SKZ ONESHOTS

2MinLix ~ Detention ~ İstek2

Konu: Seungmin, aşık olduğu Felix ve zorbası Minho okul sonrası beraber cezaya kaldılar.

***

"Bahanelerinizi duymak istemiyorum çocuklar. Hem ne diye okulun ortasında tekme tokat kavga ediyorsunuz ki? Ne alıp veremediğiniz var birbirinizle? Çıkın şimdi, gözüm görmesin sizi! Akşam spor salonunu siz temizleyeceksiniz. Heryer tertemiz olsun yoksa bu sefer disiplin cezasını veririm!"

Üç genç de başları eğik bir şekilde çıktı müdürün odasından. Birbirlerine bakmaya başladılar. İlk konuşan Minho oldu.

"Niye üstüme atladığını açıklamak ister misin çilli? Hayır yani, amacın neydi? Durup dururken nerden esti aklına?"

Sinirli Minho'ya daha da sinirli bir şekilde cevap verdi Felix.

"Seungmin'i sıkıştıran sendin, hiç üste çıkmaya çalışma. Ben onu korumak için atladım üstüne! Yeter artık şu çocuğu ezdiğin! Senin kırdığın kalbi onarmak için ne kadar çabalıyorum haberin bile yok. Ona bir daha elini dahi sürersen bu sefer bırak müdürü, polis bile gelse alamaz seni elimden, ayağını denk al! Ayrıca bana tekrar çilli demeye kalkma!"

"Çilli!"

İki genç birbirene burunlarından soluyarak bakarken Seungmin biraz korkmuş, biraz mutlu olmuş, biraz da utanmıştı. Kokmuştu çünkü ikisi de çok agresifti, mutlu olmuştu çünkü sevdiği adam onu korumuştu ve utanmıştı çünkü Minho onun kalbinin kırıldığını öğrenmişti.

"Felix, önemli değil. Bırak şimdi onunla didişmeyi, derse gidelim. Başımıza daha fazla bela almaya gerek yok."

Felix'in kolundan çekiştirmeye başlamıştı ki aniden durup arkasına döndü.

"Minho, dersler bitince direkt spor salonuna gel. Aç oluruz büyük ihtimalle, ben yiyecek bur şeyler getiririm"

Seungmin, Felix'i de peşinden sürükleyip sınıflara doğru ilerledi hızla. Arkasında bıraktığı Minho ise şaşkındı. Seungmin'e kötü davranıyordu, evet. Ama Seungmin hep dik başlı davranırdı, alınmazdı Minho'nun davranışlarına. En azından Minho öyle sanıyordu, aslında onu kırdığını öğrenmek Minho'yu fazlasıyla kötü hissettirdi. Üstelik Seungmin ne kadar kırılsa da hâlâ 'Minho acıkır mı?' diye düşünüyirdu.

Minho, hissettiği suçlulukla kendi sınıfına doğru ilerledi. Okul bitene kadar da sırasından kalkmadı. Kitap okudu, telefonuna baktı, müzik dinledi, uyudu...

*

Okul bitmişti. Seungmin çantasını toplamayı bitirdiğinde hâlâ çantasını toayan Felixin yanına gitti. Çantsını ona verip konuştu.

"Çantamı spor salonuna sen götürür müsün? Ben bize yemek alacağım."

Cüzdanını Felix'e gösterip cümlesini tamamladıktan sonra cebine attı.

"Götürürüm. Ama sana zorbalık yapan birine yemek almak... Ne bileyim... Enayilik değil mi?"

Felix Seungmin'in neden bu kadar iyi kalpli olduğunu anlayamıyordu. Özelliklele Minho'ya karşı... Felix ve Minho 11. sınıfta yaklaşık iki ay kadar çıkmışlardı. Felix, Minho Seungmin'e zorbalık yapmaya başladığında sinirlenmiş ve ondan ayrılmıştı.

"Değil enayilik falan. Hem biz şakalaşıyoruz. Tamam bazen fazla ileri gidebiliyor ama fark etmeden yapıyor."

"Sanki her hafta benim kollarımda Minho yüzünden ağlamıyorsun..."

Seungmin gözlerini kaçırdı. Evet, ağlıyordu. Ağlıyordu çünkü Felix Minho'yu seviyordu. Minho ona her yetersiz olduğunu söylediğinde aklına Felix'in onu asla sevmeyeceği geliyordu. Oysa Minho sadece kendi yetersizliğini bir başkasında arıyordu.