𝑨𝒏 𝑰𝒏𝒗𝒆𝒏𝒕𝒊𝒐𝒏

60 13 41
                                    

Yeni tanışan bu grup sonraki günlerde sabahları beraber antrenman yapmayı sürdürdü. Parktakilerin başka yere gidecek hali yoktu her nasılsa.

Erken kalkmaya alışmış olan Tagi ve Aoto, kenardaki ağaçların altında oturuyordu. Furuyalar o sabah geç kalmıştı, hayret.. Kardeşleri belki tembellik ediyor olabilirdi ama Kota'da o göz yoktu.

Parkın girişinde bir kalabalık belirdi ve saha olarak kullandıkları düzlüğe ulaştılar. Bu küçük kalabalığın arasındaki tanıdık yüzler dikkatlerini çekti. Üçüzlerin de aralarında olduğu bu 6 kişi ve başlarındaki bir adam hararetli hararetli konuşuyorlardı. Yeşil gözlünün yüksek sesi sağ olsun her şeyi duyabiliyorlardı.

"Kendi takımlarının katılacağı başka bir turnuvada oynayacaklarından bizden ayrılıyorlar."

"Altı kişiyle turnuvaya katılamayız!" Uzun kızıl saçlarını at kuyruğu yaparak yukarıya toplamış olan kız hayal kırıklığı içinde söyledi.

"3U'lar dönmek istemezler mi?" Mor topuzlu diğer kız ise daha çekingen bir tonla konuşuyordu.

"Akademik hayatlarına odaklanacak onlar" Ryuuji, onlardan medet umamayacaklarını vurguladı. Aileleri, eğitim hayatlarında başarılı olmaları için üzerlerine çok gidiyordu. Bir de arkadaşlarının ısrarları yüzünden kötü hissetmelerini istemiyorlardı.

Herkes düşünceli şekilde sessizliğe gömüldüğünde Ouzou, Kota'nın gözlenni ağaçların altında oturan Aoto me Tagi'ye diktiğini fark etti. Tabii ya! Ouzou'nun beyninden bir ampül parladı.

"Sanırım ben boşta olan iki oyuncu tanıyorum. " Diğerleri ona kimlerden bahsettiğini sorar bakışlar attığında kaşlarıyla ağaç altında oturanları işaret etti.

"Günlerdir antremanlarımızda bize eşlik ediyorlar." Ryuuzi, açıklamaya koyuldu.

"Yok, canım! Size mi?" Herkesin düşündüğünü dile getiren Erika olmuştu. Üçüzler, birileriyle oynamayı kabul ya da belki teklif ettiyse bu kişiler gerçekten yetenekli olmalıydı.

"O kadar da geçimsiz değiliz." Ouzou, omuz silkti.

"Maden iyi geçiniyorsunuz, hadi sorun öyleyse." Erika teşvik etti.

"Kaptan varken bize düşmez." Cevaplayon Kota'ydı. Belli ki bu teklifte bulunanın kendileri olmalarını istemiyordu.

"Ben, onları tanımıyorum bile." Shou'nun pek gideceği yoktu. "Siz söyleyin. Sonra da bizimle tanıştırırsınız."

Konuşma sırasında farkında bile olmadan ağıçlık tarafa bakıyorlardı. Kota, iç çekerek daha fazla dikizleyerek kabalık etmek istemeyen kardeşlerinin peşine takıldı.

"Günaydın." Ryuuji selam verdi.

"Günaydın." Tagi, cevapladı.

"Bugün kalabalığız, gelin sizi tanıştıralım" Ouzou, teklif etti.

"Buna gerek var mı?" Aoto, yumuşak ama soğuk sesiyle sordu.

"Israr ediyoruz. Hem sonrasında size sormak istediğimiz bir şey var." Ryuuji, imalı şekilde gülümsedi.

ikili, her ne kadar istemeyerek de olsa, üçüzlerin ısrarlarıyla diğerlerinin yanına geldi.

