Beş

1 0 0
                                    

Bir hikâye vardır; hikâyeye göre bir çoban köprünün başında durup sürüsünü geçirirken geçen koyunlardan birine çelme takar. Koyun yere düşmez ama aldığı etkiye tepki olarak sıçrar. Sıçrayanın ardından gelen koyun geçerken çoban ayağını çeker. Yine de koyun geçerken sebepsiz yere öndeki arkadaşının sıçradığı yerde sıçrar ve köprüden öyle geçer. Çoban gözlerine inanamaz. Hiçbir şey yapmaz ve izlemeye devam eder. Bir süre sonra bütün sürünün aynı yerden sıçrayarak geçtiğini gözlemler.

Bir söylentiye göre bilim adamları bunun hakkında şöyle bir deney yaparlar: yirmi kişilik koyun sürüsünü bir mekâna hapsederler. Sürüden on bireyi alırlar ve belirli bir yöne döndürürler. Daha sonra diğer sürü üyelerinin de teker teker o yöne dönmeye başladığı gözlemlenir.

Sürü psikolojisi her yerde vardır, çünkü sürü her yerdedir. Sürüdeki her birey bir diğerinin taklididir. Haliyle sürü psikolojisinin hâkim olduğu bir canlı türünde de özgünlük bulmak oldukça zordur. Bütün koyunlar birbirinin kopyası olduğu gibi bütün insanlar da birbirinin kopyasıdır. Sürüden bağımsız yaşamak hemen hemen imkânsızdır. Bunu başarabilen insanlar ise nadir görülür. Genellikle bu tür insanlar adını tarihe kazıyabilmiş olan insanlardır. Adlarını tarihe kazımışlardır, çünkü sürünün büyüsüne kapılmamış ve özgün olmak için çabalamışlardır.

Sürü, birbirini yiyip bitiren parazitler bütünüdür. Sosyallik içgüdüsünden doğan bir düzensizlik... İnsanlığın hayvanlardan farklı olmadığının en büyük kanıtıdır. Maddiyattan çok psikolojik etkileri vardır ve bu etkiler her zaman olumlu olmaz.

Yaşadığım çevre de dünyadaki diğer çevreler gibi gruplaşmış sürülerden oluşan büyük bir topluluk. Her sürünün kendine ait alfası var. Kendine ait liderleri var; sürünün en kolay uyum sağlayabileceği kişi. Bu sürüler benzer zihniyetli insanların birleşmesi sonucu oluşur. Bu insanların sürüde konuşmaya vakit ayırdığı temel konulardan biri genellikle diğer sürüler olur. Kişi, zihniyetine ters düşen insanları kendi sürüsünde eleştirir ama asla o kişiye bu eleştirileri söyleyip uzlaşmak istemez. Evet, bu bencilce ve aptalcadır ama her insan bencildir. Normal bir insan bencilliğini sadece kendi sürüsünde belli ederken aptal bir insan ise sözde ne kadar iyi olduğunu bütün sürülere duyurmak ister. Bu tür insanlar genellikle belli bir sürüye bağlı kalamaz. Bu tür insanların sabit bir sürüsü olamaz. Sebebi ise bencilliklerini fazla dışa vurdukları için sürülerden dışlanmalarıdır. Zeki bir bireyin yapacağı şey ise egosunu kendi içinde yaşamaktır. Zeki bir sürü bireyi her ihtimale karşın fazlasıyla etkileşim ve içtenlikten kaçınır. Sürüye fazla bağımlı olmaz.

Burada Nietzsche'nin üstinsanı olduğumu savunmuyorum ama kendimi diğer sürülere bağlayabilecek bir sebep bulabildiğimi de söyleyemem.

Her insan adını tarihe kazımak ister ama her insan özgün olmak için çabalamaz.

"Dostum" diyor Serdar. Daldığım düşüncelerin hepsi uçup gidiyor. "Pipet alacağım, sen de ister misin?"

Bugün felsefe hocasından azar yediğim gün değil.

Bugün haftanın ilk günü değil.

Bugün salı.

Dün Tarık'la psikoloğumu düzmenin nasıl bir şey olduğu konusunda konuşacaktım. Amcamın bunu duysa ona ne yapacağı konusunda bir fikrinin olup olmadığını soracaktım. Ama bunun yerine bu kozu başka zamana saklamanın çıkarlarıma daha büyük faydalar sağlayabileceğine karar verdim.

Masamda duran teneke kolaya bakıyorum. "İyi olur" diyorum. Sandalyeden kalkıyor ve kantine doğru ilerliyor.

Görülebilir alanda olanlar sadece Serdar'la ben değiliz. Birçok farklı sürü birçok farklı masaya oturmuş, gündelik ortak rutinlerini yerine getiriyor.

Rüyaların Efendisiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن