SİYAH (TAMAMLANDI)

Bölüm 8.(Düzenlendi)

Kantinde herkes yemeğine odaklanmışken genç kızın aklında Asrın vardı. Onu eve bıraktıktan sonra 3 gün geçmişti ve o gözden kaybolmuştu. Serhat Beyin yurtdışına çıkmış olması da cabasıydı. Telefonun titremesiyle kendine gelip masadaki telefonunu eline aldı.

"Okulun kapısına gel." Mesaj tanımadığı numaradan gelmişti. Kaşları çatılan Nara arkadaşlarına tuvalete gideceğini söyleyip masadan kalktı. Yine merakına yenik düşmüştü. Hep meraklıydı zaten. Annesi bir gün başına bir iş gelirse bu merakı yüzünden geleceğini söylerdi. Ki kendiside bu huyundan hoşnut değildi.

Binadan çıkmak üzereyken Giray aniden kızın önünü kesti. O olaydan sonra genç adamla göz teması bile kurmaktan kaçınır olmuştu kız. Onu her gördüğünde yolunu değiştiriyordu. Bu zamana kadar konuşmamış olmaları kızın rahat bıraktığını sanmasına neden olmuşken birden önüne çıkması onu afallatmıştı. Genç kız geçmek için sağa doğru adım atınca çocuk kızın bileğini kavrayıp durmasını sağladı.

"Seni uyarmama rağmen hâlâ o çocukla arkadaşlık ediyormuşsun."

Nara'nın kaşları iyice çatılırken bileğini sertçe çocuğun elinden kurtardı. Anlaşılan çocuk bu konuda ciddiydi ve dediğini yaptırmadan kızı rahat bırakmacayaktı. Ama kızın boyun eğme gibi bir niyeti yoktu.

"Sen istiyorsun diye kimseyle düşman olmam. Ayrıca onları hor görüyorsan benide öyle görmen gerekmez mi? Bende bu okulda bursla okuyorum sonuçta." Çocuk kızın burslu olduğunu bilmiyordu. Şaşkınlığı yüzden okunan genç adamı arkasında bırakarak çıkışa doğru ilerledi Nara. Bu itirafından sonra çocuk muhtemelen ona karşı tavır alıp okulda ki herkesin de dışlamasını isteyecekti. Yalnız başına geçinebilirdi elbet ama okuldakiler onu rahat bırakmaz, türlü türlü oyunlar oynarlardı.

Genç kız kapıya vardığında kimseyi göremeyince etrafa bakındı. Mesajı atanın kim olduğunu bilmiyordu ve dışardan her hangi biri dahi olsa tanımazdı.

"Buradayım çirkin." Gelen sese doğru dönünce sigara içen bir adet Asrın ile karşılaştı. Genç adam duvara yaslanmış bir eli cebindeyken diğer elinde tuttuğu sigarasını içiyordu. Bitmiş olan sigarayı yere fırlatıp söndürme gereksimi bile duymadan duvardan destek alarak doğruldu ve kızın karşısına dikildi. Aralarında sadece okulun demir parmaklı kapısı vardı.

"Ne oldu? Neden buradasın? Hem telefon numaramı nereden buldun?" Asrın kızın ard arda sorduğu soruları es geçip "İşimiz var yürü."diyerek sırtını döndü ve yürümeye başladı. Nara çocuğun sorularını cevaplamamasından ve emir ekiyle konuşmasından nefret ediyordu. Ve sözleşmenin maddelerine uymuyordu.

"Yalnız okul saatindeyiz. Hatırlarsan sözleşmede olur olmaz saatlerde çağırmak yok diye madde vardı." Genç adam sıkıntıyla elini dağınık siyah saçlarından geçirip yeşil ile mavinin savaş verdiği gözlerini kızın gözlerine dikti.

"Bak sözleşme falan umurumda değil. Ben ne dersem yapacaksın o kadar." Çocuğun sert sözleri kızın suratına çarptığında Nara derin bir nefes aldı.

"Ama onu imzaladın. Ve eğer iptal edersen vazgeçmem gerekecek." Nara bu ihtimali düşünmek istemiyordu çünkü anlaşma iptal olduğu taktirde parayı kuruşu kuruşuna ödemek zorunda kalacaktı. Ve ortada ödeyebileceği para bile yoktu.

"İptal etmek mi istiyorsun? Tamam, et o zaman. Bende sana dava açıp paramı alırım. Karar senin." Aslında kızın parasına ihtiyacı yoktu çocuğun. Sadece sıkıcı ve berbat hayatına biraz eğlence katmak istiyordu. Ve bu kız bunu fazlasıyla sağlıyordu. Kızın şaşkınlık ve endişeyle açılan gözlerini, değişen yüz hatlarını keyifle izledi. Evet evet kesinlikle onu eğlendiriyordu ve biliyordu ki bu meseleden vazgeçemezdi.