"Mert'e de söylersin" Carina kafasını sallayıp en son çıktı odadan.

Masanın başında dikilen Diavoloya doğru bir kaç adım attım.

"Bu yaptığın." Dedim.

"Klas bir hareketti."

"Gerek yoktu demeyeceğim. İyi oldu." Dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı.

"Yanına kadar gelebilecekleri ayakları olmayacak çokta bekleme derim."

"Abartma Diavolo." Dedim daha da yakınına gelerek.

"Benim karımı kimse görmezden gelebilecek bir hadde sahip değil." Kaşlarım havalandı.

"Öyle miymiş?"

Karşısına geçip masaya oturdum. Sinirli gözüküyordu.

"Öyle." Demekle yetindiğinde boş bardağına viski dolduruyordu.

Dudaklarımı ıslattım. Aramıza mesafe yoktu. Viskisinden bir yudum alırken gözlerime baktı. Sakinlemeye çalıştığının farkındaydım. Elindeki bardağı yavaşça aldım. kokladım ve yüzümü buruşturdum. Masaya koydum bardağı. Kravatından tutarak çektim ve eğilmesini sağladım. Bir elim ensesine gitti.

"Sakin ol koca adam. Derslerini aldılar. Bir anlaşma olmayacak.Benim zaten altarnatif şirketlerim vardı. Sırf sana rakip çıkabilmek için uğraştım bununla." 

Ciddiyetini bozmadı.

"Arya." Dedi düz bir tonda.

"Konuşmamız gerek." Dediğinde kaşlarım çatıldı. 

"Konuş dinliyorum." Dediğinde doğruldu ve sandalyeye oturdu. Masadan inip ayağa kalktığımda belimden çekerek dizine oturttuğunda rahat edemedim. Bacaklarımı araladım ve  diclerimi iki yana koyarak kucağına oturdum.

"Böyle biraz zor olacak ama." Dedese aldırmadım. Eli çıplak bacağımda,belimde gezinmeye başladı.

"Senden önce belki de dünyanın en sinirli insanıydım. Hala öyle olabilirim. Sen hayatıma girdiğinde varlığının beş metre uzağımda olması bile sakinleşmemi sağlıyordu. Nedenini en başlarda anlamamıştım ama sonradan bunun gerçek sevgi olduğunu fark ettim. Aşkın saf bir tanımı. İnanmıyordum. Ama seninle inandığımı bilmeni isterim. Araya giren Beş yılda beni sakin tutabilecek bir durum yoktu. Sen yoktun. Düşünmek yetmiyordu artık. Çünkü sana ihtiyacım vardı. Anlamanı beklemiyorum güzelim ama biraz da olsa aşinasın hayatıma. Son isteyeceğim şey kalbini kırmaktı. Fakat karşıma çıktığında sakin kalamayıp sana zarar vermekten korktum. Çünkü gitmeden önce benim yüzümden vuruldun Arya.. Belki orada daha mutluydun? Dönseydin kardeşim sana her şeyi anlatacaktı ve kendin karar verecektin. Orada kalmak ya da italya ya dönmek." Kısa bir es verdiğinde elimi yanağına koydum. Tam bir şey diyecekken tekrar konuştu.

"Önce ben bitireyim güzelim." Dediğinde kafa salladım.

"Sana ters verdiğim tepkiden seni sevmediğim anlamını çıkartmaman için tüm bu açıklamalarım. Ben eli kanlı bir katilim. Cehennemde baş köşe bana ait. Ben lakabı şeytan olan bir adamım ve seni hak etmiyorum. Ama sensizde yapamıyorum. Bana dünyada cenneti yaşatan kadın.." Dedi saçımı bir parmağıyla kulağımın arkasına ittirirken. Gözlerim yavaşça doldu. Ama geri itekledim.

Parmağımda bir ağırlık hissettim. 

"Bu yüzüğü bir daha hiç çıkartmamak üzere parmağına takar mısın?"  Yüzüğe baktım. Çok ince işlemeliydi. Gümüş ve ben buradayım diyordu.

"Eğer." Dedim ve ona baktım.

"Ben bu yüzüğü hiç çıkartmamayı kabul edersem.."

"Bana bir daha öyle bakmayacağına söz verir misin?" Her şeyi unutabilirdim ama bana o an bakışlarını asla. 

"Bir daha asla." Dediğinde yutkundum. Ve yavaşça gülümsedim.

"Bir şey daha." Dedim.

"Sana zarar gelmeyeceğine de söz ver." 

"Söz." Dediğinde yavaşça öptüm dudağını. Bu affettiğimi gösteriyordu. Kalbim rahatlamış hissetti. Yavaşça geri çekildim

"Şimdi söylediklerine cevap vereceğim."

"Yaşadığın zorlukları bilemem diavolo. Ama eğer sen olmasaydın ben yaklaşık yirmi yılımı bir yalan üzerine geçirdiğimi bilmeyecektim. O kadının beni kızı olarak sevdiğine emindim. Artık sevmiyordur. Çünkü senin yanındayım. Ben seni seçtim. Seninle ve sizinle bir aile olmayı seçtim. Mutlu olduğum tek yer senin yanın Diavolo." Elim eteğimin ucuna gitti ve umursamadan kaldırarak karnım görünecek kadar yukarı çektim.

"Bak." Dedim ve vurulduğum yerdeki çiçek dövmesini gösterdim.

"Senden canımı yakan bir şeyde bile çiçek açar benim için." Kurşun izinin üzerine lotus çiçeği ve papatyalar yaptırmıştım.

Yavaşa dokundu. İndirdim eteğimi.

"Ben senin elindeki kanları silerim Diavolo. Sana sunsalardı sen en başında bunu seçmezdin." Elimi ütülü gömleğinin üzerinden göğsünde gezdirdim. 

"Seni bu kadar güçlü olmaya iten dünya ise ben ona bile karşı gelirim.. Yanımda sen varsan." Gözlerine baktım. Yanağımdan süzülen bir damla yaşı baş parmağıyla sildi. Ve olumsuz anlamda kafasını iki yana salladı.

"Ben daima arkandayım." Dedi.

"Dünyayı yöneten bu adam bile senin emrine amade Türk kızı.. "

"He kurşunu önden ben yiyeyim sen arkama saklan!" Diyip göğsüne vurduğumda beklemediği tepkiyle hafifçe sırıttı.

"Onu mu diyorum ben."

Bilmiş bilmiş baktım. Ve kucağından indim.

"Kalk dizlerim ağrıdı eve gidelim bir kaç plan yapalım. Ve şu her dakika başka bir şey giren hayatımızı düzene sokalım lütfen." Elimi uzattığımda bileğimden tutarak arkadan sarıldı ve uzunca öptü boynumdan. Karnına dirsek attım.

"Hayır koca adam şirketinde seninle sex yapmayacağım."

"Bir saat önce öyle demiyorun."

"Kudur diye yaptım bikere." 

Belimi yavaşça bırakıp elimden tuttu ve etrafımda tam tur çevirdi beni. Eteğimi düzelttim. Adımladı ve asansöre doğru gitti.

"Şimdi mutlu olacağız artık değil mi?" Dediğimde gülümsedi. Asansörün kapısı kapandı.

...

Finale zamanlar kala...

Artık mutlu mu olacaklar? 

Tekrar ters köşe yemeseniz bari? Siz hazırlıklı olun en iyisi. Koli koli tuvalet kağıdı ve rulo peçetelerinizi yanınıza alın. Depo yapın. Zira biraz hızlı bir yolculuk olacak.

Sevgiler yazar...





Ve Bir Italiano(+18)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant