7

18 13 0
                                    


Deniz,  Yağmurla ıslanan kaldırımlarda yürüdükçe, kafasında karmaşık düşünceler dönüyordu. Ada'nın sözleri zihninde yankılanıyor, geçmişin gölgesi onu ele geçiriyormuş gibi hissediyordu.

Evine doğru uzanan yolda, yıllar önce Ada ile birlikte geçirdikleri mutlu anlar gözünün önüne geldi. İlk tanışmaları, ilk buluşmaları, ilk öpücükleri... Hepsi sanki dün gibiydi. Fakat o güzel günler geride kalmış, yerini pişmanlık ve hüzün almıştı.

Eve vardığında, karısı ve çocukları uyuyordu. Deniz sessizce içeri girdi, sessizliğe gömülmüş evde tek başına kaldı. Ada'yı düşünmeye devam etti, onu hala ne kadar sevdiğini fark etti. Fakat bu sevgi neydi? Yasak bir aşk mıydı? Geçmişe özlem miydi? Yoksa bitmesi gereken bir şey miydi?

Uykusuzluk onu yatağından kaldırdı. Pencereye gidip dışarıyı seyretti. Hala yağmur yağıyordu, şehrin ışıkları yağmur damlaları üzerinde parıldıyordu. Deniz derin bir nefes aldı ve kararını verdi. Ada'yı tekrar görecekti.

Ertesi sabah, kahvaltıdan sonra çocukları okula yolladı ve karısına iş seyahatine gideceğini söyledi. Karısı tereddütlü görünse de, Deniz'in kararını sorgulamadı.

Deniz arabayla yola koyuldu.  Bu Ada'ya doğru uzanan uzun bir yolculuktu. Yol boyunca, Ada'yı hayal etti, onu tekrar görmeyi sabırsızlıkla bekliyordu.

Saatler sonra, Ada'nın evinin önüne vardı. Arabayı park etti ve derin bir nefes aldı. Kapıya doğru yürürken kalbi heyecanla çarpıyordu. Kapıyı iki kez tıklattı.

Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Ada karşısında duruyordu. Gözleri kocaman açılmış, şaşkınlıkla Deniz'e bakıyordu.

"Ada..." dedi Deniz, sesi titriyordu.

Ada, sessizce ona bakmaya devam etti. Birkaç saniye sonra, "Deniz..." diye fısıldadı.

Deniz, tereddüt etmeden Ada'yı kollarına aldı. Ada ona sarıldı ve ikisi de hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Yıllar sonra tekrar buluşmuşlardı. Geçmişin acısı hala kalplerindeydi, ama bu anı başka hiçbir şeyle değişmezlerdi.

Deniz ve Ada, o geceyi birlikte geçirdiler. Geçmişi konuştular, pişmanlıklarını dile getirdiler ve geleceğe dair umutlar kurdular. 



Sabaha karşı, Deniz'in karısına yalan söylediğini ve onu sevmediğini  fark etti. 

Bunu açıklamak  zor bir itiraf olacaktı, ama doğru olan buydu.

Deniz, Ada'dan ayrıldı ve eve doğru yola koyuldu. Karısına hiçbir şeyi fark ettirmeyecek  ve yeni bir başlangıç yapmaya hazırdı. Geçmişi değiştiremezdi, ama geleceği değiştirebilirdi.

İzi kaldıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin