Elimi Bırakma 2 (D.W)

11 0 0
                                    

       Mekandan çıkar çıkmaz temiz havayı içime çektim ve ardından Dean' e sıkıca sarılıp başımı deri ceketine gömdüm. Saçlarımı öptükten sonra fısıldadı, "Yanındayım. Bir daha kendini eskisi kadar yalnız hissetmeyeceksin." 

       Başımı yavaşça kaldırıp loş ışıkta daha da parlak hale gelen yeşil gözlerine baktım, "Seni seviyorum."   "Ben de seni seviyorum, bebeğim."   Başımı bir kez daha göğsüne gömdüm ve mırıldandım, "Burada böyle saatlerce kalabilirim."   "Onun yerine eve gidip yatağımızda      sarılsak ?"  dedi Dean çapkınca ve saçlarımı bir kez daha öptü.

      "Bu daha güzel bir fikirmiş."  Parmak uçlarımda yükseldim ve yanağını öptüm.  "Ama ben acıktım."  diye ekledim küçük bir kız çocuğu gibi.

       "O zaman önce güzel sevgilimi doyuralım. Hamburger yemeye gidelim mi ?"  dedi Dean göz kırparak.   "Hamburgeri reddedemeyeceğimi biliyorsun."   Gülümsedi, "Biliyorum. Sana aşık olma sebeplerimden bir tanesi."

       Yemek yemek Dean ve benim en sevdiğimiz şeylerden bir tanesiydi. Güzel bir hamburgerci bulup içeri geçtik. Camın önündeki masalardan birine oturduk, içerdeki tek müşteriler bizdik. Yemek kokusunu içime çektim, "Aman Tanrım, harika kokuyor."

      "Açlıktan ölüyorum." dedi Dean gülerek. Garson geldiğinde ekstra pastırmalı iki çizburger, büyük boy bir patates ve iki bira sipariş ettik. Siparişlerimizin gelmesini beklerken Dean uzanıp elimi tuttu ve sordu, "Bana anlatmak istediğin bir şey var mı, bebeğim ?"  

     Elini nazikçe sıktım, "Dean sence ben yeterince iyi miyim ?"   "Ne demek istiyorsun ?" 

   "Bilirsin işte... İşimde, hayatımda, seninle olan ilişkimde..." 

   "Harikasın. Hem de her anlamda..."

   Hafifçe gülümsedim, "Sevgilim olduğun için böyle söylüyorsun."

"İşte orada çok yanılıyorsunuz hanımefendi."  dedi elimi öperek, "Neden böyle düşünüyorsun ?" 

   "Bella' nın söylediği bazı şeyler... Bilmiyorum, kafamı karıştırdı. Ama aslında bazı şeyleri de fark etmemi sağladı. Onların yanında yalnız hissettiğim onca zaman hayalini kurduğum birçok şeye sahibim artık. Yapmaktan fazlasıyla keyif aldığım bir işim ve her zaman yanımda olduğunu bildiğim harika bir erkek arkadaşım var."  diye açıkladım.

     Dean güldü, "Sanırım o benim."   "Hmm, bunu biraz düşünmem gerekiyor."  dedim alayla.  "Ah, bu acıttı !" dedi bir kahkaha atarak. Ben de güldüm.

   "Belki de oradan ayrılmakla hata yaptım. Bir kez daha beni güçsüz görmelerine izin verdim."

     "Hayır. İstemediğin bir yerden ayrılmak, hem de oradan ayrılma şansına sahipken senin güçsüz olduğun anlamına gelmez. Hem hadi ama, gece yarısı randevumuz daha eğlenceli değil mi ?"  dedi Dean.

     Güldüm, "İkisini karşılaştırmaya gerek bile yok."   Tam o sırada siparişlerimiz geldi.

    Bir süre sonra önümde kalan patatesleri Dean' e doğru ittim, "Sanırım daha fazla yiyemeyeceğim."   "Ben yerim." dedi Dean önümden aldığı patateslerden birini ağzına atarken.

     "İtiraf et, kendi yemeğini bitirdiğinden beri bu anı bekliyorsun."  dedim gülerek.  "Hayatım, her zaman geride yemem için bir şeyler bırakıyorsun. Bana beni sevdiğini söylemesen de olur."   "Peki, o zaman bundan sonra söylemem." dedim omuzlarımı silkerek.  "Hey, şaka yapmıştım ! Beni sevdiğini söylediğini duymaya bayılıyorum." dedi gülümseyerek.

     "Bunu garson kıza da söyler misin ? Geldiğimizden beri seni kesip duruyor. Zaten yeterince sinirliyim. Ona seve seve haddini bildiririm."  dedim ters ters.  Dean güldü ve bir ıslık çaldı, "Beni kıskanmana da bayılıyorum."

      "Ama her seferinde aynı şey ! Nereye gidersek gidelim... Bu kadar yakışıklı olman çok sinir bozucu."  dedim tatlı tatlı.   "O zaman insanların anlamalarını sağlayacak bir şeye ihtiyacımız var. Yüzüğe ne dersin ?" 

     Neredeyse o sırada içtiğim bira yüzünden boğulacaktım.   "S/A !"  dedi Dean panikle kalkmak için hamle yaparak.  "İ-iyiyim."  dedim  elimle oturmasını işaret ederek, nefesimi düzenledikten sonra konuştum, "Ne dedin sen az önce ?" 

*DEVAM EDECEK*


     

       

Jensen Ackles/Dean Winchester Hayal EtWhere stories live. Discover now