5.0

38 21 5
                                    

Yeni bölümden merhabaaaaaaaaa
Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı unutmayın
Keyifli okumalarrrrrr

***

Mecburiyet.Herkesin mecbur olduğu şeyler vardı,bir konuşmasıyla onu yapmak zorundaydınız bazense bir bakışıyla onu yapardınız.Mecbur kılınırsınız.Ben mecburdum,o davete gitmeye,babamı dinlemeye ve nicelerine.Ama ben mecburiyetimi bir koz olarak kullanacaktım,ben babamın bana  verdiği şeyleri babama kullanıcaktım.Ben mecburiyetimi kaçışım yapıcaktım.

Hala arabadaydık.Arabaya bineli üç dakika on yedi saniye geçmişti.Ben cam kenarına oturmuştum.Yanımda babam ve karşımızda tabiki Rüzgar vardı.Dört araba gidiyorduk en önde Bartu ve Argeşin arabası,arkasında biz ve bizim arkamızda iki araba daha.Rüzgar biryandanda babamın korumasıydı.Siyah gür saçları dağınıktı.Siyah bir gömlek ve üstüne siyah bir ceket giymiş altında ise gene siyah bir pantolon vardı.Bugün üçümüzde pişti olmuştuk.

Rüzgar ona baktığımı anlamış gibi bana döndü ve göz göze geldik.Gözlerimi kaçırmadım,oda pek kaçıracak gibi değildi.Ona baktığımı yakaladığı için mutlu olmuşcasına kahverengi haraleri parladı ve belli belirsiz dudağının sol tarafı kıvrıldı.Bakışmamızı bölen babamın

"Asil bir aksilik çıkmasın"

Rüzgar bendeki bakışlarını babama çevirdi bende kafamı cama çevirdi.Babam Rüzgara ismiyle hitap etmezdi hep soyadındaki 'Asil' kelimesini kullanırdı

"Efendim,herşey emriniz gibi,şuan bir aksilik görünmüyor"

Rüzgarın konuşmasıyla babamın memnun olmuş gibi mırıltılarını duydum.Rüzgarın bakışlarını üstümde hissetsemde kafamı çevirip bakmadım.

***

Araba durduğunda geldiğimizi anladım ve bakışlarımı camdan çektim.Önce babam arkasından ben ve benim arkamdan Rüzgar indi.Arabadan indikten sonra Rüzgar babamın yanına geçti.Bundan asla şikayetçi değildim,gidebilirdi zaten kimse yanımda durmamıştı,alışıktım.Hepimiz yürümeye başladık.Davetin olacağı bina çok büyük ve uzundu.
Büyük ihtimal fazla kalabalık olacak ve Sönmez soyunun tek varisi olduğum için herkes benimle konuşacaktı.

Babam telefonunu çukarıp bir numara tuşladı ve kulağına götürdü.Tek bir kelime söylemişti,

"Yanımıza gelsin"

Telefonu geri cebine koydu.Topuklular bileğimi zorlasada bu gecelik mecburdum.
Oysa severdim topuklu giymeyi.Dik dururdum giyince ama bugün bileğim acıyordu o yüzden zorlanıyordum ama diktim.

Babamın telefon konuşmasının üstünden bir dakika üç saniye geçmişti ve babamın yanına bir çalışanı geldi.Arkası dönük olduğu için tanıyamamıştım oysa bilirdim babamın çalışanlarını çünkü benimde çalışanım sayılıyordu ama babamın lafları onlar için ağır basıyor,daha çok babamı dinliyorlardı.

Davetin olacağı binanın önüne geldiğimizde heryerin koruma olduğunu gördüm.Yüzümü buruşturdum çünkü içerde acayip fazla müzik sesleri geliyordu.

Babamın yanındaki koruma benim yanıma geldiğinde yüzüne bakmak için gözlerimi ona çevirdim.Görmeyi beklediğim kesinlikle onun yüzü değildi.Adımlarım durdu.Ben durduğum için oda durmuştu.Ben hiçbirşey söyleyemezken o konuştu.

"Naber güzellik?"

Mavi denizlerimin dalgalandığına emindim.Uzun zaman sonra buz tutmuş içimin onun sıcaklığıyla eridiğini hissetmiştim.İlk defa kendimi güvende hisstemiştim.

ANLAŞMALI İNTİKAMWhere stories live. Discover now