17. Bölüm

1.9K 56 16
                                    

**Yeni bölüm geldi! Amir'siz bir bölüm oldu ama sadece bir bölümcük :) Son sahne için fikirlerinizi merak ediyorum yorumlarınızı eksik etmeyiin!**


Günler birbirini kovalamıştı. Amir'le kavgamızın üzerinden ne kadar geçtiğini bile bilmiyordum. Onu düşünmemeye ondan uzaklaşmaya yemin etmiş gibiydim. Aklıma geldiği an tüm kötü şeyleri düşünüp tekrar tekrar ondan nefret ediyordum.

Bu süre zarfında Yağız'la neredeyse her gün görüşüyorduk. Bana kendimi iyi hissettiriyordu. O günden sonra aramızda hiçbir yakınlaşma olmamıştı. Ama bana karşı bir şeyler hissettiğini anlamıştım. Fakat o kadar anlayışlıydı ki ağırdan almamız onun için sorun olmuyordu. Yağız harika biriydi. Komik ve centilmendi. Zamanla onu seveceğimi düşünüyordum. Fakat Amir şerefsizi hayatımda öyle bir iz bırakmıştı ki sanki bir ormanın ortasındaydım ve yön duygum tamamen kaybolmuştu. Yağız benim pusulam olmaya çalışıyordu ama ağaç kenarlarındaki yosunlar Amir'di.

Amir'e "Yağız'ı seviyorum." Demiştim. Acaba buna inanmış mıydı? Yeterince bunu kendime söylersem kendimi de inandırabilir miydim? Yağız her ne kadar bana karşı iyi olsa da o da tehlikeli birisiydi. Amir'de öyleydi. Amir benim tüm güvenimi yerle bir etmişti. Belki de Yağız'ın da ondan farkı yoktu. Ama ne olursa olsun Yağız bana çok iyi geliyordu.

Beni anlıyordu.

Ormanın içinde kaybolmuşken telefonum çalma sesiyle kendime geldim. Arayan Yağız'dı.

"Güzellik , nasılsın?"

Onun sesini duyunca yüzüme istemsiz bir gülümseme yayıldı. Sesinin bu kadar iyi hissetmesi beni tekrardan rahatsız etti. Hata mı ediyordum?

"İyiyimm, sen?"

"İyidir. Eğer bugün müsaitsen hazırlan bakalım sana güzel bir sürprizim var."

Sanki mümkünmüş gibi daha çok gülümsedim.

"Yine nereye Yağız Bey?"

"Sürpriz dedim ya Al."

Bana son zamanlarda Al demeye başlamıştı çünkü bunun samimiyetine varmıştık.

"Ne giymeliyim? Senin sürprizlerine ayak uyduramıyorum biliyorsun."

Güzel kahkaha attı. "Sen bana çok güzel uyum sağlıyorsun ama." Dedi.

"Peki, yarım saate hazır olurum."

"Rahat bir şeyler giy çok kasma güzelim." Diyerek telefonu kapattı.

Mutluydum ve bu beni rahatsız ediyordum. Yaralıydım. Şuan da Yağız'ı yara bandı olarak kullanıyordum. Bence o da bunun farkındaydı. Sonuçta Amir'i biliyordu. Fakat ilişkimizin ne boyutta olduğu kestirmiş miydi? Uzun da bir zaman geçmişti belki de onu unuttum sanıyordu.

Ki yavaş yavaş unutuyordum...

Altıma rahat bir tayt giyip üzerime güzel bir kazak geçirdim. Saçlarımı güzel ve dağınık bir at kuyruğu yapıp takılarımı taktım. Spor giyinmeyi seviyordum.

Dakik olan Yağız tam yarım saatte kapımın önündeydi. Tam kapıdan çıkarken annem,

"Yine mi Yağız'la çıkıyorsun?" diyerek imalı bir gülüş attı.

"Evet annecim." Dedim. Hafif utanmıştım. Annem Yağız'ı sevmişti. Bir kez bizimle birlikte kahve içmişti ve annem onun anlattıklarına kahkahalarla gülüyordu. Annemle Yağız'ın bu kadar iyi anlaşması benim de hoşuma gitmişti. Yağız'ın içindeki karanlık tarafı görse yine bu kadar sever miydi? Ben biliyordum. Onu sevmeye başlamış mıydım?

MÂHÎKde žijí příběhy. Začni objevovat