Bölüm 8: Hogsmeade

37 5 2
                                    

"Plan belli," dedi George elindeki Hogsmeade haritasını parmağıyla işaret ederek. "Portredeki gizli geçitten Domuz Kafası'na çıkıyoruz. Barmene görünmeden de oradan tüyüyoruz."

"Burada üçümüze de görünmezlik büyüsü uygulaman gerekiyor." dedi Fred ciddiyetle. "Yaşlı keçi anlamamalı."

Andrea elindeki bezle asasını silerken öyle yapacağına dair bir şeyler mırıldandı. Gryffindor binasının genelde ıssız olan koridorlarından birinde oturmuş plan yapıyorlardı ve birkaç saatlik konuşmanın ardından birbirlerinin bilgilerini sorgulamamaya dair bir anlaşma yapmışlardı. Yaşlı keçinin kim olduğunu, ya da bu gizli geçitleri nereden bildiklerini sormadı.

"Köy meydanını atlatana kadar büyüyü sürdürmen lazım" dedi George elindeki küçük bavulu açarken. Sonra bavuldan iki tane siyah pelerin çıkardı. "Oradan sonra biz bu pelerinleri giyip dikkat çekmeden Bağıran Baraka'ya kadar yürüyeceğiz. Sen de okula geri döneceksin."

Temelde plan basitti. Domuz kafasından görünmeden çıkılacaktı, ana meydanı atlatana kasar hayalbozan büyüsüyle geçeceklerdi. Ama Andrea üçünün de üstünde büyüyü uzun süre tutamayacağı için cisimlenme sınırının dışında dek pelerinle yürüyeceklerdi. Buradan sonra Fred ve George onun geri dönmesini planlamışlardı, Andrea'nın öyle bir niyeti olmadığını henüz bilmiyorlardı. O cisimlenme sınırı neredeyse orayı görmeden dönmeyecekti.

İşin karmaşık kısmı kimsenin Hogsmeade'de neler olduğunu bilmiyor oluşuydu. Hogwarts'ın dışına çıkış yasaktı, ama sanki içeri bilgi girişi de durmuştu. Bakanlıkta neler oluyordu, hangi bölgelere saldırılmıştı, nerede çatışma sürüyordu bilinmiyordu. Profesörler hiçbir şey olmamış gibi dersleri sürdürmüşlerdi, ancak akşam yemeğinde Dumbledore ile birlikte öğretmenler masasının yarısı da ortadan kaybolmuştu.

Andrea eğer bir çatışma varsa ikizlerle birlikte bunu nasıl atlatırdı bilmiyordu. Ama onlar babalarına yardım etmek için o gece gitmekte kararlılardı. Dışarı çıkış yolunu öğrenmesi için bu tek şansı olabilirdi.

Yeterince parlak olduğundan emin olduğunda asasını cüppesinin içindeki yerine yerleştirdi. Geceyarısına yarım saat kalmıştı. Birazdan çıkmaları gerekiyordu.

"Sonra sen sağ biz selamet" dedi George. "Bizi görmedin, duymadın."

Fred elindeki bir sürü şaka eşyasını cüppesinin iç cebine yerleştiriyordu. "Sonra bunun için seni mükafatlandıracağız."

"Anlaşıldı" dedi Andrea yerden kalkarken. "bu gece bir tehlikeye karışacak olursak, aniden karanlık tozunu kullanarak oradan uzaklaşacaksınız. Beni aramaya çalışmayın, anladınız mı?"

George asasıyla reveransa benzer bir hareket yaparken sırıttı. "Emrinizdeyiz, leydim."

Andrea iç geçirdi, ikizlerin tüm bu şaka aletlerini icat edecek kadar zeki olduklarını biliyordu. Ama böyle bir planın ortasında gerekli sert tavırda olabileceklerinden şüpheliydi. Çok geçmeden ise şüphelerini doğrulayacak bir olay gerçekleşti.

Saat geceyarısını bulduğunda yedinci kattaki malum koridordalardı. Fred ve George ona ihtiyaç odasının çalışma şeklini basitçe açıklamıştı.

"İhtiyaç odası?" diye mırıldandı Andrea gizleyemediği bir hayranlıkla. "Nasıl keşfettiniz burayı?"

Fred ve George muzip bir bakışı paylaştılar. "Eh, sorgulamak yok." Kız kaşlarını kaldırdı, ama bir şey demedi. Sonra Fred dönüşü tamamlayarak odanın kapısını açığa çıkardı. Şimdi dışarıdan Ariana Dumbledore'un portresi net bir şekilde görülebiliyordu.

Andrea içeri adım atacaktı, ama sonra delici sessizliğin içinde yaklaşan adım seslerini duydu. Bir el işaretiyle ikizleri durdurdu. Yakındaki tüm meşaleler sessiz bir büyüyle söndü. Davetsiz misafir eğer onları görmek istiyorsa kendini açığa çıkarmak zorunda kalacaktı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 12 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Miras: Geçmişin Gölgesinde Where stories live. Discover now