İns 1m olcaz 🤲
Önümdeki kağıda utana sıkıla bakıyordum. Şu an sınıfta sınava girmiştim ve adam ÖSYM soruları sormuştu resmen! Eminim ÖSYM bu kadar zorlamıyordur. Neredeyse oturup ağlayacaktım. Kâğıdımı hocaya verdim çünkü daha fazla yapamayacaktım. Kollarımı sıraya koyup başımı kollarımın arasına aldım.
Yaşamak neden bu kadar zordu? Bir konuyu bin defa tekrar etsem bile aklımdan uçup gidiyordu. Sanki asla başaramayacakmış gibi hissediyordum.
Bugün gidip saati alacaktım yarın da Arslan'ın doğum günü vardı. Bu sınav yüzünden o kadar berbat hissediyordum ki hemen Arslan'ın yanına gidip onun kollarının arasında olmak istiyordum. Resmen ona takıntılı olmuştum.
Beklediğim zil sonunda çaldı. Çantamı koluma astım ve kendi sınıfıma gitmek yerine Arslan'ın odasına yöneldim. Yavaş yavaş merdivenleri çıkıyordum. Zaten ben çıkana kadar tüm okul sınıfına gitmişti. Şu an teneffüste olduğumuz için tek tük insanların içinden geçtim ve Arslan'ın odasının kapısını çalıp girdim.
Her zaman ki gibi masasına oturmuş ciddiyet ile bilgisiyara bakıyordu.
Kafasını kaldırınca beni fark etti, yazı yazdığı defteri kapattı. Çok saçma hissettiğim için kapıyı kilitlediğim gibi bir şey demeden çantamı bir koltuğa attım ve kucağına oturdum. Bacaklarını açarak beni rahat bir pozisyona getirdi.(Onlar oturur pozisyonda)
Eli saçıma çıktı ve eli ile taradı. Kafamı göğsüne yaslayıp kucağında daha çok küçüldüm.
"Bebeğim ne oldu?" Nefesini saçlarıma üflüyordu.
OHA GÜZELİM DEMEDİ YENİ KELİME KİLİDİ AÇILDI ADAM DA!
"Bilmiyorum çok yorgun hissediyorum." Saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.
"Sınavın mı kötü geçti?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]
Teen FictionDİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben neden hatırlamıyorum? Lavinia: Hatırlatayım istersen. Lavinia: Yanına gelirsem hallederiz. Lavinia: Ama...