(Medya Eren'in kıyafeti.)
Keyifli okumalar.
Gözlerimi yavaşça araladım. Esneyerek kalkamaya çalıştığımda bir kolun beni sıkıca sardığını fark ettim. Hafifçe kafamı kaldırıp hem adını hem de artık tenini bildiğim adama baktım. O adamı hiçbir şey hissetmeden öldüren esmer kavruk masumca uyuyordu. Onun onlarca adamı öldürmesini ve kalçamın acısını görmezden gelerek elimi uzamaya başlamış sakallarına sürdüm. Bu kadar masum, savunmasız ve yakışıklı uyuyan bir insan nasıl birinin canını alabilirdi?..
Kendime itiraf etmek istemesem de ondan delicesine korkuyor ve her milimimle onu arzuluyordum. Gülümsemeden edemedim.
-Demek uyurken böyle masum görünüyorsun..
Derince bir nefes verdim. Yüzümde olan o sevimli gülüşeme telefon çalması ile düştü. Akif gözlerini araladığında anda elimi çekip sanki onun kucağında karısı gibi değilmişçesine yutkundum. İphone zil sesi çalıyordu, yani benimdi. O an nedense telefonu görmezden gelerek uyanan Akif'e baktım. Akif yüzüme baktığı anda basılmış karılar gibi sırıttım
.
-Günaydın..Bir yandan kaba ama sersemce söylediği kelime beni nasıl... Öhm- Telefon çalmaya devam ediyordu. Telefon kapanana kadar birbirimize baktık. En sonunda telefon kapandığında dudaklarımı yaladım.
-Akif telefonu verir misin?
-Boşver, en azından 1-2 saat daha boşverelim.
Ayten'in aradığına adım gibi emindim ama Akif öyle bebek gibi söylemişti ki gülümseyip başımla onayladım..
1-2dakika aramızda konuşma geçmedi. Ama altımda olan erkekliğin baskısı hissediyordum. Aynı şekilde benim ki de yukarıdaydı. Görmezden gelerek yutkundum.-Bebeğim aç mısın?
-Evet amına koyim, açlıktan öleceğim.
Yemek yemeyi seviyorum. Dur. Yüzüm bir an şokla ona baktı. Bebeğim? Tek kaşını kaldırdı. Gülümsedim. Ben neden gülüyordum amına koyim.. Kafamı ön cama çevirip parmaklarım ile burun kemerimi sıktım.
-Sarı
Sadece hmladım.
-Eğer biraz daha üzerimde hareket edersen ne kahvaltı edebileceğiz ne de ben kendimi tutabileceğim.
Önce kafamı kaldırmada anlamsızca baktım ardından gözlerimi far görmüş tavşan gibi açıp yüzüne baktım. Hızla kollarından sıyrılmaya çalıştığım da beceremeden geri kucağında buldum kendimi. Akif ellerini benden çekip havaya kaldırdı ardından yavaşça belimi tutarak beni kuş tüymüşüm gibi kaldırdı. Yan koltuğa oturttuğu anda altımda boxer olmadığını fark ettim. Tişörtümle önümü kapatmaya çalışıp camdan dışarıya baktım. Akif'in hareketlediğini duydum ama utançtan oraya bakamadım. Lan biz sevişmiştik. Yemek yemek, su içmek gibi insanoğlunun en doğal ihtiyaçlarından biridir. Genelde erkeklerin önde olduğu skorlarla biten multiplayer bir oyun. Ben eskiden çok fazla köşe kapmaca şeklinde oynamıştım. Ama unutulmaması gereken en önemli şey kazanmak kaybetmek demektir. Bunu her şeye vurabilirsiniz, içine attırdıktan sonra dışta kalan çocuklarını kaybetmek ya da kadının bakirliğini kaybetmesi ama senin bir kadını daha skoruna yazman gibi. Kendiniz düşünün kendiniz yorun. He unutmadan prezervatif takın, yoksa Egemen olur.
Arka da birkaç hışırtı sesinden sonra üzerime bir şeyler bıraktı. Dudaklarımı yalayıp önce önüme bıraktığı şeylere sonra ona baktım. Erkekliği boxer'ın içinden çok çok büyük görünüyordu. Pantolonun fermuarını ve düğmesini ilikledikten sonra kaçamak bakışlarını yakaladım. Çekiniyordu. WİN ALLAH'IM varsan WİN!! TEK BEN UTANMIYORUM.. öhm. Tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bacanak-Gay
Teen FictionAkif beni tezgâha sıkıştırdığı anda gözlerimi açtım. -Bacanak?.. Gözlerim Akif'in koyu yeşil içinde yılan barındıran gözlerine değdi. Benim sözüme karşı duraksadı. Anlamaz gözler ile bana baktı. -Ne bacanağı Eren? Sen bana vermedin mi? Ne?