Bölüm 1: Karanlığın İkinci Doğuşu

190 9 0
                                    

18/09/2023
Pazartesi
*
Bölüm 1: Karanlığın İkinci Doğuşu

Karanlık Lord'un yeniden doğuşunun yedinci yılıydı. Cadılar bayramı gecesinde Pottler'ların evinde yaşanan olayın ardından yedi yıl geçmişti ki büyücülük dünyasında onun geri döndüğüyle ilgili söylentiler kol gezmeye başlamıştı. Birkaç yıl boyunca söylentilerin ardını dolduracak hiçbir şey yaşanmamasınına rağmen zamanla karanlığın o bilindik, soğuk havası büyücülük dünyasında tekrardan esmeye başlamıştı.

Gizlice gelen bir kış gibiydi, fırtına öncesi sessizlikti. Ölüm vardı ama öldüren yoktu. Acı vardı, suç vardı, Azkaban'dan birer birer eksilenler vardı ama fail ortada yoktu. Evlere girip can aldıklarında akıttıkları kanın her damlasını gürültülü bir şova çeviren, ölümün yeşil pırıltısını göklere gururla yükselten ölüm yiyenler yoktu. Bu sefer hamleler takip edilemez bir karanlığın içindeydi. Hoş, yeni zamanların karanlığı bir farklıydı.

Her ne kadar Voldemort'un geri dönebilmiş olması aslında hiç ölmediğinin somut bir kanıtı olsa da müritleri buna karanlığın ikinci doğuşu demişlerdi. Zira savaş zamanındaki karanlık lord ile şimdiki arasında hem fiziksel hem de ruhsal olarak farklar vardı. Aynı orduyu, aralarından eleyerek yeniden topladığında ordunun daha güçlü olmasında bile hissedilen bir farklılıktı bu.

Nasıl döndüğünü, nasıl değişebildiğini kimse bilmiyordu. Ancak bir şekilde artık ordunun sağduyusunu nispeten geri kazanmış bir lideri vardı ve bu sefer benzer amaçlara daha farklı yollardan gidiyordu. Satranç tahmin edilemeyecek kadar sinsice oynanıyordu. Lider, hiçbir operasyonda sorumlusunun o olduğuna dair bir kanıt bırakmamıştı. Ama karanlığın varlığını ve giderek artan gücünü her zaman hissettirmişti. Onu kimse görmemişti, işareti yükselmemişti ama içten içe herkes döndüğünü biliyordu.

Bakanlık onun bu gizlilik politikasını lehine kullanmayı tercih ediyor, halk arasında bile sezilmeye başlayan ordunun varlığını külliyen reddediyordu. Azkaban'dan firarlar gizleniyor, cinayetlere başka süsler ve failler bulunuyordu. Gelecek Postası'na göre Londra'da hiç olmadığı kadar az suç işleniyor, dışarıda ölüm yiyenler gördüğünü söyleyenlerin bir grup hayalperest oldukları ve St. Mungos'a yatırıldıkları açıklanıyordu.

Tüm bunlar olurken büyücülük dünyasına büyük, yapmacık bir panayır havası hakimdi. Quiddich maçları, festivaller ve eğlenceler düzenleniyor, halka hiçbir sıkıntının olmadığı mesajı verilmeye çalışılıyordu.

Öte yandan kayda değer ölçüde büyümüş bir Zümrüdüanka Yoldaşlığı ile karanlık ordu arasında soğuk bir savaş sürüyordu. Bakanlık Yoldaşlık'a da şiddetle karşı çıktığından aydınlık taraf da işlerini bir o kadar gizli yürütmek zorunda kalıyordu. Haliyle iki taraf arasında ajanlar kol geziyordu.

Albus Dumbledore eski öğrencisinin ordusunu geri topladığının farkındaydı. Tam da bu noktada onun bakanlığı ele geçirmesini, dönüşünü görkemli bir şekilde ilan etmesini ve kendisine karşı açık bir savaş başlatmasını bekliyordu. Her iki tarafın da bundan sonraki hamleleri için planları vardı.

Müdür'ün bu üç beklentisi, iki taraf için de hiç planlanmamış şekillerde gerçekleştiğinde hamleler yerle bir olacaktı.

22 Ağustos 1996
Perşembe
XXX


Sirius Black ateşokunun üzerindeydi. Quiddich Dünya Kupası finalininin yapılacağı arenada seherbaz olarak görevlendirilmişti. Maçın heyecanlı bir kısmında sahanın güvenliğini havadan kontrol ederken, çapulcularla o eski günlerde yaptıkları maçları yâd etmemesi mümkün değildi.

Miras: Geçmişin Gölgesinde जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें