ben gibi bir adamla karartmak iyilik mi oluyordu ? ne zamandan beri bu böyleydi ? daha ona bunu söylemedim ama  bunu  en kısa zamanda yapmam gerekliydi. Bir ay sonra nişanımız var. Ya kabul etmezse  bunu melek yüzlü ? o zaman ne olacaktı ? ikimizin de kafasına sıkarlardı . acındıracaktım kendimi . damarına basacaktım onun. Her ne kadar bunu yaparsam kendimi aşağılık bir adam gibi hissedecek olsam da. Merhamet doluydu. Vicdanı vardı. Birinin ölümüne izin verecek değildi. Alınacak bir intikamım vardı. O intikamı almadan benim bu dünyadan gitmeye hiç gönlüm yoktu.
Oyalanmadan odadan çıktım. Meleğe bunları açıklamam gerekiyordu. Odasının önünde daha fazla düşünmeye gerek duymadan kapıyı çalmadan girdim. Kitap okuyordu. Böyle ayı gibi odaya dalmama şaşırmış görünüyordu.

MAFYA Belası / RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin