Ve Bir Italiano(+18)

~~Ölüm~~

Bedenimi yatakta geriye ittirerek üzerime eğildi.

"Üzgünüm ki bir canavar yarattın güzelim.."

Tek önemli olan şey buymuş gibi dudaklarıma baktı.

"Benden korunmamı isteyemezsin." Öpecekken durdurdum.

"Küçük bir diavolonun dünyaya gelmeye hazır olduğunu sanmıyorum." Gözlerime bakmaya devam etti.

"İstemez miydin?" Sorduğu soruya karşı afalladım.

"Cerrah olma hayalim var biliyorsun."

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

"Dünyaya hükmeden bir adama kafa tutuyorsun ama Utanınca yanakların kızarıyor." Kaşlarım çatıldı.

"Ne utanacağım!" Atıldım ve anı dondurmak adına öptüm dudaklarından. Odayı dolduran telefon zilini aldırmadan nefes nefese kalasıya kadar devam ettik.Kızaran dudaklarımı ıslattığımda eli yukarı çıkan askılarıma kaydı. Aşağı indirecekken anı bozan yine telefon sesi olduğunda öfkeyle söylendi.

"Graham Bell'i sikeyim." Üstümden ayaklanıp komidinin üstündeki telefonu açtığında aptal bir sırıtışla gülüyordum.

"Ne var!" Dedi telefonun ardındaki insana.

"Saat gecenin on ikisi ve sen şimdi mi haber veriyorsun!" Sesini benim için alçaltmak istiyor gibiydi fakat beceremediğini söylemeliyim. Eliyle göz pınarlarını ovdu. Ayağa kalkıp yanına adımladım. Ne ara önünü açtığımı bilmediğim gömleğini üzerinden sıyırdığımda hala telefonun ardındaki kişiyi derin nefesler alarak dinliyordu.

Elimi teninde gezdirip göğsünden boynuna doğru kaydırdım. Tek eli saçımın altından ensemde gezindi. Elim yavaş hareketlerle kemerinin kayışına kaydığında bileğimden kavradı. Gözlerime öyle bir arzuyla bakıyordu ki ne istese yapacak gibi oldum. Telefonfa susmayan adama lanet ederken derin bir nefes verdiğim anda telefonu komidinin üzerine fırlatırcasına bırakıp tuttuğu bileğimden kendisine çekerek öptü dudaklarımdan. Kısa süre sonra geri çekildi.

"Adım atacak şu anı mı buldun Cara mia."

Ne oldu birden şimdi.

"Gitmem gerekiyor." Ellerimi göğsümde birleştirdim. Cidden önemli bir şey olduğu gözlerindeki arzuya rağmen bunu söylemesinden anlaşılıyor. Bi adım atıp parmağıyla saçımı kulağımın arkasına ittirdi yavaşça.

"Bir dahakine gabrielle hiç bir yere gitmiyoruz Cara mia. Yoksa abin elimde kalacak." Hafifçe gülümsedim.

"Ne yapmış?"

"Hava limanında olay çıkartmış. Tutuklamışlar."

"Nasıl? Yani-"

"Gabriel yalnızca benim yanımdayken kafasına göre hareket edebilir. Benim dışımda normal bir subay çocuğu." Burnumu kırıştırdım.

"Bekle bende geleceğim."

Yatağın öbür yanında açık olan valizden siyah dar kotu ve bol lacivert boğazlı kazağı yatağın üstüne attım. Ona sırtım dönükken geceliği çıkarttım. Yalnızca altıma iç çamaşırım vardı. Kazağı giydim. Önümü döndüm ve ona bakmadan pantolonu giydim. Yün çorapları ayağıma geçirip saçımı at kuyruğu yaptım.

"Hadi gidelim." Diyerek başımı kaldırdığımda komidine yaslanmış bana bakıyordu.

"Gabrieli." Dedi ve durdu.

"Öldüreceğim." Yanına adımlayıp kolunu pış pışladım. "Hadi çocuğum hadi." önden yürüyeceğim esnada belimden çekerek yanına aldı.

"Bu gece kaçacak yerin olmayacak ve gabrieli aşağıya zincirleyeceğim." Kısa bir kahkaha attığım esnada siyah kabanımı giydim.