Esme rutin işlerini yaptı. Mutfağa gidip masaya oturdu.

Esme
-İşler nasıl gitti bugün? Diye sordu

- Bayık geçti be canım. Şu yaptığım hiç bir şeyi beğenmeyen müşteri var ya o geldi. Gene bin tane kusur buldu. Hayır anlamıyorum hem beğenmiyor hemde geliyor. Dedi Ceren.

Esme güldü.
-Bende bayağı yoğundum. Bu arada koruma ve makam aracı geldi. Dedi

-Ooo iyi oldu valla. Bu gece onunla mı gidiyoruz?

- Hayır tabiki de canım. Sadece görev dahilinde kullanmak için.

- Anladım canım hadi yediysen hazırlanalım. Dedi Ceren.
- Tamam tatlım.

Esme odasına geçip altına lacivert kısa bir etek üstüne de gümüş pullu bir bluz giydi. Saçlarını salıp hafif bir makyajla gözlerini belirginleştirdi.

Odasından çıkıp Ceren'e seslendi.

- Hazırsan taksi çağırıyorum canım.

-Çağır canım geliyorum.

Esme ve Ceren taksiye binip temiz bir bara geldiler. Ara sıra buraya geliyorlardı.
Bara oturup birer içki söyleyip muhabbet edip gülmeye başladılar.
Kısa bir süre sonra yanlarına tanışmak için birkaç kişi geldi. Onlar reddedikçe adamlar ısrar ediyordu.

Esme en sonunda
- Sizinle tanışmak istemiyoruz şimdi bizi yalnız bırakın. Dedi

Adamlardan biri

- Hadi güzelim bu kadar naz yapma. Deyip Esme'yi kolundan tutup çekti.

Esme bar taburesinden adamın kucağına doğru düştü.
Hemen kendini toparlayıp adamı itti.
Sinirle telefonunu çıkarıp polisi aradı.
Polisi beklerken içeri yaklaşık 10 tane iri takım elbiseli adam girdi.
İçlerinden biri Yahya'nın sağ kolu Arda'ydı. Esme onu tanıyınca kaşlarını çatıp sorgular bir şekilde baktı.

Arda
- Iyi misiniz Esme Hanım? Diye sordu. Bu sırada adamlar askıntı olan 4 adamı yere diz çöktürmüştü.

- İyiyim de sizin burda ne işiniz var? Diye sordu Esme

- Emirler böyle Esme Hanım. Dedi Arda

Esme tam cevap vereceği sırada içeri polis girdi.

Esme polislere dönüp.
- Ben savcı Esme Ayaz bu 4 adamı nezarete götürün. Dedi

Arda
- Esme Hanım onları götüremezler biz ilgileneceğiz. Dedi

Esme
- Ne demek götüremezler?

Arda yine
-Emirler böyle. Dedi

Esme iyice çileden çıktı. Adamlara dönüp
- Bırakın. Dedi
Kimse yerinden kıpırdamadı.

Polis memurlarından biri
- Sayın savcım alıyor muyuz bunları da. Dedi Arda'ya bakarak.

- Hayır onlar benimle sadece şu 4ünü alın. Dedi Esme

O sırada Arda elindeki telefonu Esme'ye uzattı.
-Abi sizinle konuşmak istiyor. Dedi.

Esme telefonu alıp.
- Efendim. Dedi
Yahya hattın diğer ucundan resmen avazı çıktığı kadar bağırdı.

-Hemen polisleri gönder. Adamlarımdan biri Ceren'i eve bırakacak. 10 dakika sonra ordayım beni bekliyorsun.

Esme şaşkınlıkla yüzüne kapatılan telefona baktı.

Polislere dönüp
- Tamam memur bey bunlar yakın bir aile dostumun arkadaşlarıymış. Şimdilik birşey yapmayalım. Dedi

Ceren de şaşırarak ona baktı.
- Esme ne yapıyorsun?
- Sonra anlatacağım Ceren şimdi seni eve bırakacaklar 1 saat sonra da ben gelirim konuşuruz. Dedi Esme

- Emin misin? Bu adamları tanıyor musun? Diye sordu
- Evet tanıyorum canım Yahya'nın arkadaşları.

Ceren başını sallayarak
-Tamam seni bekliyorum diyerek korumaların biri eşliğinde bardan çıktı.

Esme tekrar polislere dönüp
- Teşekkür ederim görevinizden alıkoydum kusura bakmayın. Dedi
Polis
-Ne demek sayın savcım iyi geceler. Diyerek onlar da bardan çıktı.

Esme bir sinir hali oturup beklemeye başladı. Korumalar 4 adamı yaka paça toparlayıp götürdü. Bir tek Arda kalmıştı yanında Esme bekledikçe öfkelendi. 2 dakika sonra Arda'nın telefonu çaldı.

Arda
- Abi dışarda bekliyor. Dedi
Esme sinirle çantasını alıp sert adımlarla dışarı çıktı.
Arabaya ilerleyip bindi. Arabada keskin bir iyot kokusu vardı. Sinirle Yahya'ya dönüp
- Sen ne yaptığını sanıyorsun? Dedi
Yahya direksiyona bir yumruk atıp
-Kes. Diye bağırdı.
Bu sırada karşıdan gelen bir arabanın farları Yahya'nın yüzünü gösterdi.

Esme telaş ve korkuyla

-Aman tanrım. Dedi.

Ağır AbiWhere stories live. Discover now