Benim yapmam gereken bir şey var''


Hemen hareketlendi.

Ben de doğruca komutanın odasına gittim.

Serhat komutan çay ısmarlıyordu Sevdaya.

Sevda beni görünce sinsice gülümsedi.


''Gel kızım'' dedi.


''Komutanım vaktiniz varsa özel görüşmek isterim''

Kibarca sevdaya git diyordum.


O da gülümseyerek kalktı.

Zafer onundu tabii.


Onun kalktığı yere ben oturdum.


''Söyle asker'' dedi babacan ifadesine bürünerek.


''Komutanım bugün operasyonda elim şeyler yaşandı rapor etmek istiyorum'' dedim.

Daha fazla Sevdanın kasım kasım kasılmasına göz yumamazdım.


Adam şaşırarak baktı.


''Sen mi rapor edeceksin?'' dedi.


Bu sefer şaşıran taraf bendim.


''Nasıl yani anlamadım?''


''Senin için doldurulmuş bir rapor var''


Masanın üzerinde duran kağıdı aldı.

Bana uzattı.



//Operasyon sırasındaki riskleri ayarlayamayıp,bir askerin yaralanmasına sebebiyet vermek.

Kasıtlı olarak komutanı devre dışında bırakmak.

Timini yalnız bırakmak.

Rütbeli bir komutana hakaret etmek.

Bir çok askerin canını tehlikeye atmak//


Bunları okuyunca kafam kazan gibi oldu.

Ne olduğumu bilemedim.

Kahkaha attım.


Komutan suratıma baktı.


''Telsiz kayıtlarını istiyorum.

Tüm askerlerin tanıklıklarını istiyorum'' dedim.


Komutan eliyle sakin ol işareti yaptı.


''Anlat ne oldu?''dedi.


''Sevda komutanı mevziye  yerleştirdim.

Yanına da dört asker verdim.

Ben de Yusuf komutanın grubundan beş askeri mevziye yerleştirdikten sonra.

512Where stories live. Discover now