𝗟𝗼𝘀𝗶𝗻𝗴 𝗖𝗼𝗻𝘁𝗿𝗼𝗹ᴸᴱᴱ ᶠᴱᴸᴵˣ

~|•5•|~

4 Ağustos•|{Geçmiş}

"Olivia yine mi?"(Olivia Felix'in kardeşi bilmeyenler için)

"Ama Anne tüm suç Felix'in o yapmamı istedi!"

"Yalancı asıl ben yapmayalım dedim"
"Sensin yalancı!"

"Yeter ikinizde cezalısınız! Olivia sen evi Felix sen ise bahçeyi temizleyeceksin!"dediğinde iki masum bakış onu buldu. Ama kanmayacaktı.

"Hemen! Simdi!"demesiyle Felix bahçeye Olivia üst kata çıkmaya başlamıştı.

İlk iş olarak bahçedeki çiçekleri sulayacaktı ama arka tarafa gittiğinde birisi çiçeklerden koparıyordu. Felix farketmesi pek uzun çekmemişti. Hemen koşmaya başladı tabi Felix'te onun ardından koşuyordu.

"Her dur!"diye bağırdı ama karşısındaki hala koşmaya devam ediyordu.

Felix ise onu kovalamaya devam ediyordu.

"Lütfen dur amacım kötü değil"

Diyerek arkasından koşuyordu. Kız genç Felix'i peşinden ormana kadar getirmişti. Bir süre sonra ise ortadan kaybolmuştu,Felix ise nerede olduğunu bilmiyordu.

Felix ilk başta soğukkanlılığını korumayı başarmıştı, ama bir süre sonra hava kararacaktı ve bu ondan korkuyordu. Düşünceleri yüzüne su bir kaç su damlası düşmesi ile dağılmıştı.

Gök yüzüne baktığında sanırım yağmur yağıyordu.

O yağmuru severdi ama bu durumda nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyordu.

Uzun bir ağacın altına sığındı ama damlalar oradan bile ona ulaşıyordu.

"Islanıyor musun?"dedi bir ses.

Felix bu duyduğu ses karşısında şaşırmıştı. Ama konuşan kişinin sabahtan beri kovaladığı kişi olduğunu biliyordu.

"Evet"dedi sadece.

Ve o anda karşıdaki ağacın arkasından onun yaşlarında bir kız çıktı. Uzun siyah saçlara sahipti. Saçları ıslaktı sanırım oda ıslanmıştı.

"Neden buraya kadar koştun?"

"Sen neden beni kovaladın?"

"Çiçeklerimi kopardın"

"O kadar önemli olduğunu bilseydim koparmazdım kusura bakma"dedi.

"Hayır öyle değil yani seni ilk defa görüyorum o yüzden merak ettim"

"Hayır uzun süredir burada yaşıyorum"

"Seni ilk defa burada görüyorum"

"Pek dışarı çıktığım söylenmez"

"Neden, dışarısını sevmiyor musun?"

Dediğinde kız hiçbir şey dememişti.

"Sanırım ailen izin vermiyor"dediğinde kız kafasını salladı.

Daha sonraki kız elindeki kırmızı güle bakarak.

"Kopardığım için sorun olmaz değil mi?"

"Hayır olmaz"

"Gülleri seviyorum, görünce dayanamıyorum"dedi bir süre ikiside konuşmadılar. Bir süre sonra sessizliği bozan genç kız oldu.

"İsmin ne?"

"Felix"

"Sadece Felix mi? İkinci ismin yokmu?"

"Britan değilim"(Anlamayanlar için Britanya yada Amerikada insanların iki ismi olur Örn: Amélia Lola Smith, mesela Harry'de ikinci ismi James'ti umarım anlata bilmişimdir:))

"Başka bir ülkedensin sanırım"

"Avustralyada doğdum ama kökenim Kore'ye dayanıyor"

"Melezsin yani..."

"Biraz"dedi Felix. Genç kız daha sonra bir laf etmedi.

"Ama Korede kullandığım bir ismin var"dedi.

"Yongbok"

"Yongbok..."

"Peki sen?"

"Ben?"

"Senin ismin ne?"

"Ast-"

"Mrs.Malfoy! Hemen Malikaneye geri dönün aksi takdirde sizi babanızdan koruyamayacağım!"diye bir kadın bağırdı.

"G-gitmem gerek"

"Hey dur!"

Derken kız ortadan kaybolmuştu.
Felix ise ormanın içinde ailesinin onu bulması umuduyla bekliyordu.