Bölüm 21 Lorien'den Ayrılış

21 2 0
                                    


(Yazım hataları için kusura bakmayın)

Frodo ormanda amaçsızca ilerlemeye çalışıyordu. Leydi Galadriel ile görüşmesinden yeni gelmişti, aynada gördükleri kafasının içinde tekrarlanıyordu. Aniden Niphredil etrafta olduğunda kokan çiçek kokusunu hissetti, onu gördü. İlk önce gümüşün bir parıltısını gördü, sanki zayıf bir yıldız ışığı ona doğru geliyordu. Sonra ağaçların gölgesinden çıktığında, onu tamamen gördü; gümüş rengi saçlarıyla uyumlu, uzun, gümüş rengi bir elbise giymişti. Bütün vücudu bir yıldız gibi parlıyordu. çıplak ayakları hiç ses çıkarmıyordu. O geçerken ağaçlar dallarını oynatıyor, çiçekler mutluluktan dans ediyormuş gibiydi.
Onun varlığı bile Frodo'yu sakinleştirdi ve kendisini ona doğru koşarken buldu.

O sırada Niphredil derin düşüncelere dalmıştı, tepeden yeni geliyordu. Boromir konuşmalarından birkaç dakika sonra onun yanından ayrılmıştı. Bankta oturmuş birçok şeyi düşünüyordu. Tepeden aşağı inmeye karar verdiğinde gece geç vakitteydi. Derin düşüncelere dalmıştı ki, birdenbire küçük bir kişi ona doğru koşup beline sıkıca sarıldı. Aşağıya baktı ve Frodo'yu gördü.

"Frodo!" dedi ve dehşete düşmüş hobbit'e sarıldı. Birkaç dakika sonra yere diz çöktü, ellerini omuzlarına koydu ve korkulu gözlerine baktı. Zihni ona açıktı, bu yüzden korkusunun nedenini gördü.

"Ah, Frodo." dedi üzgün bir şekilde ve ona tekrar sıkıca sarıldı. "Korkuyorum Niphredil, çok korkuyorum." diye fısıldadı Frodo. "şşşt. Sorun değil. Anlıyorum. Korkmakta sonuna kadar haklısın. Ağır bir yük taşıyorsun Frodo, ama yalnız değilsin. Biz seninleyiz, Ben seninleyim. Sana yardım edeceğim." dedi Niphredil sessizce.

Frodo ona baktı. "Biliyorum. Eğer sorarsam hepiniz sonuna kadar benimle geleceksiniz ama bu yola tek başıma gitmem gerekiyor. Bu benim tek başıma yapmam gereken bir görev."

Niphredil ona güven verici bir şekilde gülümsedi ve kıvırcık saçının bir tutamını yüzünden çekti. "Bana güveniyor musun Frodo? Güçlerime güveniyor musun?" ona sordu. Frodo başını salladı. "O zaman bu görevde yalnız olmayacağını söylediğimde bana inan." dedi Niphredil.

Frodo onun gözlerine baktı ve yavaş yavaş sakinleşti. "Şimdi gel, dinlenmen lazım, çünkü çok yorgunsun." dedi Niphredil ve alnını öptü. Daha sonra ayağa kalktı ve elini tuttu ve onu kampa yönlendirdi. Yolda gücünün onun içinde akmasına izin verdi, böylece yatağına vardıklarında Frodo kendini tamamen rahatlamış hissetti. Kafasında, ormandaki yıldızlarla dolu güzel bir gece gökyüzünün resmi dışında hiçbir şey yoktu. Başı yastığa değmeden uykuya daldı. Hatırladığı son şey Niphredil'in alnını öpmesi ve onun yumuşak sesinin rüyasını doldurmasıydı. Eldar'ın dilinde konuşuyordu. "iyi uykular Frodo Baggins, korkunun rüyalarını doldurmasına izin verme. Senin yanında olmasam bile seni tüm gücümle koruyacağım, söz veriyorum."

O gece Frodo hayatındaki diğer zamanlardan daha iyi uyudu.

...

Lorien'e varışlarının üzerinden neredeyse bir ay geçmişti. Niphredil'in yarası tamamen iyileşmişti. Ayrılma zamanı gelmişti. Dün gece Lord ve Leydi ile bir toplantı yaptılar ve o sabah ayrılmaya karar verdiler. Lord Celeborn onların teknelerle ayrılmalarına izin vermişti, bu yüzden gümüş madeni yakınındaki bir yerdeydiler.
Niphredil ayakta durmuş Legolas ile diğerlerinin eşyalarını teknelere koymasını izliyordu ama aklı başka yerdeydi.

Dün gece Lord Celeborn onun odasına gelmişti. Onun gitmesini engellemeye çalışmamıştı. Orada oturmuş ve onunla çocukluğundaki geçmişi hakkında konuşmuştu ama Niphredil onun gözlerinde büyük bir üzüntü görebiliyordu. Sonunda o saçlarını okşarken o da onun güvenli ve rahat kollarında uykuya dalmıştı. Ertesi sabah yatağında uyandırılmıştı ve şimdi, sadece birkaç saat sonra tekrar Lórien'den ayrılıyordu.

Niphredil Elentary (Legolas love story) / ilk kitap Where stories live. Discover now