11. Karşılık

508 55 29
                                    

Bölüm 11 | Karşılık

Bazı soruların cevabı bir felaketin kapısını aralardı.

Aral'a sorduğum sorunun bundan bir farkı yoktu. Cevabının evet olmasını istiyorum ama bir yanım cevap evet olacağı taktirde ne yapacağımı bilmeyeceğimden dolayı olumsuz bir yanıt almayı düşünüyor.

Kalbim onun benden hoşlandığını duymak istiyordu.

Sorumla beraber kalakalmıştı, böyle bir soru sormamı beklemediği ortadaydı ancak bunu sormamdan daha çok bu durumda olmasına sebep sorunun içeriği olmalıydı. Bana sen arkadaşımın kardeşisin demesini bekledim, bunu yapacağına inanıyordum ama Aral susup gözlerime bakıyordu.

Kaç kez dudaklarını aralayıp cevap verecek gibi oldu, saymadım.

Tek bildiğim benimle aynı durumda olduğu.

Çünkü o soruyu sorsa ben de bir cevap veremezdim. Vermemiştim de zaten. O benden bir cevap alamadığında uzatmamıştı ama ben uzatmak istiyor, ondan bir cevap almak istiyordum.

"Derse gitmediniz mi?"

Kaan'ın sesiyle irkildiğimde konuşmamızı böldüğü için rahatsız hissettim. Aral'ın rahatsız hissetme nedeninin tam olarak Kaan'ın varlığı olduğunu biliyordum. Kaan yanımızda durduğu gibi Aral gözlerini kapatıp derin bir nefes almıştı, sakinliğini korumaya çalışıyordu.

"Burada olduğumuza göre gitmemişiz demek ki, değil mi?" dedi Aral gözlerini Kaan'ın üzerine dikerek, bana doğru bir adım atıp bana Kaan'dan daha yakın durmaya çalıştı.

Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Sebebini merak ettim sadece." Aral'ın tavrının farkında olmalıydı, bu yüzden bana garip garip bakıyordu. Bakışlarında bu çocuğun ne derdi var sorusu geziniyordu.

Hiçbir şey demiyordum ama kalbim diyordu.

Akasya derdi var.

"Konuya Akasya dahilse eğer hiçbir şeyi merak etme."

Gözlerimi kocaman açtım, şaşkınlıkla Aral'a bakarken o beni görmüyordu.

"Çok üzücü bir haberim var sana," dedi Kaan gülerek. "Son zamanlarda tüm merak kaynağımın tamamı Akasya'ya ait."

Bir şok dalgası daha bedenime yayılırken Kaan'la göz göze geldim. Hızla bakışlarımı kaçırdım. İkisinin de beni utandırıyor olması o an bacaklarıma kaç komutu verdiriyor olsa da merakım o an beni çivi gibi olduğum noktaya çakmıştı.

"Bu okulda derslerden önce öğrenmen gerekenlerden bir şey Akasya'dan uzak durman gerektiği." Yine aynı şeyi yapıyorlardı ama Aral'ın beni kıskandığı düşüncesi kalbimin heyecanlanmasına neden olduğundan kızamıyordum bile, daha sonra kızacağım kesindi.

Kaan alayla gülerken çok kısa bir an bana baktı, tekrar Aral'a baktığında gülüşü büyüdü.

"Kendine mi sakladın, Aral?"

Aral öfkeyle ona doğru bir adım attığında hızla kolundan yakaladım. Biriyle kavga etmesini istemiyordum. Benim yüzümden oluşunu da izlemek istemiyordum.

"Bir haftadır okuldayım, dedikodularınızı duyuyorum," diye devam etti sözlerine. "Tepkilerinden kısmen haklı olduklarını görüyorum, abarttıkları da vardır." Bakışları bana çevrildi. "Sevgili misiniz?"

BEYAZ IŞIK KIRINTISI | SARIWhere stories live. Discover now