14.Bölüm

8 1 0
                                    

Eve geldiğimizde yorgunluktan ölmüştük. Kalabalıkta dolaşmaya çalışmak ve trafikte araba sürmek beni öldürmüştü. Gerçi Alperen gayet dinç duruyordu. Onun bazen geçmişten geldiğini unutuyordum.

Bir haftadır çok yer gezmiştik bile. Yarın dinlenelim diye karar vermiştik. Hafta sonuydu zaten kalabalık iki katı olacaktı. Hava birden serinlemiş gibi hissettiğim için koltuğa oturup üzerime koltuğun üzerindeki battaniyeyi almıştım.

Başım da çok ağrıyordu. Birazcık kafamı yastığa koysam, dinlensem iyi olurdum herhalde. Yorgun vücudumu yana atıp başımı yastığa denk getirmiştim. Gözlerim sızladığından hemen uykuya dalmıştım.

Yüzüme değen soğuklukla irkilerek gözlerimi araladım. Alperen emdişeyle alnıma bir şey koymuştu. Elimi alnıma çıkartırken Alperen elimi tutmuştu.

"Şşşt, ateşin var. Soğuk bez koyuyorum. Nasıl hissediyorsun?" Dediğinde üşüdüğümü fark ettim. Hastaneye gitmek için hiç mecalim yoktu.

"Üşüyorum, her yerim ağrıyor. Özellikle boğazım ve başım." Dedim zorlukla. Sonra beklememi söyleyerek ayaklanmış ve odama girmişti. Elinde çantam vardı.

"Kalk, baban dedi ki hastaneye götürün dedi. Taksiye bineceğiz, tamam mı?" Dediğinde yorgunlukla olumsuzca başımı salladım.

"Çok halsizim cidden. Gerek yok, uyusam biraz iyi olurum." Dedim öyle hissettiğim için. Sadece uykuya ve sıcağa ihtiyacım vardı.

"Olmaz öyle." Diyerek çantamı koluna takarak beni de sırtımdan ve diz kapaklarımın altından tutarak kucağına aldığında korkuyla boynuna tutunmuştum. Düşebilirdim.

"Korkma, hafifsin zaten. Düşürmem ben seni." Dediğinde sesli düşündüğümü fark edip yüzümü boynuna gömmüştüm. Yutkunduğunu hissetsem de sessizce beklemiştim. Belki de uyumuştum, bilmiyorum. Kendimi bir an da hastanede bulmuştum. Gürültüden uyanmıştım.

"Almila, kızım beni duyuyor musun?" Diyen sesle gözlerimi açıp çağıran kişiye bakmıştım. Gördüğüm kişi annemdi. Bir kere babamın odasını karıştırırken bulmuştum fotoğrafını. Ondan sonra bir tanesini almıştım gizlice.

"İyi misin? Nasıl oldu bu annem?" Dediğinde yüzsüzlüğüne kahkaha atacaktım da halim yoktu. Bilmiyorum, ondan nefret de etsem özlüyordum o zamanlar. Küçüktüm, bilmiyordum işte kin gütmeyi.

"Bana kızım deme. Benim annem yok. Alperen, başka doktor çağırabilir misin?" Dediğimde Alperen ona kaşlarını çatmıştı. Alperen elimi tutsa da annem bana bir hemşire çağırmıştı. Hemşire serumumu takarken o da kontrol ediyordu. Halim yoktu, yoksa bana dokunmasına asla izin vermezdim.

"Sana her şeyi açıklamayı o kadar çok istiyorum ki bebeğim ama yapamam." Dediğinde gözlerimi kapatıp sıkmıştım. Damar yolu açmaya çalışan hemşire kolumu delmişti resmen.

Annem hemşireye kaşlarını çatıp kendisi tek seferde açtığında hemşire diğer işlemleri halletmişti. Serum verilirken daha fazla dayanamayarak uykuya teslim etmiştim kendimi.

***

"Yok yok, şu an ateşi düştü. Sadece uyuyor. Tabii ki haber veririm. Bir de şey annesi burada." Diyen Alperen'i duyuyordum. Yavaşça gözlerimi aralayıp etrafa bakındım. Babamla konuşuyor olmalıydı.

"Merak etme, bir daha yaklaştırmam yanına. Ben korurum onu, için rahat etsin." Dedikten sonra bana dönüp telefonu kapatmıştı. Yutkunup ona baktığımda yanıma yaklaşmıştı. Elini alnıma koyarak saçıma doğru okşamıştı. Ona hafifçe gülümseyerek dudaklarımı ıslatmıştım.

"Babam mıydı?" Dediğimde onaylamıştı sakince. Sonra serumum bittiğinde kalkmıştık. Başka bir doktora görünüp yazdığı ilaçları eczaneden alıp eve dönmüştük.

Beni odama götürüp yatıracağı sırada oturmamı söylemişti sadece. Dolabımı açıp ince pijamalarımdan birini alıp bana vermişti.

"Kendin giyebil-" Derken hemen cevaplayarak onu yollamıştım odadan. "Kendim giyerim, kapıda bekler misin?" Çıktığında üzerimdekileri çıkarıp pijamalarımı giymiştim. Saçlarımı alttan gevşekçe örmüştüm.

Makyajımı çıkarıp yüzümü yıkadıktan sonra çantamdan telefonumu çıkarıp şarja takmış ve kapıyı açmıştım. Ama iyi hissediyordum, şimdi yatmak istemiyordum.

"Biraz otursak, bir şeyler izlesek olur mu? İyiyim ben." Dediğimde kaşlarını çatsa da onaylamıştı. "Azıcık. Sonra yatacaksın." Dediğinde sevimli olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümseyerek onaylamıştım.

Salona geçmiştik. Bir tane film açıp izlemeye başlamadan önce Alperen bize ıhlamur çayı yapmıştı. Battaniyeye sarılmama izin vermemiş ama omzuna yaslanmamı sağlamıştı.

Sokak KedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin