"Sen çok tehlikelisin birisin... Ömrüm boyunca senin gibisine rastlamadım..." dedikten sonra yanıma gelip, tekrar belimi kavradı... Dudaklarıma kısa ama derin bir öpücük kondurduktan sonra;

"Seninde algılaman kötü hayatım..." dedim...

"Sen yakınımdayken bütün algılarım kapanıyor... Elimde değil... Hem demek biskolata erkeğiyim ha... Bunu senden duymak güzel oldu..." dedikten sonra hızla dudaklarıma yapışıp, beni duvara yasladı... Anında bacaklarım belini sardığımda öpücüğümüz daha da derinleşti... Tam Koray kendini bana bastıracakken, çalan telefonla ikimizde isteksizce ayrılmak zorunda kaldık... Koray lanet ederek telefonu açtığında, bizi bekleyen Uras'a önden gitmelerini bizim önce mezara uğrayacağımızı söyledi... Zamanın geldiğini düşünerek Koray'dan ayrılıp, yere indim... Üstümü düzelttikten sonra Koray'ın elini tutarak beni dışarı çıkarmasına izin verdim...

Ateşimizi ve şevkimizi evde bırakmış, yol boyunca sessiz sedasız ilerlemiştik... Bir ara durup, bir buket çiçek almamız dışında yolculuğumuz sıradan geçmişti... Aslında bu durumda konuşmamak en iyisiydi... Çünkü ikimizde gergindik ve sadece birbirimizin yanında olduğunu hissederek güç alıyorduk...

Sonunda mezarlığa vardığımızda arabadan inip el ele tutuşarak içeri girdik... Aradığımız mezarlığın önünde durduğumuzda elimde ki çiçekleri bırakarak ona selam verdim... Sonra Koray'a dönerek;

"İstersen sizi yalnız bırakayım..." dedim...

"Hayır... O seni yanımda gördüğünde daha mutlu olduğunu söylemişti... Yanımdan ayrılma..." dedikten sonra tek eliyle belimden sarılarak beni kendine çekti... Yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra tekrar mezara döndüm...

Bundan tam bir sene önce hepimiz için dönüm noktası olmuştu... Koray'ın benden zaman istemek için Darren'ın evine geldiği gün onu tamamen kaybettim sanmıştım... Hatta o kadar kızmıştım ki, sırf intikam almak için Darren'ı kullanmaya kalktım... Sonrası ise hiç beklemediğim bir şekilde ilerledi...

Flashback

"Artık saf ve masum kız olmak istemiyorum Darren... Bunun intikamını alacağım ondan..."

"Saf ve masum mu?... Kimmiş o... Sakın kendinden bahsettiğini söyleme altıma kaçırırım..."

"O lanet altına tıpa takmamı istemiyorsan kalk hazırlan dedim sana..."

"FBI... Yine kendini üzecek bir şey yapma... Önce otur ve sakinleş... Beynine oksijen gitsin ki mantıklı düşünebil..."

"Lanet olsun... Yeraltı dünyasının en büyük çetesinden birine aşık oldum ve onun için işimi, hayatımı bıraktım... Buda yetmezmiş gibi dünyanın korkulu rüyası Ölüm Meleğiyle ve onun teknik destek kankasıyla yakın arkadaş oldum... Ateş ve çeteyi saymıyorum bile... Bana mantıklı ol mu diyorsun... Ben mantığımı uzun zaman önce kaybettim Darren... Bulursan bana da haber ver... Mantık ol diyor ya... Mantıklı pehh..."

"Bir dakika, bir dakika buradaki teknik destek ben mi oluyorum... Benden cansız bir varlıkmışım gibi bahsetmen kırıcı..."

"Canın cehenneme Darren... Gelmezsen gelme... Bende önüme çıkan ilk adamla işimi hallederim..." deyip hızla kapıdan çıktığımda arkamdan söylenerek koşan Darren gülümsememe neden olmuştu...

"Hey... Bekle beni... Ne işi halletmesi... Koray önce seni sonrada sana sahip çıkmadığım için beni öldürür... Hey sana diyorum beklesene... Ben kıçımı seviyorum..." yol boyunca söylenerek gelmesi başımı şişirmişti ama bu durumda en çok ona ihtiyacım vardı... Ateş'in gece kulübüne geldiğimizde beklemeden hızla aşağı indim... Belkide bu yaptığım kendimi küçük düşürmekti ama şuan mantıklı düşünemeyecek kadar canım yanıyordu ve onunda aynısını yaşaması için elimden geleni yapacaktım...

Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now