BÖLÜM 1

471 36 3
                                    

*BÖLÜM BİR - YALNIZ*

Evimden uzaklarda olmak bedenimi küçük bir kutuya hapsetmeye benziyordu. İçim daralıyor ve evimi hiç olmadığı kadar çok özlüyordum. İçimi ısıtan o kavurucu güneş şimdi kendini bu bulutların ve sisin ardına gizlemişti. Neden buraya taşındığımızı hâlâ anlamış değildim, bu sisin ardında ki ev hem huzur hem de kötü his yaratıyordu bende.

"Günaydın bayan uykucu," diyen babamın sesiyle yağmur damlası düşen penceremden kafamı çevirip kapı ağzında duran babama baktım. Üzerimdeki nevresimi parmaklarımla sıkıca kavradım. "Tahmin et bugün ne yapacağız ?"

Hayır, hiçbir şey tahmin etmek istemiyordum. Şu an istediğim tek şey daha fazla uyumaktı, daha fazla düşünmek, daha fazla müzik dinlemek, daha fazla arafta hissetmek.

"Tahminde bulunmasam?"

Babam dudaklarını büzünce onu Billy Ray Cyrus'a benzetmeden edemedim.

"Yapma bunu tatlım, bak kasabayı gezmek iyi gelecektir. Belki de, " deyip sağ elini dayadığı kapıdan çekti ve iki yana açtı, "Yeni arkadaşlar edinirsin!"

O kadar sevinçli görünüyordu ki bu kasaba gerçekten onu mutlu mu ediyordu bilmiyordum. Küçüklüğünü hep burada, babaannesinin yanında geçirmiş bir adam için normal karşılana bilirdi aslında. Annemin yokluğunu belki de bu şekilde atlatıyordu. Ben çoktan atlatmıştım ama babamın omuzlarındaki yük uzun zamandır onu huzursuz ediyordu. Annemle fazla vakit geçirmeyişim ona bağlanmam için büyük bir engeldi. İşine önem verip kariyerinde zirveye ulaşan biriydi ve bu nirvanaya ulaşmanın tadını geçirdiği trafik kazası sonucu pek tadamamıştı. Bununla birlikte benimle geçireceği vakitlerde elimden alınmıştı. Onu özlüyordum, en azından; hafta sonlarımız güzel geçiyordu. Birlikte oluyorduk ve telefonların hepsini kapatıp bir köşeye atıyorduk.

"Seni kırmayı hiç sevmiyorum baba," dedim sıkılgan bir tavırla. "Ama yeni arkadaş fikrini aklından çıkarmalısın. Benim için bir tek Charlotte, Adam ve diğer geride bıraktıklarım var."

Babamla sürekli olarak vakit geçirmem onu herkesten çok daha fazla değerli kılıyordu. Onu kırmayı işte bu yüzden göze alamıyordum, o kırılırsa bende kırılırdım.

"Hazır Adam demişken, onun nesi var? Ağlama sesini odanın önünde geçerken duymuştum da."

Babam yüzünü buruşturup bana baktığında kafamı olumsuz bir şekilde iki yana salladım.

"Glenn lanet bir homonun tekiydi, başka biriyle tanıştığını söyleyip; sevgili Adam'dan ayrılmış."

Daha dün gece Charlotte ve Adam ile görüntülü konuşmuştum ve Adam'ın durumu hiçte iyi değildi. Glenn'in gitmesi beni üzmüştü, onu seviyordu.

"Onun adına üzüldüm tatlım, erkeklerin lanet bir pislik olduğunu söylersin benim adıma." deyip yavaş yavaş geriye doğru yürüdü.

"Sende bir erkeksin! " diye bağırdım arkasını bana döndüğünde.

"Ama homo değilim tatlım, kahvaltıya inmen için yarım saatin var!"

Gittikçe uzaklaşan sesi merdivenlerden geliyordu.ç
Çok güzel, bir de babamın erkek arkadaş tavsiyesini Adam'a iletecektim! Eminim ki buna memnun kalacaktır.

*

Babam ile koca iki saatimi kasabayı gezmeye adamıştım, dikkatimi çeken en çok şey denizde oluşan sisti ve hiç bitmeyecek gibi görünen iskelede bir adam silueti.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin