Sadakat

16 7 2
                                    

Güneş aşmaz mı ? dağlarımı
Gece mi yurduna varmaz ! Yoksa
Kimin dudaklarından vasiyet bu karanlık
Ürkek gözlerimin üstüne
Kurulu koca bir mezarlık
Taşa gömülü taşlar üstüne ...

Kaçmak mı !
Anlaladığım tek dildi yalnızlık
Diğer adıydım artık
Pek bilinmesem de ...

Bende gittim artık bilmiyorum ne kaldı benden geriye*

Sükûtumda yorgun dilinde yaşlı bir itaat
Sevgi bir anahtardır asıl kapıydı sadakat !

Gülsem de vardı her daim baharlara medanet
Bil ki Gam keder aşkına ! etmedim hiç ihanet !

Bir vakit ki sarhoş
Yarını dün sanmakta
Kül olmak ateşe mahsus
İnsan hala yanmakta

Getirsinler rüzgarı esip gürlesin hoyrat
Bir bendim asi zamana birde susmuş bir saat ...

SÂHİB-İ MELÂHAT  ( DÜZENLENİYOR )Où les histoires vivent. Découvrez maintenant