Bölüm11

1.2K 47 14
                                    

'Duru iyimisin?' diyen Kum'un sesiyle irkildim.

'Peki neden beni koruyorsun? Beni babam bile umursamazken neden sen umursuyorsun?' dedim ela gözlerinin tam içine bakarak.

'Ailenin yaptığı bir hatanın bedelini sen ödememelisin.' dedi gözlerini kısarak.

'Sırf iyi niyetinden yani öyle mi?' dedim bende gözlerimi kısarak.

'Evet. Başka ne olabilir ki?' dedi ayağa kalkarak ve devam etti:
'Yarın eşyalarını topla sana burada bir oda hazırlattım, artık burada kalacaksın.'

'Hayır asla. Benim evim var.' dedim bir anda ayağa kalakarak.

'Duru olayın ciddiyetini anlayamadın sanırım. Adamlar peşinde seni buldukları an götürür bu pis işlere bulaştırırlar, anlamıyor musun?' gözlerin ateş çıkıyordu sanki.

'Sana neden güveneyim Kum? Sende başından beri yalan söylemiyor musun bana? Başında beri kandırmıyor musun beni?' diye bağırdım. Sinirlerim alt üst olmuştu. Birden kolumu kavrayıp beni kendine çekti. Yüzlerimiz birbirine değdi değecek durumdaydık. Tam gözlerimin içine baktı ve fısıldayarak:

'Güvenmekten başka çaren var mı?' dedi. Onun ela gözleri her bakışımamızda beni daha da içine çekerken ona nasıl olur da cevap verebilirdim?

'Ben...' diyebildim ve birden dudaklarımız birbiriyle buluştu.

Bu nasıl oldu bilmiyorum. Ve neden kendimi çekmediğime dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Ne kadar öyle kaldık hatırlamıyorum ancak sonunda kendimi çekebildim. Elinden kurtulup kapıdan bir hışımla dışarı çıktım.

Arkamdan gelip kolumdan tuttu. Tekrar kendine çekti. Yine o ela gözlerini gözlerimle birleştirdi.
'Duru...' cevap veremedim.
'Duru benden kaçma' dedi.

"Güvenme. Güvendiğin her insan seni yarı yolda bıraktı. O da bırakacak. GÜVENME." diye feryat etti içimden bir ses. Onu iteledim ve sinirle bağırmaya başladım.

'Kum sana güvenmiyorum.'
'Demin olan... Tam bir saçmalık. Çok adisin.'
'Beni rahat bırak. Anlattığın hiç bir şeye inanmıyorum' 

Kolumdan tutarak içeri doğru sürekledi. Elinden kurtulmaya çalışsamda bunu başaramadım. Telefonunu aldı ve bir numarara çevirip hopörlere aldı. Telefon açıldı karşıdan bir ses:
'Alo' bu ses... Babam...
'Savaş adamlar Duru'yu arıyor ne yapacağız?'
'Onu koruyacağını söyledin. Duru'yu senin yanında bulmaları imkansız.'
'Sen ne yapacaksın?'
'Ne yapabilirim, seninle güvende işte.'
'Tamam sonra konuşuruz, işim çıktı' dedi ve telefonu kapattı.

Kollarımdan tutup bedenimi sarstı ve
'Baban senden vazgeçmiş, bana güvenmekten başka çaren yok Duru. Anla'

'Sana güvenmiyorum. Sende bunu anla. Rahat bırak beni.' dedim ve kapı eşiğine bırakılan valizimi alarak evden çıktım. Biraz taksi durdurup evime gittim.

Eve geldiğimde kapı açıktı. Korkudan giremedim en başta. Ses geliyor mu diye 5-10 dakika bekleyip içeri girdim.
Tüm eşyalar yerle bir olmuştu. Her şey her yer... Ah... Ne yapacaktım şimdi?  Kum'u arayamazdım. Tan! Ama onuda arayamazdım. Nasıl analatacaktım ki? Kum bunun kimsenin bilmemesi gereken bir şey olduğunu söylemişti.

Kapıyı kapatıp kilitledim ve odama doğru ilerledim.
Odama girdiğimde masamda bir adam!

Sen kimsin diye bağırdım. Tam üstüme doğru yürümeye başladı ki hemen kapıya doğru koştum. Ah lanet olsun kapıyı kiletlemiştim! Kiliti açtım ama kolumdan tutup beni içeri sürükleyip koltuğa oturttu.

'Ne istiyorsun benden?'
'Ben bir şey yapmadım'
'Bırak beni lütfen' diye yalvarmaya başladım.

Adam esmer tenli siyah saçlıydı ve çirkin değildi. Giyim tarzı iğrençti yalnız. İri siyah gözleri vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin