Hışımla açılan kapı ile yaptığım işleri bir anlık bırakarak gelene bakmıştım.
Gelenin Yankı olması ile bilgisayarıma bakmaya devam ederek yarıda kalan işlerime odaklanmaya çalışmıştım ;
Fakat bunu yapmak o , odadayken yapmak çok zordu. Elime kalemimi alarak onu incelemeye başlamıştım. Yavaş adımları ile Hava'nın masasının önüne giderek sandalyesine oturmuştu.

"Ablamın nerede olduğundan bir haberin var mı ?"

Üstünde olan gözlerimi bir milim dahi oynatmadan cevap vermiştim.

"dışarıda bir kaç işi varmış sanırım onu halletmeye gitti . "

Bana cevap vermek yerine ayağa kalkıp odanın içinde volta atmaya başlamış ardından kendini rahat puflara bırakarak arkasını yaslanmıştı. Gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyorken tekrardan ayaga kalkmış , Hava'nın koltuğuna yayvan bir biçimde oturak ayaklarını uzatmıştı.

Aradan geçen bir kaç saniye sonra eline aldığı kalemi yere düşürmesi benim için son nokta olmuştu ; Elimdeki kağıtları bilgisayara geçirmeyi bırakıp hışımla Yankıya baktığımda kızdığımı herne kadar hissetti bilmiyorım ama bana öylece masum masum bakıyordu.

"Yankı , dikkatimi dağıtıyorsun! "

Attığı masum bakışları yalanlayan sözleri ona inancımı kaybetmemi sağlamıştı.

"biliyorum , dikkat çekici kadar yakışıklı olduğumu. "

aklıma dün gelmişti , baya çok yakın iki arkadaş gibi olmuş , Birbirimize şakalar yapıp durmuştuk ; Ama şu anda çalışıyordum.

"Dikkat et , karşına senin dikkatini çekebilecek bir kız yaklaşmasın , zira yakışıklılığının hiç bir önemi kalmayacak!"

Gözümü kırmaya çalışarak masama bıraktığım kalemimi ele alarak işime devam ettim.

. . .

Sıkıntıdan , Karşımdaki bilgisayarın saatine baktığımda gülümsememe engel olamamıştım.

Yankı'nın gözleri hala üzerimde olmalıydı ki , kelimeleri kulaklarımda yankı yaptı.

"Seni mutlu eden şey de nedir böyle güzellik ?"

Gülümsemem yüzüme daha çok yayılırken kendimi tutamamıştım.

"işim bitti. Yani eve gidiyorum!"

Gülümsedi.

"o zaman bir kahveye hayır demezsin değil mi? "

Ahh! Sabahtan beri bir ton kahve içmiştim ve o gelip bana kahve içmek için teklifte bulunuyordu!

"Kahve mi ? Sabahtan beri kaç kahve içtim görmedin galiba sen , benim karnım acıktı." Bir yandan karnıma bakıyor bir yandan gözlerim Yankı'yı gözetliyordu.

Odanın içerisinde yankılanan ses sayesinde bir nebze de utandığımı hissetmiştim.

"Sen iste yeter ki , bildiğim çok güzel bir yer var oraya gidelim."

Yanaklarımın kızarmasını umursamadan çantamı elime alarak ona eşlik etmiştim.

Tabagımdaki son lokmayıda agzıma atıp karnımı ovaladıgımda doydugumu çok fazla hissetmiştim .
Yankıya baktıgımda , yemeğini bitirmiş bir bana bir telefonuna bakıp bir şey yazıyordu. Bu durumunu aldırmayıp peçete ile ağzımı silmiştim.

ASAF KOREL  Where stories live. Discover now