Akilleus ve Patroklos

865 34 16
                                    

(+18)

Akif belimi daha sıkı sardığında gözlerimi açtım. Ne yapıyordu? Erkekliği erkekliğime sürttüğünde ağzımdan boğuk bir inleme kaçtı. Ellerim ile ağzımı kapatmak isterken onun kalın dudakları ağzıma kapandı. Sigara tadı ağzıma doldu. Gözlerimi sonuna kadar açtım ellerimi omuzlarına koyup itmek istedim ama bir santim bile kıpırdamadı. Bu adam ne yemişti. Yeşillerine baktım kendimi gördüm ve yanında tutuşan bir ateş, arzu ateşi. Gözlerimden gözlerini hiç çekmedi. Dudaklarımı hunharca öperken beni kendiyle bir yürüttü, daha doğru tabir uçurdu. Gözlerimi hâlâ kapatmadım o da kapatmadı onun yeşilleri ile benim mavilerim birbirine karıştı.

Dudaklarımızı ayırdığında konuşmama zaman kalmadan beni yatağa itti. Üstünde olan siyah gömleğin düğmelerini açarken onu izleyip yutkundum. Esmer teni yavaş yavaş ortaya çıkarken izledim. Neden onu bu kadar istemek zorundaydım. Bir anda etrafta olan ışık hafifledi kırmızıya döndü, onun esmer tenini daha çok arzuladım. Bir dizini bacak arama dayadı, ittirdi. İnledim. Gözlerim yaşardı.

-Erenim..

Üstünden çıkardığı gömleği rastgele bir yere atıp üzerime eğildi. Bir elini sakalsız yüzümde gezdirip gülümsedi. Bu gülümseme fazla samimiydi.

-Erenim, istiyor musun beni söyle.

Parmakları dudaklarımda gezdi. Nefes alamıyordum. Onu çok fazla istiyordum, içime girmesini deliğimin acı ve zevk ile kasılmasını her şeyi. Başımı evet anlamında salladım.

-Konuş Eren.

Parmaklarının arasına alt dudağımı aldı sıktı. Konuşmamı istiyordu. Nefesimi verdim kendimi dizine doğru ittim. Alt tarafım artık sızlıyordu.

-Seni içimde hissetmek istiyorum Akif..

Gülümsemesi korkutucu bir hâl aldı. İki parmağını yavaşça ağzıma soktuğunda hiç tereddüt etmeden emdim, sanki her zaman yapıyormuşum gibi. O diğer eli ile saçımı severken ben sanki bir şeker yalıyormuş gibi parmaklarını yalamaya devam ettim.

-Eren yemek yiyeceğiz kalk.

Gözlerine bakıyordum ve koyu yeşil gözleri bir anda kahverengiye döndüğünde parmaklarını emmeyi kestim.

-Eren.

Bir kadın sesi. Ayten’in sesi, karımın sesi. Kara mamba’nın sesi. Gözlerimi açtım Ayten ile göz göze geldiğimde anladım her şey bir rüyaymış. Ayten bana bakarken konuşamadım sadece başımı tamam anlamında salladım.

-Eren iyi misin? Kızardın.

Gözlerine baktım ardından boğazımı temizledim.

-İyiyim Ayten.

Ayten gözlerini kısarak baktı ama bir şey demedi.

-Çık dışarı niye bakıyorsun lavaboya gideceğim ardından üzerimi değiştirip geleceğim.

Önce alt tarafımı halletmem lazım karıcım bacanağım rüyamda beni kaldırdı da kusura bakma diyemedim. O bana bakarken yeniden yüzünde o umursamaz bakış belirdi.

-Sana iyi misin diye soranda hata, unutmadan Nurten’e dediklerinin hesabını soracağım dua et Akif abiye söylemedi.

Hay sıçayım bir o eksikti. Her boku yetiştirin amına koyayım bir rahat durmasın götünüz. Ayten odadan çıkıp kapıyı kapattığında odada iki kişi kalmıştık. Ben ve Eren Junior. Üzerimde olan pikeyi atıp yataktan kalktım. Önümde çadırvan vardı sanki. Elim ile saçımı kaşırken odada olan lavaboya girdim. Tuvalete oturup önümde olan dikliğe bir kez daha göz attım. Ayten bile bu kadar kaldıramamıştı. Akif’e karşı içimde tutmak istemediğim bir arzu vardı ama onun var mıydı?

Bacanak-GayWhere stories live. Discover now