A beautiful song of pain

42 8 9
                                    


Mutlak bir sessizlik...

Suyun hafif dalgalanma sesi...

Deniz mavisi cam gözleri yavaşça açılıyor. Buz gibi soğuk denizin derinliklerinde boğulmak üzere... Çırpınıyor, konuşmaya çalışıyor ama nafile... Ve uzaklardan bir ses. Hoş bir ses. Rahatlatıcı bir o kadar da ürkütücü. Gökyüzü misali denizin derinliklerinden gelen, güzel sesini hafif bir tınıyla kulaklarına tıkayan rengiyle aklın sınıtını zorlayan ve gözlerini kamaştıran rengiyle zarifçe Ajax'ın küçük bedenin etrafında yüzüyordu...

Bir masal kadar güzel bir o kadar da gizemli bir deniz gergedanı. Hüzünlü bir şarkı söylüyormuş gibi hareketlerini tekrarlıyordu.

Belkide yeni bir başkangıcın haberini sevinçle veriyordu...

Yinede o uzun ve hoş sesinin altındaki hafif çaresizliği hissedebilirsin...

Ajax elini uzattı. Su onu yavaş yavaş boğarken narval'a ulaşmaya çalılıyordu. Tam uzanacakken-

Ajax soğuk terler içinde uyandı. Ne saçma bir rüya diye düşünce. Ama kalbi neden bu kadar hızlı atıyordu?

Ajax yanağındaki ıslaklığı hissetti. Camdan dışarıya baktı.

Gecenin karanlığında kutup yıldızı tüm yeteneğini harcayarak, bütün ışıltısıyla parlıyordu. Vücudundan hafif, anlamlandıramadığı bir ferahlık geçti.

Gözlerini kapattı ve yatağa geri uzandı. Narval'ın son acıklı seslenişini duydu ve derin bir uykuya daldı....

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

. . .

Onunla son konuşmanının üzerinden birkaç gün geçmişti.

Onun yanına gitmek, hatta belki özür dilemek istedin ama bakışlarınız buluştuğunda Ajax sadece kaşlarını çattı ve sana sırtını döndü.

Bugün yola çıkacağı gündü. Ajax ne olursa olsun evden kaçmaya kararlı gibiydi.

Odası darmadağındı, çünkü seyahatlere uygun bir silah arıyordu ve doğru dürüst aramaya sabrı yoktu.

Yastıklar yere saçılmıştı, dolabında önceden düzgünce katlanmış olan giysiler etrafta saçılmış bir şekilde duruyordu.

Masasının çekmecelerini ve dolabının içine baktı ama yine de görünürde hiçbir şey yoktu.

Ajax sıkıntıyla iç çekti. Sabrı tükeniyordu.

"Yolculuğum daha başlamamışken bitemez"

Ajax çaresizlik içinde inledi.

Nihayet!

Yıllarca kullanılmaktan dolayı hafifçe yere doğru bükülmüş yatağının altını birşeyler bulmak umurduyla karıştırırken, Tonia'nın eski kıyafetlerinin olduğu çantayı kenara iterek ihtiyacı olan şeyi sonunda bulmuştu.

Hanker (Childe x Reader) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora