Bacanak-Gay

Seni seviyorum.

Yanımı yokladığımda sadece boşluğu hissettim. Boştu Ayten yoktu. Derin bir nefes verip yavaşça kalktım ve yatak başlığına yaslandım. Susamıştım. Gözlerimi açıp kapattım. Eh ayıl artık Eren. Derin bir nefes verip yataktan sürünerek kalktım. Gözlerim pencereye kaydığında havanın yeni yeni aydınlandığını gördüm. Ayten nereye gitmişti diye düşünmek dahi.. En azından şu an stemiyordum. Açık olan kapıdan çıkıp adımlarımı merdivene getirdim. Esneyerek merdivenlerden indim. Mutfağa yaklaştığımda kısık ağlama sesi geldi. Nefesimi verip aralık kapıdan baktım.

-Ağlama artık, ağlasan bile olan olmuş Nurten..

Ayten Nurten'in saçını okşadı. Birbirlerini hiç sevmediklerini düşündüğüm zamanlar olmuştu ama bunu görmek biraz ters köşe olmuştu. Mutfağa direkt girip su alsam mı yok-

-Ayten ben..

Yeniden hıçkırarak ağladı. Dedikodu vardı tamam. Uzaklaş Eren yoksa işler boka saracak ve sana patlayacak.. Arkamı döndüm ama adım atamadım.

-Akif'in yüzüne bakamıyorum.

Akif. Akifle ilgili bir konuyu dinlemeli miydim? Şimdi normalde olsa banane derdim ama. Merak yani insanların en büyük düşmanı meraktır. Of. ıNe uzatıyorsam dinlemek için duvara yaslanmıştım.

-Ayten ben nasıl diyeceğim o çocuklar senden değil diye?

Ha?.. Gözlerim far görmüş tavşan gibi açıldı.

-Nurten, halledeceğiz şimdiye kadar hem bu konu hem de daha onlarca konu saklandı bu saatten sonra mı saklanmayacak?

Normalde deliksiz konuşan ben şu an tek kelime dahi söyleyemeyecek haldeydim. Daha fazla burada durursam daha neler çıkabilirdi ki? Yavaşça durduğum yerden ayrılıp adımlarımı merdivene çevirdim. Nefes verip dış kapıya yöneldim. Kapıyı hızlıca açtım. Şöyle bir şey vardı bu amına kodumun kapısı ses çıkartıyorsa ve siz yavaşça açarsanız daha çok ses çıkartır. Hızla açarsanız ses çıkar ama en az şekilde. Kapıdan çıkıp kapıyı kapattım. Eminim Ayten ya da Nurten bu sesi duymamıştır. Hızlıca yürüyüp çardağa ilerledim. Yavaşça oturup geriye yaslandım. Duyduğum bu şeyi sindirmem lazımdı. Bir söz vardı. Fazla merak kediyi öldürür. Gereğinden fazla meraklı olan kedilerin, bu huyları yüzünden öldüklerini ya da ölebileceklerini belirten bir cümle bu. Ayrıca burnunuzu üzerinize düşmeyen konulara sokarsanız uyarı anlamında da duyabilirsiniz, eh ben çok duydum ve gene burnumu bir şeylere soktum.. Amına kodumun yerinde 9 canım varmış gibi sürekli kendimi camdan aşarıya atıyormuş gibi hissediyordum..

-Üşüteceksin.

Gözlerimin daldığını o an fark ettim. Şu kısacık zamanda alıştığım o sesin sahibine döndüm. Gözlerimle onu takip ettim, yanıma oturdu. Sessiz sedasız yan profilini inceledim. Bana döndü ardından ağzından tch sesi çıktı. Üzerinde olan kalın ceketi çıkartıp bana baktı.

-Hasta olacaksın.

Ceketi uzattığında yüzüne bakmaya devam ettim. Sadece başımı salladım, izin verir bir şekilde. Yüzüme baktı ardından ceketi omuzlarıma arttı. Geriye çekildiğinde burnuma gelen rakı kokusuyla yutkunup önüme baktım.

-İçmeye gitmişsin.

Soğuk havayı sanki o an hissetmeye başlamıştım.

-Evet biraz içtim.

Başımı anladım gibisinden salladım. Ellerimi ovuşturdum.

-Akif.

Hm gibi bir ses çıkardığında ona baktım.

-İçmeye gidelim mi? Sabah oldu biliyorum ama kapalı bir yere gidelim demiyorum sadece içmeye bir yere gidelim.

Akif yüzüme baktı ardından başını olumlu anlamda salladı.