"Shou, Erika, Reika... ve koçumuz Masaru Hanashima." Ryuuji, sırayla hepsins tanıttı.

"Koç mu?" Aoto sordu.

"Gördüğün gibi biz bir takımıa." Ouzou, sırıttı.

"Evet!! Bakma yeni kurulduğumuza, çok potansiyel taşıyoruz biz! Bu sene turnuvalara katılacağız ancak..." Az önce adının Shou olduğunu öğrendikleri kişi, gözleri resmen reşe ile parlayarak bağrıyordu.

"Ancak turnuvaya katılabilmek için iki oyuncuya daha ihtiyacımız var." Lafı, Ryuuji devraldı. "Antremanlarımızda bize eşlik ettiniz, inanın bunu kolay kolay söylemem ama gerçekten iyisiniz."

Bu beklenmeyen teklif karşında sessiz kalan ikili bir o kadar da şaşırmıştı. Masaru, sonunda takımın koçu olduğun hatırlayıp konuştu." Hadi hep birlikte bir antreman yapalım. Kararınızı sonra verirsiniz."

Tıpkı üçüzlerle yaptıkları antremanarda olduğu gibi iki takım oluşturdular ve ağaçları kale olarak belirlediler. Günün geri kalanını top peşinde koşarak geçirdiler.

Aoto, Tagi, Ryuuji ve Erika bir takım; Kota, Ouzou, Shou ve Reika diğer bir takımdı. Maç sırasında herkes birbirinin oynayış tarzını ve sahip oldukları yetenekleri görme fırsatı buldu. Davet edildikleri takım Aoto ve Tagi'den ne kadar etkilendiyse, onlar da en az o kadar etkilenmişti..

"Bugünlük bu kadar!" Koçun, maçı bitirmesiyle herkes ter içinde ve nefes nefese kalmış haldeydi. Rakip forvetler pozisyonunda oynayan Kota ve Aoto, kendilerini en çok yoranlardı. Diğerinden fazla gol atmak ve birbirlerini durdurmak istemişlerdi. Sonuçta onların tek dertleri gol atmaktı.

"Eee, ne diyorsunuz?" Su içip kendilerine geldiklerinde Shou, çok büyük bir hevesle sordu.

"Lütfen bize katılın arkadaşlar." Reika rica etti.

"Sizde doğuştan yetenek var!" Erika, çok etkilenmişti.

"Bu yetenekleri İspanya'nın devasa statlarında gösterdiğinizi hayal edin bir de!"

"İspanya mı?" Aoto sordu. Neyden bahsediyordu bunlar?...

"Doğru duydun, turnuvanın finali İspanya'da oynanacak." Ryuuji'nin yüzünde sinsi bir sırıtış belirdi. "İlgini mi çekti?"

"Bize bir dakika izin verir misiniz?" Tagi, bunu söyledi ve kararlarını belirlemek üzere birkaç adım uzaklaştılar.

"Ne düşünüyorsun?"

"Şu anda tek eksiğimiz turnuvaya katılmak mı? Kaçak durumda olduğumuzu hatırlatırım."

"Ben de bundan bahsediyorum. İspanya, diyorum, Aoto! Burada olduğumuz sürece bizi bulamayacaklarını mı düşünüyorsun gerçekten? Peşimize düşmüşlerdir bile. Japonya'da kaldığımız sürece güvende değiliz."

"İspanya'ya kaçmayı düşünüyorsun..." Aoto, sesli düşündü ve Tagi kafa salladı. Birden aklına babasının hala İspanya'da olabileceği geldi. Ancak asıl mesele bu değildi. Önce güvenliklerini sağlamak zorundalardı.

Günbatımında meraklı gözlerle onları bekleyen takımın yanına döndüler. Kelimeler Aoto'nun ağzından döküldü.

"Kabul ediyoruz."

𝑮𝒓𝒂𝒏 𝑬𝒔𝒄𝒂𝒑𝒆 | Aokota | Ginga E Kickoff!! ヅ (Victory Kickoff!!)Where stories live. Discover now