42.Bölüm Bitişler Ve Gidişler

84 0 0
                                    

    🦋 Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik
     etmeyin canlarım, keyifli okumalar🦋

~Koparılan çiçeği suya koymak kadar
Gereksizdir, kalbe sunulan özür~

1 gün sonra****

Günlerden cumartesiydi saat 15:10'nu
Gösterirken, hava güneşli
Ve bunaltıcıydı, artık yaz geliyordu nisan
Bitimiydi en sevdiğim zamanlardı.

Buzdolabından yeni yapmış olduğum
Limonatayı çıkarıp, bardağıma
Doldurdum, bu sıcakta iyi giderdi.

Limonatamı yudumlarken, mutfaktaki
Bahçe kapısını açarak, temiz havanın
İçeriye Dolmasını sağladım.

Bir sandalye çekip, masaya oturdum
Ve kitabıma kaldığım yerden devam
Etmeye koyuldum.

Evin kapısının anahtar sesiyle, bakışlarım
O yöne kaydı, dün aybars beni eve
Bıraktığında, emir evde yoktu ve tüm
Gece gelmemişti, içime dert olsada
Uyumaya zorlamıştım kendimi.

Siyah ceketini askılığa astığında
Onu dünkü giydiği buz mavisi gömleği
Ve siyah kotuyla görmüştüm.

Gömleği kırışmış, 3 düğmesi açıktı
Ve boynunu öne çıkarmıştı, kumral
Saçları dağınıktı fakat, özensizdi.

Ela gözleri ilk başta etrafta gezindi
Ardından mutfak kapısından benimle
Göz göze geldiğinde, düz bir ifadeyle
Baktı bana, ve birşey demeden üst kata
Doğru çıktı.

Sıkıntılı bir nefes verdim, ve ellerimi
Saçlarımdan geçirdim,dün ne yaşadığımı bilmiyordu, beni ölüme terk ettiğini bile bilmiyordu, bu kalbimi kırk parçaya ayırsada, olanları anlatıp ondan hesap sormak gibi bir niyetim yoktu, onu hiçbirşeye inandırmaya,çalışmayacaktım

Ben kitabıma devam ederken,
20 dakika sonra mutfaktan içeri girdiğinde, üzerine beyaz bol bir tişört
Altına gri bir şort giymiş olarak geri
Döndü, saçları nemli duruyordu duştan
Çıkmış olmalıydı yüzüne biraz renk gelmişti.

Ela gözlerini bir saniye bile bana
Çevirmeden, sanki ben hiç yokmuşum gibi, buzdolabına yöneldi pilav tenceresini, ve karnıyarık tenceresini çıkarıp ocağa koydu ve ısıtmaya başladı.

Ayağa kalkıp tezgaha doğru ilerledim
mutfak dolabını açarak ona tabak
Çıkarmak için parmak ucuma yükseldiğim esnada, eli benden önce uzanıp, tabağı aldı, Sırtım onun sert göğsüne yaslanırken, Elimi indirdim.

İkimizde duraksadık, bedeni hala
Arkamdaydı, tabağı tezgaha bırakırken
Ona doğru döndüğümde gözleri gözlerimde oyalandı.

"Tüm gece neredeydin?"

"Önemi var mı?" Dedi soğuk sesiyle

Sabır çekerek ona döndürdüm gözlerimi
"Biz hala evliysek, bir önemi var" dedim.

Bir süre sadece gözlerime baktıktan
Sonra "Enver abinin mekandaydım"
Dedi ciddietle.

Enver abiyi tanıyordum, kafa dağıtmaya
Gitmişti sakin bir mekandı, onunla
Beraber gitmiştik, birkaç ay önce.

Aramızdaki bu yakınlığa Son vererek, uzaklaştı ve tabağına Yemeklerden koyarak, masaya oturup sakince, Yemeğe başladı.

Dolaptan ayran çıkarıp bardağa doldurdum, ve önüne bıraktım, her
Yemeğin yanında ayran içerdi, onu
Lisede tanıdığım ilk zamandan beri
Böyleydi, seviyordu, salatada biberden
Nefret ederdi fakat ben seviyorum diye
Çıtını bile çıkarmadan yemişliği vardı.
Dondurmasını karamelli severdi, bense
Tam zıttı çikolatalı severdim, farklıydık.
Ütüsüz kıyafet giymezdi, kıyafetleri
Çoğunlukla emir ütülerdi bende itiraz
Etmezdim, çoğu işi beraber yapardık.

KÖRDÜĞÜMWhere stories live. Discover now