ballı süt

218 24 10
                                    

"Minnie, sütümüzü içelim mi bebeğim? "

Minho hiç tepki vermemişti, sadece changbin'in elindeki biberonu inceliyordu. Changbin onu yatağa yatırıp baş ucuna oturunca heyecanla ağzından emziğini fırlattı.

Ellerini olduğu yerde açıp kapatıyor ve ayaklarını sallıyordu, changbin ona gülümseyip yumuşak ve dolgun dudaklara biberonu uzattı. Minho ballı sütünü içerken bir yandan da gözleri kapanıyordu.

"Uyu güzelim. " Minho gözlerini tamamen kapatıp uykuya daldı, biten biberon ile changbin ayağa kalktı ve biberonu komidine bıraktı.

Minho'ya emziğini verip kendisi de yanına uzandı, minho'nun buraya gelmesinden bugüne bir buçuk hafta geçmişti. Bu süre zarfında fazlasıyla onlara alışmıştı.

Nayeon birkaç gün kalıp gitmişti, bu sayede minho yabancılık çekmemişti. Şimdi ise gece boyu uyumayıp oyun oynadığı için uykusu vardı, changbin onun için bir biberon ballı süt hazırlamıştı. Sütünü içerken ellerini açıp kapatıyor bazen ise parmağıyla Changbin'in dolgun dudaklarına dokunuyordu, üyelerin vücutları şimdiden çok ilgisini çekmişti.

Mesela changbin'in kolları, Hyunjin'in dudakları, chan'ın parmakları, jeongin'in pembe saçları, jisung'un göğüsleri, Felix'in çilleri, seungmin'in ise beli... Onları cidden sevmişti. Sütü bittiğinde minik minho'nun gözleri kapanmıştı, düzenli nefesleri Changbin gülümsedi. Nefesleri bile sevimliydi.

Alt kata inip biberonu mutfağa bıraktı.

"Uyudu mu? " dedi Minho için tatlı yapan felix, minho bazen huysuzluk yapıyor uyumuyordu.

"Evet uyudu, yanına gideceğim şimdi. " tekrar yukarı çıktı ve yatakta cenin pozisyonunda yatan minho'nun yanına uzandı, ona sarılıo dinlenmek için gözlerini kapattı.

.
.
.

Minik Minho uyandığında ilk Changbin'in boynunu gördü, olduğu yerde yüz üstü dönüp Changbin'in dudaklarına dokundu. O sırada çamaşır asan hyunjin'i kapıdan gördü, yatakta dizlerimin üzerine oturdu.

"Huyuncin." dedi sessizce fakat hyunjin bunu duymuştu, arkasını döndü ve minho'nun odasına baktı.

"Minnie, uyandın mı? " diyerek odaya girdi, Changbin'in uyuduğunu görünce sessizce minho'yu kucakladı ve odadan çıktı.

"Aç mısın min? "

Minho olumsuz anlamda kafa salladı, çok da aç değildi. Hyunjin onun hala uykulu olduğunu bildiği için koltuğa oturdu, minho'yu da yan bir şekilde kucağına oturttu. Minho'nun eli hyunjin'in elini kavradı, büyüğün sıcak eli onu gülümsetti.

"Huyuncin sıcak. "

Bir süre sadece oturdular daha sonra uykusu açılan Minho hyunjin'e bulaşmaya başladı.

"Bende!"

"Güzelim sen içemezsin bunu. " parmağıyla ıce americanoyu işaret ediyordu, hyunjin onun ısrarları üzerine bardağı kavradı ve pipeti minho'nun dudaklarına yerleştirdi. Minho ağzına dolan acı sıvıyla yüzünü ekşitti.

"N'oldu? Beğenmedin değil mi? " dedi hyunjin gülerek, minho'ya su biberonundan biraz su içirdi.

Hyunjin onun eline çikolata kaplı çubuklardan birini verdi, Minho gülümsedi ve çubuğu aldı.

"Huyuncin."

"Güzelim? "

"Huyuncin."

Gelen anahtar sesiyle minho'nun kulakları o tarafa döndü, ikiside kimin geldiğine bakarken Minho bir mırıldanma bıraktı odaya. İçeri giren yapılı bedenle Minho kendine engel olamadan bir çığlık bıraktı ortaya.

"Jİ! "

"Bebeğim! " jisung ceketini çıkartıp bir kenara bıraktı, ona kollarını uzatan Minho'yu kolları arasına aldı ve sevgilisinin yanında oturdu.

"Changbin nerede sevgilim? "

"Uyuyor, minik Minho onu uyutup yanımıza geldi. "

"Aç mısın? "

"Çok da değil. " jisung spordan çıktığı için açtı.

"Chirs gelirken bir şeyler alır."

"Kris." duyduğu isimle heyecanlanmıştı Minho.

"Konuştun mu? "

"Evet, uğraşmayın dedi. " o sırada üst kattan inen changbin gözlerini kaşıdı ve jisung'un ayakucuba uzandı.

"Uykunu aldın mı binnie? " changbin yine spor salonu'nda sabahlamışa benziyordu, ikilinin yanına oturdu ve hyunjin'in omzuna yasladı kafasını. Minho jisung'un tişörtünü çekiştirerek mızmızlandı.

"Minho olmaz bebeğim. "

"I-ıh, meme. " hyunjin gülmeye başlarken jisung tişörtünü kurtarmaya çalışıyordu.

"Çıkar sung, bir şey olmaz. "

Jisung tişörtünü çıkartıp bir kenara attı.

"Mutlu oldun mu Minho? " Minho bunu yanlış anlaşmış ve jisung'un kucağından inmeye çalışmıştı.

"Aşkım valla şaka yaptım. " dedi kollarını küçüğün beline sararken.

"Ben sana hiç kızar mıyım? " minho'nun küçük avcunu göğsüne getirdi, Minho elleri arasındaki et parçasını sıkıp oynuyordu.

"Meme."

Televizyonda çıkan yemek programı ile iyice acıktıklarını hissettiler, çalan kapıyla hepsi gülümsedi. Chan gelmişti. Hyunjin hızlı adımlarla kapıya ilerledi, Chan'ın elindeki yemek poşetlerini alıp mutfağa gitti. Chan ise oturma odasına ilerledi.

"Kris! "

"Bebeğim! " minho'yu kucaklayıp sarıldı, Minho sabahtan beri kucaktan kucağa geziyordu. Hiç de şikayetçi değildi.

.
.
.

Bütün üyeler eve gelince yemeğe başladılar, hyunjin'in kucağındaki Minho'ya yemek yediriyordu. Chan onlar için hamburger ve kızarmış patates almıştı. Minho arada hyunjin'in hamburgerine salça oluyor bir yandan iki elinde de olan patatesleri yiyordu.

"Ah." hyunjin'in hamburgerini yemek için yeltendi rahat hyunjin onu duymadık.

"AH! " diye çığlık attı, hyunjin yerinde zıpladı ve hamburgeri Minho'ya uzattı. Ona göre küçük ama Minho'ya göre kocaman bir ısırık aldı ve yemek yemeye devam ettiler.

Eğlenceli bir yemeğin ardından Felix'in yaptığı tatlılar yenmişti, bu sefer jeongin'in kucağında olan Minho büyük bir zevkle tatlısını yiyordu. Daha doğrusu jeongin yediriyordu.

Gece olduğundaysa Minho'ya süt içirecek kişi Seungmin'di, Minho Seungmin'in sesiyle uyumayı çok seviyordu. En sevdiği şey belki de buydu.

✩*⢄⢁✧ --------- ✧⡈⡠*✩

Evet nasıldı bolum

*•̩̩͙✩•̩̩͙𝑳𝒐𝒐𝒌 𝑨𝒕 𝑴𝒆! *•̩̩͙✩•̩̩͙*˚Where stories live. Discover now