Bay & Bayan Winchester 3 (D.W)

6 0 0
                                    

        Bir benzin istasyonunda durduğumuzda Dean bana döndü, "Ne alayım sana ?" 

         "Bende geleceğim. Lavaboya gitmem gerekiyor."

        Başını salladı. Arabadan indiğimde temiz havayı içime çektim, "Yaz aylarını seviyorum."

      "Bir şey mi dedin ?"  diye sordu arabadan inen Dean.   "Kendi kendime konuşuyordum."

   Yanıma geldi ve belime sarıldı, "Ne diyordun ?"   "Yaz aylarını ne kadar sevdiğimi söylüyordum."

        "Hava çok sıcak olmadığı sürece bende."  dedi gülerek.

         "O zaman da keşke kış gelse diye söyleniyorum." dedim gülümseyerek.

         "Evet, biliyorum." dedi Dean yanağımı öperek, "Hadi gel, önce işlerimizi halledelim. Sonra depoyu doldururum."

         İçeri girer girmez lavaboya girdim. Çıkmadan önce yüzümü buz gibi suyla yıkadım. O kadar iyi geldi ki... Dean çoktan işini halletmiş beni bekliyordu. Yüzünden ve saçlarından sular süzülüyordu. Güldüm, "Sen kafanı musluğun altına mı soktun ?"

       Sırıttı, "Olabilir." 

Kendimize sandviç ve filtre kahve almaya karar verdik.  "Başka bir şey istiyor musun, canım. Gerçi yolumuz uzun. Yine dururuz ama..."

    "Çikolata alalım mı ?" dedim küçük bir kız çocuğu gibi. Alacağını çok iyi bilsem de... Dean Winchester' ın şu hayatta erkek kardeşi Sam' den ve benden sonra en sevdiği şey yemeklerdi. Yani umarım bizden sonradır... 

       "Harika fikir."

İhtiyacımız olan her şeyi aldıktan ve benzin parasını da ödedikten sonra dışarı çıktık. Dean, depoyu doldururken ben de arabanın kaportasına oturdum ve sandviçimi yemeye başladım. Dean işini bitirir bitirmez gelip arabaya yaslandı.   "Sen de yiyecek misin ?" 

      "Tabii ki de."    "Tamam, o zaman sen benimkini tut. Ben de arabadan seninkini alayım."

  Yarısı yenmiş sandviçimi ona verdikten sonra arabanın kapısını açtım. Sandviçi aldıktan sonra seslendim,  "Kahveni de istiyor musun ?"   "Evet."

     "Al bakalım."   Dean ile göz göze geldiğimizde sandviçimden bir parça ısırmış çiğnerken buldum onu.   "Teşekkür ederim, bebeğim." dedi sırıtarak.

      "Sadece birkaç saniye bekleyecektin."  dedim gülerek, "O zaman ben de seninkinden yiyeceğim."    "Anlaştık."

       Kahvelerimizi kaportaya koyduktan sonra onun sandviçinden bir ısırık aldım ve ona uzattım, "Hadi, değişelim."

      Kahvemi yudumlarken  Dean bitirdiği sandviçin paketini buruşturdu ve kahve bardağını havaya kaldırdı, "Bardağımı bize kaldırıyorum."

     Gülümsedim ve yavaşça bardağımı onunkine değdirdim, "Bize..."

 Konuşmadan kahvaltımı bitirdiğimde elimdeki boş paketi buruşturdum. Sonra da elimi Dean' e uzattım, "Çöpünü bana ver de atayım."

         "Tamam ama çabuk gel."

    "Merak etme, otele zamanında varırız."   "Onu demeyecektim ki !"  diye seslendi Dean arkamdan. Çöp kovası Impala' yı park ettiğimiz yerin tam karşısında duruyordu. Yanına geri döndüğünde hafifçe kaşlarımı çattım,  "Ne diyecektin ?" 

      Belimden tutup beni kendine çekti ve alnını alnıma yasladı,  "Seni özlerim diyecektim."

    Sırıttım, "Ah, öyle mi ?" 

    "Aynen öyle."  dedi ve dudaklarımı öptü. Dudaklarımız ayrıldığında bu kez de ben öpmeye başladım onu. Ellerini kalçalarıma koydu, "Sana çok aşığım." 

       Kıkırdadım, "Ben de sana Winchester..." 

Dostali jste se na konec publikovaných kapitol.

⏰ Poslední aktualizace: Apr 24 ⏰

Přidej si tento příběh do své knihovny, abys byl/a informován/a o nových kapitolách!

Jensen Ackles/Dean Winchester Hayal EtKde žijí příběhy. Začni objevovat