Sokaklar Tekin Değil 3

3.2K 133 36
                                    

bölüm için çok heyecanlıyım, yorumlarınızı bekliyorum<3

ps: bu hikayedeki kayıp abi Yaman değil, başka ve hiç bulunamayacak olan biri. Bir de çıkıp gelen abi yazmak istemiyorum, Alaz' ın kayıpla yaşadığı acı bu kurgu için yeterli.

****


"Tolga taşak mı geçiyorsun oğlum sen? Nasıl burada detone olabilirsin? Şiir okutalım sana istersen?" Bir saattir sürdürdükleri oldukça eğlenceli geçen provalarını yine Alaz mahvetmişti sözleriyle. Kendince haklı sebepleri vardı ama tabii ki karşısındaki insanı mümkün olan en rahatsız edici seviyede uyarmayı seçmişti. Çilekeş' in Y.O.K. parçasını çalışıyorlardı. Geçen sene okullarında yaptıkları dev festivalde de aynı şarkıyı çalmışlardı, o yüzden orkestranın senkronizasyonu gayet iyiydi. Ama Tolga, daha şarkının başındaki pes kısmı bile o kadar detone olarak söylüyordu ki Alaz ancak bir saat dayanabilmişti bu "rezilliğe."

Rüzgar provaya geldiği an yara bantlarıyla sarılı yüzü, elleri ve mosmor olmuş iki gözünü görünce şok geçirmişti Rüya. Hasta dememişler miydi Rüzgar için? Nasıl bir hastalıktı bu? Alaz da hiç umursamadan, kısacık bir cevapla açıklamıştı, "Broski hesaplaşması." Aramızdaki problemi böyle çözdük, diyordu kısaca. Rüya zaten bu ikilinin boğuşmalarına ve ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi eğlenerek devam etmelerine alışıktı ama işlerin hiç ikisinden birinin üç gün istirahat raporu alacak kadar ciddileştiğini hatırlamıyordu. Rüzgar' ın gözünün içine bakmıştı, sanki olayın başka bir aslı varmış da öğrenebilecekmiş gibi. Ama Rüzgar, yüzünün gerçek bir viraneye dönmüş görüntüsünün aksine kendi Rüzgarlığından hiçbir şey kaybetmemişti. O andan sonra da üstelemedi Rüya. Her zamanki gibi kahkahalarla sürdürdüler provayı Alaz Tolga' ya laf edene kadar. Alaz ve Tolga, enstrümanları bırakıp vokal çalışmaya başladıklarında ise üç gündür görüşemiyor olmalarının acısını çıkarmak ister gibi, Rüya ve Rüzgar durmadan şakalaşıp gülüşüyorlardı.

Yine de sormak istedi Rüya, içindeki garip hissi takip etti. "Rüzgar, Alaz' la aranızda bir sorun olmadığına emin misin?"

"Amma abarttın kızım ya. Yanlış anlaşılma oldu işte."

"Rüzgar yüzün darmadağın olmuş, neyin yanlış anlaşılması bu?"

"Diğer gruptaki kız var ya, Çağla' nın arkadaşıymış hani. Benim Çağla' ya şiddet uyguladığımı söylemiş, geri zekalı." Rüya duyduklarının karşısında şok geçirdi. Rüzgar böyle bir şey yapmazdı ki. Ama Asi de niye uydursundu böyle bir şeyi? "...Bunu duyunca Alaz' ı da tahmin edebilirsin herhalde. Konuşabilmek için ağzımı açana kadar da yüzümün geldiği hal bu işte." Gülerek morluklarını, yaralarını göstermişti Rüzgar. Rüya gerçekten anlayamıyordu olanları.

"Kız niye böyle bir şey söylesin durduk yere Rüzgar?" İşte o an görmüştü Rüzgar' ın yüzünde anlık olarak beliren "yakalandım" ifadesini. Bu konu tamamen açıklığa kavuşana kadar durmayacaktı, işin ucunda en yakın arkadaşı vardı.

"Ya, o da yanlış anladı işte." Rüya' nın gözlerine bakamıyordu artık.

"Rüzgar, doğru düzgün anlat yoksa ben de patlatırım ağzına bir tane."

"Geçen sene, senin doğum günü partinde bir kızla öpüşmüştüm. Çağla öğrenince de çıldırdı, sağa sola saldırmaya, bana vurmaya başladı. Ben de onu zapt edeyim diye sert tuttum kolundan. Bu geri zekalı da oradaymış o gün, geldi anlamadan dinlemeden iki üç tokat savurdu. Çağla' yla da o gün tanıştılar." Rüya' ya her cümlenin sonunda başka bir şok dalgası uğruyordu. Tamam, Asi yanlış anlamış olabilirdi durumu ama Çağla asla aldatılmayı kabul edemezdi ki. Hem niye anlatmamıştı bu olayı Rüya' ya, en yakın arkadaşına?

Peki MademWhere stories live. Discover now