BÖLÜM 17-SUÇ ORTAĞI

15 1 1
                                    

Yarım saatten az bir sürede çalıştığım yere geldik.Motordan indiğimde Emirhan sadece kaskın cam kısmını kaldırdı.Kaskımı çıkarıp ona verdim.

"Seni bekleyeceğimden emin olabilirsin"

Saçlarımı elimle düzeltirken motorun aynasına bakıyordum.Dediklerini kısa sürede idrak edince dik dik ona baktım. Sadece gözleri gözükürken bile bu kadar çekici olamazdı.

"Aman eksik kal"

Daha fazla bir şey demeden arkamı döndüm.Birkaç adım atmıştım ki bana seslendi.

"Kalçalarını çok oynatma yavrum"

Yerimde kaskatı kesilirken etrafta kimsenin olmamasına seviniyordum. Sinirle ona döndüm.

"Sapıkmısın önüne bak!"dediğimde bana eliyle öpücük attı.

"Bol şans bebeğim!"

Sinir hücrelerim tepeme çıkarken ona orta parmak çektim.Arkamı dönerek yürüdüm.Ve sonunda ofise girdim.

Her zamanki gündelik işlerimi yapmaya başladım.Önce kendime bir kahve aldım.Sonra bana verilen işleri yapmaya başladım.Kafamı bunlarla oyalamak istesemde zihnim sürekli yaşananlara gidiyordu.Ve bu olanları burda hatırlamak isteyeceğim son şeydi ama insan zihnine hakim olamıyordu.

Beynim istemsizce,olayları zihnime film şeridi gibi sıralarken kaşlarım çatılmıştı.Ve ne zamandır böyle durduğumu bilmiyordum.Kaşlarımı düzelttim.İşimi ciddiyetle yapmaya çalıştım.

Öğlen molasında yaptığım çizimi bıraktım.Toplu çalışma alanından ayrılarak terasa çıktım.Benim kendimi en iyi hissettiğim yerdi burası.Kendimi en çok burda özgür hissederdim. Gökyüzüne yakın olan yerlerde. Ailemde ordaydı sonuçta...

Derin bir nefes alarak betondan yapılma çıkıntıya oturdum.Kahvemden bir yudum aldım.Sol dizimi hafifçe bükerek oturduğum yere alırken sağ bacağım aşağıdan sarkıyordu.Saçlarım rüzgarda dans ederken gözlerimi kapattım.Şuan huzurlu hissediyordum.

Birkaç dakikanın sonunda, esir alınmadan önce teyzemde kalan ve sonrasında bana geri verilen telefonumdan bir bildirim sesi geldi. Sol elim sıcak kahve dolu karton bardağı tutarken sağ elimle whatsaabı açtım.

"Rüzgâr çarpar içeri geç"

Emirhandan gelen mesaja şaşkınlıkla bakarken ne düşüneceğimi bilmiyordum.Onun numarasının telefonumda ne işi vardı?!

"Ne?"

"İçeri geç diyorum kızım anlamıyormusun?"

"Sen benim nerde olduğumu nerden biliyorsun?"

"Aşağıya bak"

Dediğini yaparak başımı telefondan terastan aşağıya çevirdim.Motoruna yaslanmış vaziyette bana bakıyordu. Bir elinde telefon vardı.Diğer koluda motora yaslıydı.

"Sen benim numaramı nerden aldın?!"

"Beraber uyuduğumuz sırada"

Kaşlarımı çattım.İyide ben öyle bir an hatırlamıyordum.Uyurgezer felanmıydım acaba?

"Yalan söyleme ben öyle bir şey hatırlamıyorum!"

"Uyuduğun içindir Açelya"

Elimi alnıma koydum.Ben uyurkenmi numarasını kaydetmişti yani?Ben cidden ne düşüneceğimi bilmiyordum.

"Sağol ya çok erken söyledin!"

"Ne demek canım benim!"

Göz devirerek konuşmadan çıkınca yeni bir bildirim geldi.

ORENDA(+18)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum