9. Aşk Denklemi

Depuis le début
                                    

“Kafada kurmakta da üstünüze yok,” dedim homurtuyla.

“Ne demişler? Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bu kadar çok dedikodunuzun çıkması normal mi sence?”

“Hayatsız gibi iki popülerlikleri var diye onların hayatını kurcalayıp durduklarından olabilir mi acaba?” Sesimin tınısı gittikçe yükselmişken sınıftaki dedikoduculuğun başını çeken Nilay'ın bana dönüp yüzünü buruşturduğunu görebilmiştim.

“Niye Ardıç'la başkasının dedikodusu çıkmıyor da bir tek Aral'la sen?”

“Sen yine mi boş boş konuşuyorsun? Kalk da aşağı in, Koç herkesi çağırdı.”

Aral'ın sesini duymamla başımı kaldırdım, mavi gözlerime yerleşen görüntüsüyle dudaklarımda bir tebessüm oluşurken Aral ifadesizce Buğra'ya bakıyordu. Çok kısa bir an bana bakıp gülümsedi.

“Sohbet ediyoruz Akasya'yla.”

Aral yerine geçip oturmak yerine Buğra'nın yanında durmaya devam etti. Hemen çaprazımdaydı.

“Konuşma, Buğra. Kendi kafanın içinde bile konuşma onunla.”

Buğra güldü. “Sen de çok kıskançsın be, Aral! Korkma, elinden almıyoruz Akasya'nı.”

Kessene sesini,” dedim Aral'ın sinirlendiğini fark ederken. Yerimden kalkıp kolundan tutmuş, onu kendime doğru çekerek Buğra'dan uzaklaştırmıştım.

Buğra gülerek kafasını iki yana salladı ve ayağa kalkıp sınıftan çıktı.

“Bir şey deme,” diye uyardım Aral'ı. “Boş boş konuşuyor zaten.” Aral derin bir nefes alıp verdi. Üzerindeki basketbol formasının olduğunu görmenle duraksadım. “Derse girmeyecek misin?”

“Hayır.”

“Niye geldin o zaman?” Gelmesine sevinmiştim aslında, onu görmek beni mutlu etmişti.

“Sana bakayım dedim.”

Kalbim anında buna bir tepki verirken yaşadığım kısa süreli duraksamadan kurtuldum. “Neden ki?”

“Öylesine. Dün yaşananlardan sonra birileri moralini bozar falan diye endişe ettim.”

“İyiyim,” dedim gülümseyerek. “Yarın gelecek misin bize? Ders çalışalım.”

Başını salladı. “Geleceğim şu iki gün, daha sonra çok yardım edemeyeceğim. Yarışa hazırlanmam gerek. Kusuruma bakmazsın artık.”

“Saçmalama, ne kusuru?” Dünü hatırlamamla gerildim. “Gece kötüleşmedin değil mi? Bir keresinde abimden duymuştum. Sudan korkmuş olmana rağmen suya girmiştin, o an kötüleşmemişsin ama sonrasında kendini kötü hissetmişsin.”

“Endişe etme, iyiyim.”

“Keşke atlamasaydın,” dedim mırıltıyla. “Yüzme bildiğimi biliyorsun.”

“Akasya... O an korkum sudan dolayı değildi, senden dolayıydı. Öyle korktum ki yüzme bildiğini bile düşünemedim, kendimi o suyun altında buldum.”

BEYAZ IŞIK KIRINTISI | SARIOù les histoires vivent. Découvrez maintenant