23. Bölüm

1.6K 49 8
                                    

**Uzun bir bölümle kendimi affettirmeye geldim. Bu karakterler ne zaman mutlu olacak dediğinizi duyar gibiyim :( İyi okumalar bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeyi ihtimal etmeyin <3<3**

Amir'in evinden çıkıp kendi evimize yerleşmemizden bir hafta geçmişti. Amir sürekli bana mesaj atarak veya arayarak ulaşmaya çalışıyordu. Buraya gelip annemle tekrar bir olay yaşanmaması için cevap veriyordum. Yağız'ı hala bulamamıştı. Allah'ın cezası herif yerin dibine girmişti sanki. Her geçen gün kinim azalması yerine daha çok artıyordu. Karnıma dokunduğum her an canım daha çok acıyordu.

Son iki haftadır yaşadığımı hissetmiyordum bile. Keşke o dağ evinde bebeğimle ölseydim de bunlar hiç yaşanmasaydı diye dua edip duruyordum. Bebeğim ölmüşken benim yaşamaya hakkım yoktu. O benim tercihlerim yüzünden ölmüştü. Yağız'dan intikamımı öyle bir şekilde alacaktım ki doğduğuna, bana dokunduğuna pişman olacaktı.

Ne yapacaksın ki Alin? Ne yapabilirsin ki?

Bir silah alıp onu öldürebilir miydim? Bu zamana kadar bırak silah almayı doğru dürüst görmemiştim bile. Ama on gün öncesinde silahlı bir çatışma esnasında neredeyse ölüyordum.

Ben ölmemiştim ama hayatıma aldığım iki erkek bebeğimi öldürmüştü.

Odamın kapısı tıklandı.

"Alin!"

Atahan yanıma koşar adımlarla gelerek yatağımın kenarına oturdu. Tanıdık güzel bir yüz görünce gülümsedim. Atahan'la Amir'le görüşmeye başladıktan sonra pek zaman ayıramamıştım. Ona evleneceğimi söylediğimde bile bana küsmüştü. Çünkü hiçbir şeyden haberi yoktu. Buna rağmen yanımda durmak için yine de her zaman yanımdaydı.

"Atahan.."

"Sonunda seni uyanık yakalayabildim." Ellerini ellerimin arasına aldı.

"O ne demek?"

"Kızım ne zamandır geliyorum uyuyorsun uyanmıyorsun. Bir şeyler oluyor işte ne bileyim."

"Tamam.. Tamam.. Sorun değil iyi ki yanımdasın." Elini daha çok sıkarak gülümsedim. Kendimi biraz dikleştirdim. Atahan arkamda ki yastığımı düzeltmeme yardım etti.

"Alin.. Ne oldu?"

Ne oldu cidden Alin? Olanları birine anlatmaya hazır mısın? O acıları tekrar tekrar yaşamaya hazır mısın?

"Annem anlatmadı mı?"

"Annen bile olayı doğru dürüst bilmiyor ki Alin. Annen yarın öbür gün polisi gidecek zaten. Amir onu gitmemesi için ikna etmeye çalıştı falan. Bu Yağız.." derin bir nefes aldı ve karnıma baktı.

"Evet. Bıçak aldı ve bebeğimi bıçakladı."

"Bebek Amir'dendi?" Başımı salladım. "Ama sen annen dahil herkese Yağız'dan olduğunu söyledin."

"Evet, yaptım öyle bir salaklık."

"Şşş. Sorun yok. Neden yaptın?"

"Annem Amir'den olduğunu bilirse doğurmama izin vermezdi. Yağız'dan deyip ayrıldıkta diyemezdim."

O anları kendim anlatırken o kadar saçma olduğunu anladım. Gerçekten Alin. Ne gerek vardı? Her ne kadar Yağız ve Amir'i suçlasam da bebeğimin ölmesinin asıl sebebi bendim.

Bu gerçekle yüzleşememiştim daha önce. Gözlerimden yaşlar yavaşça döküldü. "Benim yüzümden Atahan.. Benim yüzümden öldü!"

"Hayır Al.." diyerek beni kaslı kollarının arasına aldı. "Saçmalama! Ne yapmış olursan ol! İstersen dünyanın en kötü insanı ol! Kimse hamile bir kadını bıçaklayamaz!"

MÂHÎDonde viven las historias. Descúbrelo ahora