"İş mi arıyorsun?" dedi masadaki gazete küpürlerine bakarken. Başımı olumlu anlamda salladım.

"Umarım yakın zamanda bir iş bulursun, işsizlik zordur." Sırıtıp cevap verdim.

"Maalesef öyle , ama yine de kısmet."

Simidimi yerken bir şey dank etti. Ben daha dün tanıştığımız birini evimize almıştım. Üstelik annem tanımıyordu , eve aldığımdan da haberi yoktu , çünkü şuan temizlik yapıyordu.

"Ben yukarı, Fatma teyzenlere gidip geliyorum Aleyna!" diye bağırdı annem , dış kapının önünden. Neyseki mutfağa girmemişti.

"Tamam anne!" Simidimden bir ısırık daha aldıktan sonra dış kapının sesi duyuldu. Gözlerimi Devrim'e çevirip merak ettiğim soruyu sordum.

"O adam kim?"

"Hangi adam?"

"Hani bugün kapıyı açan adam varya, o."

"Asaf Korel." dedi sakince. Bense şok olmuştum. Yok artık, yan komşumuz Asaf Korel olamazdı.

"Asaf Korel'mi?" diye bağırdığımda bana munzurca bakıp, "Evet, ta kendisi." dedi.

"Hayır ya, o olamaz. Öyle olsa , onu tanırdım." dedim kendimden emin bir sesle.

"Bu sabah onu tanıyacak kadar baktığını sanıyordum , Aleyna." dedi pis pis sırıtırken. Yanaklarımın kızardığına adım kadar emindim.

"Gerçekten mi ya?" dediğimde bana bakıp, "Sana yalan borcum mu var?"

"E o zaman yan komşumuz bir ünlü!" dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

"İstersen seni onunla tanıştırabilirim."

"Bu harika olur!" dedim sevinçle. Kıkırdayıp çayından bir yudum aldı. "Ne zaman müsait olursunuz?" diye sordum ama hemen pişman olmuştum. Kendimi zorla evlerine davet ettiriyormuşum gibi hissetmiştim.

"Şu an büyük ihtimalle evde değildir, yemek yiyip çıkacağını söylemişti." Biraz durdu ve devam etti. "Akşam dokuz senin için uygun mu?" dedi.

"Uygun." dedim gülerek. Elini ensesine götürdü ve kaşıdı. "Bir de... gelirken bir tabak yemek getirir misin, Asaf'la ben yemeklerinizi çok sevdik." Neden utandığı şimdi belli olmuştu.

"Tabii ki." Kelimelerim adeta çıkmayacak gibiydi , bu kadar mutlu olamazdım!

"Ben şimdi gitsem iyi olacak."

"Akşam görüşürüz." Gülümsedim ve karşılık verdim.

"Görüşürüz."

. . .

Annem komşudan geleli daha 1 saat olmuştu. Fakat gelir gelmez bana iş yaptırmaya başlamıştı.

Anlamıyordum ben bu kadının temizlik huyunu! Ne vardı evimiz kirli olsa ? Gözlerimi evde dolaştırdım , sonra daha demin düşündüğüm düşüncelerin ne kadar yanlış olduğunu düşünerek Elimdeki eldivenleri çıkarıp bir kenara bıraktım , bıkkınlık içinde yavaşça odama giderek Telefonumu elime alıp merakla e-mail adresime baktım.
Bu gün iş başvurusu yapmıştım ; Ve bu işe alınmak zorundaydım!
Çünkü daha fazla babamın öğütlerini dinlemek zorunda kalmak istemiyordum.

Hele ki annemin ! Kadın her söylemiş olduğu cümleyi tekrar tekrar ısıtarak önüme koymaktan kaçınmıyordu.
Tabi o zamanlar onu pek dinlemiyordum.

Gelen kutusuna baktığımda yine içim parçalandı. Bir süre daha babamın ve annemin ögütlerini dinlemeye devam edecektim sanırım , Telefonumu sakince yatagıma bırakıp odamdan çıkıp temizlik yapmaya devam ettim.

ASAF KOREL  Where stories live. Discover now