18. Bölüm Sırt Sırta

4K 173 55
                                    

       Eczaneye girdiğimde kafam karma karışıktı. O kadar karamsardım ki. Kendimi biraz işe verip rahatlamak istiyorum. Düşünmemek aklımdan çıkarmak istiyordum. Gülderen abla yine beni gördüğünde yüzü güldü. Mutlu oluyordu beni her görüşünde. Öğle yemeğini daha yememişti. Pideciyi aramadan bana döndü:

" Mustafa sana bir buçuk kuşbaşılı söylesem yer misin, beni tek bırakma şimdi ben yerken sen bakarsan olmaz. İtiraz istemiyorum " dedi ve benim konuşmama bile izin vermedi. Ne pidesi ne yemeği. Hiç bir şey istemiyordum halbuki ben. İçeride müşteri yoktu , Gülderen abla pide salonunu ararken iki dakika kapıdayım sigara içeceğim işareti yaptım. İki parmağımı işaret ve orta iki parmak gösterip sonra dudaklarımın üzerine koydum yani klasik sigara işareti. Telefondayken " tamam oğlum" dedi sonra da " yok sana demedim sen iki buçuk kuş başılı pide bir büyük ayran ve bir kola getir ama acil olsun" dedi.

       Çıktım eczanenin önüne, eğilip paçamdaki sigarayı çıkardım ve bir dal yaktım. Pasajın girişinde küçük tabureler vardı. Sırf yazın sigara içelim diye almıştım. Halen duruyor daha kaybolmamış tabureler. Oturdum mavi olanına. Bir tanesi mavi diğerleri pembe olacak şekilde dört tane almıştım. Meltem "ben de mavi istiyorum" diye tuttursa da elde olan bu diyerek sinir etmekten geri kalmamıştım. Neyse mevzu bu değil fazla dağıtmamak lazım. Sigaramdan daha iki fırt ancak çekmiştim ki enseme yumuşak bir şaplak yedim. Birden sinirle kalktım arkamı döndüm. Kim olursa olsun kafasını gözünü patlatacağım derken geriye doğru kaçmaya çalışan Meltem'i gördüm, birden yumuşadım.

" Gel gel bir şey yapmayacağım" diyerek üzerine yürürken geri geri adım atmaya devam ediyor bir taraftan da

" Yok ya saçımı çekersin sen şimdi benim"

" Saç  çekmek aslında güzel fikir gelsene buraya sen"

" Tamam tamam çekeceksen çek geliyorum özledim lan seni Musti"

" Lan mı. Senin içine biri mi kaçtı kız"

" Yok booolum İzmit'te yaşayan bir kuzenim var iki haftadır bizde kalıyor onunla konuşa konuşa onun gibi oldum"

" Sigara içer misin Meltem'cim"

" Ver ulan içelim anasını satayım"

" Sakin ol kovboy normale dön. Resetle kendimi Meltem "

" Tamam tamam. Okul nasıl gidiyor. Biz okuyamıyoruz bari sen güzel bir yerlere gel de gururlanalım biz de seninle"

" Kısmet. " dedim. Durdum öyle bir. Benim sigaram bitti ikincisini yaktım, bir tane de Meltem'e uzattım.Sigarasını yaktıktan sonra tamam yaktım der gibi elime dokundu. Bu kızın kuzeni bunu tam İzmitli yapmış anlaşılan.

" Gülderen abla pide söyledi sen de öğle yemeği yemediysen gel beraber yiyelim"

" Ben yedim ama eşlik ederim bir parçacık yerim" sigaralar bitip te içeri geçince Gülderen abla tekrar aradı pideciyi telefonu kapatmadan pideler geldi zaten. Arka bölümdeki masaya geçtik ve ben pideleri masanın üzerine koyup ayran ve kolayı çıkardım. Meltem kola içerdi benim gibi iki karton bardak almak lazım. Hızlıca büfeye gidip on tane aldım geldim. İki bardağa eşit bir şekilde doldurdum kolayı ve afiyetle yemeye başladık. Bir parçacık yerim eşlik etmek için diyen Meltem yarım pideyi götürdü.

" Melten ben de iki parçacık yedim" diyerek sinirlendirdim onu. sonra da " Meltem sen kilo mu aldın" dedğimde anladım ki kızılca kıyamet kopacak. Gülderen ablanın arkasına saklandım. Gülderen abla bana dönüp saçımı okşadı ve " ah benim yaramaz oğlum bir bayana en söylenmeyecek sözü söyledin" dedi kendimi çok farklı çok değişik hissettim saçımı okşarken. Keşke ben sizin çocuğunuz olarak dünyaya gelseydim abla demek istedim. Ama diyemem ki . Benim ailem var iyi yada kötü. Gülderen abla da anlamış olacak ki gözleri dolar gibi oldu:

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin