10. B Ö L Ü M

179 19 1
                                    

"Kızınızla vakit geçirin Doğan Bey. Ben odamdayım." Deyip odasına gitti Emir. Kapıyı öyle sert kapatmıştı ki irkildim.

Babam hızla yanıma gelip bana sarıldı. Kemiklerimin kırıldığını hissederken ne kadar ona öfkeli de olsam dayanamayıp sarılmasına karşılık verdim.

"Baba neden Emir'e öyle bağırıyorsun?" Dedim ayrıldığımız ilk fırsatta. Babam Emir'in odasına bakıp omzumdan tuttu.

"Gel kızım seninle baş başa konuşalım." Dedi.

Odasına girdiğimizde ilk işi kapıyı kilitlemek oldu. Babam tam karşıma oturup nefes verdi ve başını ellerinin arasına koydu.

"Bana kızgınsın değil mi?" Dedi.

"Çok fazla."

"Haklısın. Ne desen haklısın güzel kızım. Ben şeytana uydum." Deyip başını kaldırdı.

"Üstelik o şeytan Emir." Dedi. Kaşlarımı çattım.

"O ne demek baba?"

"Levlâ. Ben çok kazanmak istedim kızım. O adamlara kazandırmak yerine ben kazanayım istedim. Kazandım da ancak.. Emir'in hırsı bizi paramparça etti."

"Sen istemedin mi ilk başta bu işi?"

"Ben istedim. Ama ben herkesi karşımıza alalım istemedim. O bizi yanlışlara sürükledi." Dedi.

İçim o kadar huzursuz oldu ki midem bulanmaya başladı. Emir babamı, babam Emir'i suçluyor kime inanacağımı şaşırdım. Üstelik ben hala bu işlere neden girişildiğini anlamıyorum. Derin nefes alıp başımı arkaya attım.

"Ona o kadar yüklenme bak beni Beyazıt'ın elinden Emir kurtardı." Dedi. Babam başını sağa sola sallayıp

"Bana sormadı bile. Ve seni dün getirmesine rağmen görüştürmeyeceğini söyledi. Sırf." Deyip sustu. Merakla

"Ne sırf?"

"Bak kızım yanlış anlama ama belki Beyazıt'ın yanında kalman gerekirdi."

Sinirle ayağa kalkıp babama öfkeyle bağırdım.

"Baba sen ne dediğinin farkında mısın! O adam beni alıkoydu. Sizin yüzünüzden!"

"Farkındayım! Ama Beyazıt çok güçlü o adamın karşısında kimse duramaz. Biz öyle değiliz Levlâ. Bize herkes saldırır o adama kimse saldırmaz sen onun yanında güvende olurdun."

"Başkası bir şey yapmasa bile Beyazıt'ın kötülüğünden de mi korkmuyorsun baba?"

"Biliyorum dediğim aptalca görünüyor ama Beyazıt Bey sana zarar vermezdi. Onun yanında güvende olurdun." Dedi sesini sakin tutarak. Sinirle nefes verip tekrar oturdum. Babamın dediklerini düşünüp delirdiğini düşünüyordum.

"Annem nerede baba?" Dedim.

"Güvende. Ağır yaralıydı yavaş yavaş toparlanıyor." Dedi. Bi nebze rahatlarken babam ayağa kalktı.

"Ama seninle asıl konuşmak istediğim şey farklı." Deyip masasına oturdu.

"Vasiyetim hazır kızım. Avukatıma verdim bile. Benim bir kalemim bile yalnızca senin. Mirasımı 15 sene boyunca satamazsın, devredemezsin, kiralayamazsın." Dedi.

Merakla babamı dinlerken bu kuralı Emir yüzünden koyduğuna o kadar eminim ki. Bir yanım neden babam vasiyetnamesini hazırladı diye düşünürken diğer yanın pür dikkat babamı dinliyordu.

Esir -40Günah-Where stories live. Discover now